Önceki gün AK Parti Kongre Merkezi’nde seçim beyannamesini açıklayan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan 2023 Hedeflerinden sanki gerçekleşmiş gibi bahsetti:
“Önce 2023 hedeflerimizle, ardından Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkenin geleceğini inşa ettik. İçeride ve dışarıda Türkiye’nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var.”
Erdoğan’ın ilk 2010 yılında Meclis Genel Kurulu Bütçe Görüşmelerinde yaptığı konuşmada ilk kez açıkladığı 2023 Hedefleri, bir yıl sonra AK Partinin seçim bildirisinde resmi somut vaatler olarak yer aldı. Ve sonraki bütün yerli, genel seçimlerde AK Partinin seçim bildirilerinin en önemli vaatleri olarak yer aldı, Erdoğan’ın gündeminden hiç düşmedi.
Erdoğan 2011 yılından bu yana kah “ha bugün, ha yarın, ha bu yıl, ha önümüzdeki yıl” diyerek zaman verdi kah “Türkiye’nin 2023 Hedeflerine ulaşması konusunda hiç olmadığımız kadar yakın olduğumuzu” müjdeledi konuşmalarında.
Erdoğan 2011 yılında bu yana 100 madden oluşan 2023 Hedeflerinden ne kadarının gerçekleştiğini hiç söylemedi.
***
Neler vardı 2023 Hedeflerinde? 2023 yılında nasıl bir Türkiye tablosu oluşacaktı?
Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı.
Erdoğan 2023 Hedeflerini açıkladığı 2011 yılında Türkiye 17. Sıradaydı, 2023 yılında 22. sıraya düştü. Bizim gerimizdeki ülkeler bile bizi geçtiler.
Milli gelirimiz 2 trilyon dolara çıkmış olacaktı, 1 trilyona çıkması bile oldukça zor.
Kişi başına gelirimiz 25 bin dolara çıkacaktı, ülkemizde 2013 yılında kişi başına gelir 12 bin 615 dolardı. Hatırlarsanız, önceki Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati Ocak 2023 tarihinde yaptığı bir açıklamada “2023 yılında kişi başına milli gelirimizin 12 bin doların üzerine çıkacağını öngörüyoruz” demişti. Çünkü kişi başına gelirimiz 8 bin dolarlara kadar düşmüştü.
Dünyanın en büyük 10 limanından biri Türkiye’de olacaktı.
İşsizlik oranı yüzde 5’e inecekti, bugün her 3 kişiden biri işsiz durumda.
Yoksulluk giderilerek gelir dağılımı dengelenecekti, bugün vatandaş ekmek almakta, faturasını, kirasını ödemekte zorlanıyor. Yoksulluk ülkenin geneline hızla yayılıyor.
İhracat 500 milyar dolara, dış ticaret hacmi ise 1 trilyon dolara ulaşacaktı.
Dünyanın en büyük 10 limanından biri Türkiye’de olacaktı.
Enflasyon ve faiz oranları kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara inecekti.
2011 yılında enflasyon oranı kaçtı? Yüzde 10’lardaydı bugün enflasyon oranı kaç?
Mesela 2023 yılında dünya çapında tanınan en az 10 markamız olacaktı?
Erdoğan diyordu ki 2023 Hedeflerinde “2023 yılında, gençliğimizi bir medeniyet düşüncesine ve tasavvuruna sahip olarak yetiştirilmesine, kabiliyetlerinin heba edilmemesine ve geleceğe ilişkin endişelerin asgariye indirilmesine yönelik çalışmalar yapacağız.”
Bugün ülkemizde gelecek endişesi taşımayan genç kalmadı neredeyse. Ülkelerinde kendilerine bir gelecek göremediği için ülkelerinden gidiyorlar. Başka ülkelerde kendilerine gelecek arıyorlar.
Türkiye 2023 yılına girdiğinde demokrasisi ileri, ekonomisi büyük, toplumu güçlü, ekonomisi olacaktı, anayasası sivil ve insanı önceleyen, çevresi yaşanabilir ve şehirleri marka, güven veren adalet sistemiyle dünyanın en güzel on ülkesinden ülkesi olacaktı…
***
Ve iktidarın 2023 yılında bir de yargı vizyonu vardı. 2023 yılında Türkiye “yargı bağımsız ve tarafsız olacak, güven veren bir adalet sistemine” kavuşacaktı.
Güven veren adalet sistemine kavuşulduğunda, hukuk milletin adına işleyecekti, hakimler millet adına karar verecekti, yargı kimsenin ön veya arka bahçesi olmayacaktı, yargı milletin olacaktı.
Evet iktidarın yargı, adalet vaadi böyleydi.
2023 yılında, yargı tarihinde görülmemiş ve halen eden bir krize tanık olduk. Yargıtay üyeleri Anayasa Mahkemesi’ne savaş açtı. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yargıçları Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “ihlal kararı”nın hukuki bir değerinin olmadığına hükmetti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin iki kez verdiği ‘ihlal’ kararını yok saydı, Yargıtay’ın dediğini yaptı ve önceki gün Yargıtay’ın anayasa aykırı ve bu yüzden yok hükmündeki kararı kürsüde okunarak Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.
2022 yılında Türkiye 128 ülke arasında 107. Sıraya düşmüştü. Meclis’in AYM’yi yok sayan bu kararıyla ne hale geleceğiz, Allah bilir!
2023 hedeflerinin yarısı bile tutturulamamış, hukuk ve adalet en alt sıralara düşmüş ama Cumhurbaşkanı Erdoğan bir özeleştiri yapmak yerine sanki 2023 vaatleri gerçekleşmiş gibi konuşuyor.
Gerçekleştiyse bunları teker teker sayması gerekmez mi? Sonuçta 2023 Hedeflerinde yer alan 100 madde âlâyı vâlâ ile duyurulmuştu.
Mademki iktidar gerçekleştirdi 2023 hedeflerini, bu hedeflerin gerçekleşmesiyle ülkemize güzel bir gelecek inşa ettiler, o zaman kısık bir sesle, satır arasında mı bahsetmek gerekiyor, hak ettiği ölçüde âlâyı vâlâ ile duyurulması gerekmez miydi?
Gerekirdi, nitekim değil tamamı, iktidar 2023 Hedeflerinin yarısını bile gerçekleştirmiş olsaydı bunu davul zurna ilan eder, ülkenin dört bir yanında kutlamalar yaptırırdı.
