Yusuf Sunar Kamuoyu Araştırmacısı- ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi Başkanın hazırladığı ankete verilerine göre 2024 yılı, Türkiye’de ekonomik ve sosyal zorlukların yoğun bir şekilde hissedildiği bir dönem olarak geride kaldı. Yıl boyunca yaşanan gelişmeler, bireysel ve toplumsal düzeyde farklı etkiler yarattı.
Yılın önemli olaylarından biri, Gazze’de yaşanan insani kriz oldu. Tüm dünyada dikkat çeken bu durum, yalnızca bir coğrafyanın değil, insanlığın ortak vicdanını sarsan bir olay olarak hafızalarda yer etti. Ancak bu insani dram, uluslararası düzeyde yeterince etkili bir çözümle sonuçlanamadı.
Türkiye ise 2024’te ekonomik zorlukların gölgesinde bir yıl geçirdi. Yapılan kamuoyu araştırmaları, halkın geniş bir kesiminin bu zorluklardan etkilendiğini gösterdi. Türkiye Endeksi Aralık Raporu’na göre, vatandaşların yalnızca yüzde 12,7’si yılı “iyi geçti” şeklinde değerlendirirken, yüzde 61,5’i “kötü geçti” dedi.
Ekonomik Zorluklar ve Toplumsal Yansımalar
2024 yılında vatandaşların yüzde 57,4’ü ekonomik sıkıntıları en büyük sorun olarak ifade etti. Bu oran, ekonomik sorunların toplumun genelini etkilediğini ve bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor.
Ankete katılanların yüzde 64,2’si bireysel sorunların toplumsal sorunlarla bağlantılı olduğunu düşünüyor. Bu da, ekonomik ve sosyal problemlerin çözümü için bireysel çabaların yeterli olmadığını, daha kapsamlı politikaların gerektiğini ortaya koyuyor.
Siyasi Eğilimlerin Etkisi
Anket verileri, siyasi parti destekçilerinin yıl değerlendirmelerinde farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor. AK Parti seçmenlerinin yüzde 29,1’i yılı “iyi” olarak değerlendirirken, MHP seçmenleri arasında bu oran yüzde 17,6’da kaldı. Muhalefet partilerine destek veren seçmenler arasında ise yılın “kötü geçtiğini” düşünenlerin oranı oldukça yüksek.
Kararsız seçmenlerin yüzde 34,3’ünün yıl değerlendirmesi olumsuz olurken, yüzde 35,5’i “ne iyi ne kötü” diyerek tarafsız bir görüş bildirdi. Kararsızlar arasında genel memnuniyetsizliğin belirgin olması, toplumdaki genel hoşnutsuzluk durumuna işaret ediyor.
