80 yılın en şiddetli açlığı

İsrail, Gazze’ye uyguladığı ambargo ile 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani felakete yol açtı. Entegre Gıda Güvencesi Aşama Sınıflandırması (IPC) verilerine göre Gazze’nin durumu, açlıktan 258 bin kişinin öldüğü Somali, 190 bin kişinin öldüğü Sudan ve 250 bin kişinin öldüğü Yemen’den daha kötü. Gazze’de 667 bin kişi felaket koşullarında yaşıyor. 21’inci yüzyılın en vahşi … 80 yılın en şiddetli açlığı Devamı »

Eklenme Tarihi: 23 Mar 2024
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 23 Mar 2024
80 yılın en şiddetli açlığı

İsrail, Gazze’ye uyguladığı ambargo ile 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani felakete yol açtı. Entegre Gıda Güvencesi Aşama Sınıflandırması (IPC) verilerine göre Gazze’nin durumu, açlıktan 258 bin kişinin öldüğü Somali, 190 bin kişinin öldüğü Sudan ve 250 bin kişinin öldüğü Yemen’den daha kötü. Gazze’de 667 bin kişi felaket koşullarında yaşıyor.

21’inci yüzyılın en vahşi barbarlıklarından birini gerçekleştiren İsrail, Gazze’de soykırım yaparak 14 bini çocuk 32 bin kişiyi katletti. Çatışmaların bugün sonlanması halinde bile en az 10 bin kişinin ölüm tehlikesi altında olacağı, kentte saldırı sonucu yıkılan binaların kaldırılmasıyla ölü sayısının 40 bine yaklaşabileceği ifade ediliyor. Kente gıda girişin izin vermeyerek açlığı da silah olarak kullanan işgalci güç, 2. Dünya savaşından sonra yaşanan en büyük açlığa da zemin hazırladı. Uluslararası bir kuruluş olan Entegre Gıda Güvencesi Aşama Sınıflandırması (IPC) verilerine göre 667 bin Filistinli, yani Gazze’deki Filistin halkının yüzde 32’si felaket koşullarında, yüzde 41’i ise acil durum koşullarında hayatta kalma mücadelesi veriyor. IPC, dünya genelinde yaşanan büyük felaketleri, Gazze’deki şartlarla karşılaştırarak, felaketin boyutunu gözler önüne serdi.

SOMALİ İÇ SAVAŞINDAN BETER Gazze’deki felaketi 2011 yılındaki Somali iç savaşının verileri ile ile karşılaştıran IPC, durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne serdi. Gazze ile benzer şekilde, 490 bin kişi için felaket düzeyinde kıtlığın rapor edildiği Somali’de, 600 bin kişi ise acil durum koşullarında yaşadığı kaydedilmişti. Dünyanın yüz çevirdiği, gıda ve ilaç erişiminin sağlanamadığı Somali’de iç savaşın sürdüğü 18 ayda tahminen 258 bin kişi açlıktan ve hastalıklardan ötürü hayatını kaybetti.

YEMEN KITLIĞINDAN DAHA KÖTÜ ŞARTLAR IPC’nin diğer bir karşılaştırma yaptığı felaket ise, 2017 de iç savaşın yaşandığı Güney Sudan’daki kıtlık oldu. Savaş nedeniyle ülkedeki 10 milyon insanın yarısı, acil durum koşullarında yaşamaya başladı. Felaket düzeyde açlıkla yaşam mücadelesi veren 90 bine yakın kişinin kıtlık çektiği o dönem, yaklaşık bin 500 kişi açlıktan öldü. Fakat 4 yıl boyunca 5 milyon kişi için devam eden acil durum şartları nedeniyle 190 bin kişi yeterli gıda ve ilaca ulaşamadığı için can verdi. Yemen için de benzer bir durum yaşandı. Ülke IPC verilerine göre hiçbir dönem felaket düzeyde kıtlık yaşamadı. Ancak 2016 sonrası dönemde acil durum şartlarında yaşayan 4 milyon Yemenliden 250 bini açlıktan öldü.

GÜNDE 400 KİŞİ ÖLECEK 40 yıllık bir kuruluş olan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın Kıtlık Erken Uyarı Sistemi Ağı, kuruluşundan bu yana en büyük uyarıyı yayınladı. Uyarıya göre İsrail ambargosu altındaki Gazze’de günde 10 bin kişiden 2’si açlık veya hastalık nedeniyle ölümle burun buruna geliyor. Uyarıda bu kişilerden yarısının ise 5 yaşının altında olduğuna dikkat çekildi. Yani yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı kentte, kısa zaman içinde günde 400, ayda 12 bin kişi hastalık ve kıtlıktan ölümle yüzleşecek.

DÜNYA GENELİNDE OLSAYDI Gazze’nin durumu, aslında 2. Dünya Savaşından da beter. Verilerin, “En büyük 2. felaket” olarak Gazze’yi gösterme-sindeki sebep, sadece 2 milyon Filistinlinin bu şarlar altında kalmış olması. Şayet Gazze’nin yaşadığı dram tüm dünya genelinde hissedilseydi (8 milyar nüfus), günde yaklaşık 1.6 milyon kişi, ayda ise 48 milyon kişi açlıktan ölecekti.

NAZİ YÖNTEMLERİNİ KULLANIYOR IPC tarafından hazırlanan rapora göre İsrail’in uyguladığı zulüm ve soykırım tekniklerinin 2. Dünya Savaşı Nazi Almanya’sının yöntemleri ile benzerliğini de ortaya koyuyor. Nazilerin Hollanda’ya uyguladığı ambargonun etkileri birkaç nesil boyunca kendisini gösterdi. Nazi ambargosundaki Hollanda’da açlıktan kurtulan çocukların, yaşıtlarına göre daha kısa ve bağışıklığının daha düşük olduğu, kız çocuklarının doğurganlık oranının düştüğü ve zayıf çocuklar doğurduğu gözlemlendi. Bu da söz konusu ambargonun soykırıma yol açabilecek yöntemler içerdiğini ortaya koyuyor.