Bu, 1967 savaşından bu yana yaşanan en büyük Filistin göçü olacaktır!
Çoklu hadiseler yaşıyoruz… Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırısı, Gazze’ye yönelik yoğun bombardıman, toplu tehcir, hastanelerin hedef alınması, İsrail’den Gazze’ye elektrik ve suyun kesilmesi ve Hizbullah ile çatışmalar.
Kaçırılan Batılıların ve İsraillilerin savaşta önemli bir kart olmasını bekliyorduk ama onların yerine yaklaşık bir milyon Filistinli İsrail’in kartı haline geldi.
Büyük bir işgal tehdidinde bulunan İsrail, şu ana kadar siviller için büyük felaketlere yol açan ve kendi saflarındaki kayıpları azaltan hava bombardımanlarını tercih etti.
Bombardımanlar devam ederse felaketler ve sivil kayıplar artacak.
Hastanenin bombalanması büyük olasılıkla, daha önce Hamas liderlerinin orada saklandığı bahanesiyle hastaneyi hedef almakla tehdit eden İsrail’in işiydi.
Daha önce Lübnan ve Irak’taki çatışmaların gösterdiği gibi, orduların aksine Hamas ve İslami Cihat gibi milis güçlere karşı savaşlarda hava saldırıları daha az etkili olduğundan Hamas’ın kayıpları ise nispeten az.
Krizin yol açtığı en tehlikeli sorun, yaklaşık 1 milyon insanın Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine, güneyinden de belki Mısır’ın Sina bölgesine doğru göç ettirilmesidir.
Bu, 1967 savaşından bu yana yaşanan en büyük Filistin göçü olacaktır!
1 milyon Filistinlinin Mısır’a göç etmesi ise tüm bölge ülkelerini ilgilendiren bir konu.
Bu gerçekçi bir öneri mi?
Birçok nedenden dolayı mevcut koşullarda bunun gerçekleşmesi pek olası değil.
En önemli neden, Mısır’ın bunu siyasi ve güvenlik nedenleriyle tamamen reddediyor olması.
Mısır ABD’nin müttefiki ve İsrail de Mısır ile diplomatik ilişkilerinden ödün vermeyecektir.
Dolayısıyla Filistinlilerin göç ettirilmesi, karşı çıkacağı kesin olan Mısır’ın onayı olmadan gerçekleşmeyecektir.
Burada durum farklı, çatışma Suriye ya da Lübnan ile yaşanıyor olsaydı İsrail, eğer var ise komşu bölge sakinlerini sınıra doğru itebilirdi.
Peki, çatışmalardan kaçan milyonlarca Suriyeli ne yapmıştı?
Türkiye’ye iltica etmişlerdi ama bu farklı bir konu ve koşulları da farklı.
Şam yönetimi, Türkiye’yi muhalefeti desteklediği için sorumlu görüyordu ve Türkiye de doğrudan askeri müdahalede bulunamıyordu.
Bu nedenle sınırlarını İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana benzeri görülmemiş sayıda bir mülteci akınına açtı.
Bugün Türkiye ekonomik, sosyal ve siyasi yansımaları olan büyük mülteci sayısının sıkıntılarını çekiyor.
İsrail, Gazze halkını Mısır’a taşımaktan bahsederken sanki Mısır’ı ihmal ettiğini düşündüğü sınır kapıları, tüneller ve sınırlar nedeniyle cezalandırmak istiyormuş gibi görünüyor.
Yüz binlerce Filistinlinin içeride yerinden edilmesi veya sınırların ötesine göç ettirilmesi hem İsrail hem de İran için bir ödül olacaktır.
İsrail böylelikle sınırlarında yaşayan çok sayıda Filistinliden kurtulurken, İran, Mısır’ın güvenliğini zayıflatıp tehdit ederek, Hizbullah ve Suriye ile birlikte kendisinin müzakere pozisyonunu güçlendirecek.