Van'da, 2017 yılında, 38 günlük erkek bebeğe cinsel istismarda bulunulup, başına sert cisimle vurularak, öldürülmesiyle ilgili yargılama, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapıldı. Mahkeme heyeti, eylemleri gerçekleştiren Ferdi Arat'ı ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15 yıl, bebeğin annesi Pınar Tatar'ı ağırlaştırılmış ömür boyu ve arkadaşları Yılmaz Güzel'i 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Gerekçeli kararda, Tatar'ın bebeğin annesi olmasına rağmen olayın adli makamlara yansımasına ve delillerin ortaya çıkarılmasına engel olup, delilleri ortadan kaldırmaya ve çocuğunu öldüren sevgilisi Ferdi Arat'ı korumaya çalıştığı belirtildi. Davayı takip etmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Van İl Müdürlüğü görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına da karar verildi. Sanıkların olaydan sonra delilleri karartmaya yönelik önemli çabalar gösterdiğine dikkat çekilen kararda, Tatar'ın, henüz 40 gününü doldurmayan bebeğin annesi olmasına rağmen suçun adli makamlara yansıması ve delillerin ortaya çıkarılmasına eylemli olarak engel olduğu kaydedildi.
BERAAT VE TAHLİYE KARARI VERİLDİ
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından sanıkların avukatları, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptı. Başvuruyu değerlendiren 1'inci Ceza Dairesi'nce
mahkemenin 'delilleri karartmak' ve 'suça yardım etmek'le suçladığı anne Pınar Tatar ve arkadaşı Yılmaz Güzel hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin kaldırılmasına karar verildi. Sanıklar Tatar ve Güzel'in üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildi. İstinaf Mahkemesi'nce 2 sanığın da tahliye edilmesine hükmedildi. Mahkeme heyeti, hakkında beraat kararı verilen sanıklara tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak, hazine aleyhine tazminat davası açabileceklerinin hatırlatılmasına da karar verdi.
Sanık Ferdi Arat hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan itirazların reddine karar veren mahkeme heyeti, tüm kararların itiraz ve Yargıtay'da temyiz yolunun açık olduğunu belirtti. İstinaf Mahkemesi'nce Van 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ankara, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, Trabzon, Van ve İzmir barolarının davaya katılma talebini kabul etmesine ilişkin kararının da yok hükmünde olduğuna karar verildi.
'YARGITAY'A TEMYİZ BAŞVURUSU YAPACAĞIZ'
Davayı başından beri takip eden ve katılma talepleri yerel mahkemece kabul edilen Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden avukat Mahmut Çiftçi, "Anne ve diğer sanığın olayda sorumlulukları olduğu konusunda ısrarcıyız. Çünkü anne, özellikle yargılama ve soruşturma sırasında delilleri gizleme çabasında oldu. Bu durum, mahkemenin gerekçeli kararında da ayrıntılı olarak belirtilmişti. Barolar ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın katılma talebi konusunda verilen karar da yanlıştır. Çünkü bakanlığın zaten katılması zorunludur. İstinaf Mahkemesi, baroların katılma talebini yok hükmünde kabul etmiş. Ceza yargılamasında 'yok hükmünde' diye bir kavram yoktur. Biz ilk defa böyle bir kavram ile karşılaştık. Bu kararın doğru bir karar olmadığını düşünüyoruz. Hem katılma kararı hem beraat kararına karşı Yargıtay'a temyiz başvurusu yapacağız" diye konuştu.
Ülke genelinde her geçen gün artan istismar olayları ve yaşanan olaylarda zanlılara en ağır cezalar verilmesi gerekirken beratlarının gerçekleşmesi, bir kez daha ‘ah İslam neredesin!’ dedirtti. Yılardır neslimizin batı endeksli yetiştirilmesi toplumun çöküşüne zemin hazırlarken bir taraftan da her geçen gün ayrı bir iğrençlik artarak boy gösteriyor. Çocuk istismarı gibi iğrenç olayların gün yüzüne çıkması toplumun İslam’dan uzaklaşarak ne denli ahlaki çöküntüde olduğunu gösteriyor ve zanlılara gerekenin yapılmaması İslam’ın adaletine olan hasreti perçinliyor...