90 Yıllık, Özenilesi (!) Hayatlardan Bir Tanesi: Münir Özkul

Toplumun örnek aldığı, hayatlarını yaşamak istediği ünlülerin gerçek hayatı hiç de göründüğü gibi değil. Mutluluk getireceği umulan para, şan-şöhret, lüks hayat, güzel/yakışıklı bayanlar ve erkekler...

Eklenme Tarihi: 30 Eki 2015
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
90 Yıllık, Özenilesi (!) Hayatlardan Bir Tanesi: Münir Özkul

Gayriislami bir yaşam tarzı ve şatafatlı bir dünya hayatı altında ruhların ezilmişliği, ve ardından gelen pişmanlıklar...

Münir Özkul: bir zamanların en popüler artisti, Hababam Sınıfının Mahmut Hocası, kimi zaman çilekeş gariban rollerine büründü, kimi zaman zengin rolüne. İşte sinemaya 60 yılını veren Münir Özkul'un hayatındaki bazı gerçekler...

Komedinin Ardındaki Trajedi

Özkul, hayatının 60 yılını film setlerinde, tiyatro sahnelerinde geçirdi. Bu süreç içerisinde aşırı alkol, uyuşturucular, depresyonlar, kompleksler, kadınlar, akıl hastanesine girip çıkmalar ve ardından gelen pişmanlıklar. Yüzü gülüyordu belki ama aradığı mutluluğu hiçbir zaman bulamamıştı. Lüks bir hayatı, belki de kimsenin sahip olmadığı imkanları vardı ama dünya ona mutluluğu verememişti.

Bir Daha Dünyaya Gelsem Bunları Yapmam!

Özkul'un hayatı pişmanlıklarla dolu bir hayattı. 1981 yılında Ses Dergisi'ne verdiği röportajda gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline getirdiği içki konusunda şunları söylüyor: “İçkiye ilk defa 13 yaşında özenmeye başladım. Ailemde sigara içen bir tek kişi bile yoktur. Çocukluğum da kendime model olarak hep içki içen tipleri seçtim. Alkol bende baskıları kaldırdığı gibi kendime karşı olan güvensizlik duygusunu da yener. Bir de insanlarla zor anlaşıyorum. İçki bu konuda da bana yardımcı olurdu. İçki içmeden hiçbir güzelliğin tadı olmayacağına inanırdım. Fakat şimdi bunun çok yanlış olduğuna inandım. İçkiyi bırakmak için çok büyük bir savaş verdim.Bugüne kadar çeşitli uyuşturucu maddeler kullandım. Bunları yaptığım için hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Fakat dünyaya yeniden gelsem ne içki ne uyuşturucu madde hiçbirini kullanmam. Biliyorum ki hepsi insan sağlığı için çok zararlı şeyler.”

Münir Özkul’un insanlarla kolay kolay anlaşamaması içkiye düşkünlüğüne neden olduğu gibi, onun sık sık akıl hastanesine de yatmasına neden olmuştur. Sanatçı “Dinlenme yerim…” dediği akıl hastanesi için de düşüncelerini şöyle belirtiyor:

"Toplumla çok güç anlaşıyorum. Benim gibi toplumla güç anlaşan insanlara ilgi duyarım. Bunun en sivri ve en tipik örneklerine meyhanelerde, akıl hastanelerinde ve sanat çevrelerinde rastlanır. Onun için akıl ve ruh hastanelerine karşı daima sempati duymuşumdur. Akıl hastaneleri en özgür olduğum, her şeyi objektif görebildiğim tek yerdir. Orada rahata ererim. Kafam art arda gelen birçok problemi çözebilecek yapıda değildir..."

Diğer yandan Özkul'un hayatına birçok kadın girmiştir. Hayatına giren kadınlar için de beşinin çok önemli yeri olduğunu söyleyen Münir Özkul: "Öncelikle şunu belirteyim ki kadınları çok akıllı bulurum ve çok severim. Kadınsız erkeği yarım sayıyorum. Hayatım boyunca hep bir kadın aramışımdır. Tanıdığım kadınların beğendiğim yönlerini bir araya getiren bir kadın. Ama böyle bir kadın var mı yok mu onu bilemiyorum." demiştir.

Özkul şu anda yaşam savaşı veriyor. Beynin bilgi, davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizlik olarak bilinen 'Demans' hastası olan Özkul, tanınmaz hale geldi.

Dünyanın zevkleri ve tükenmek bilmeyen hırsı içerisinde sürdürülen bir hayatta nasıl mutlu olunabilir ki? İnsan, kendisini yaratan Allah'ın (c.c) öğretilerine riayet etmediğinde nasıl vicdanen rahat olabilir ki? Kalpler nasıl huzura kavuşabilir ki? Ayet-i kerimede şöyle buyruluyor: "Onlar, îmân edenler ve kalbleri Allah’ın zikri ile mutmain olan kimselerdir. Bilesiniz ki, kalbler ancak Allah’ı anmak ile mutmain olur." (RA'D, 28)

Kaynaklar: Üçüncüadam.wordpress, CNNTurk, Ses Dergisi, Wikipedia