ABD Başkanı Barack Obama, Amerikan askerlerinin doğrudan tehdit altına girmediği noktada Suriye'ye asker göndermelerinin öncelikleri olmadığını belirterek, "Dünyanın pek çok yerinde bizim güvenliğimize doğrudan dokunmayacak meydan okumalar olacak." dedi.
Obama, CNN kanalında ABD ordusundan temsilcilerin de katıldığı programda, Amerikan dış politikası ve güvenlik öncelikleriyle ilgili soruları cevapladı.
Suriye'deki krizle ilgili değerlendirmelerinde "Amerikan askerlerinin güvenliğini öncelediğini" anlatan Obama, "Dünyanın her yerinde kötü şeyler oluyor. Bunları değerlendirirken çok sayıda Amerikan askerini (o bölgelere) göndermenin bize daha iyi bir sonuç getirip getirmeyeceğine bakmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"SORUN, RUSYA VE İRAN'IN ESAD REJİMİNİ DESTEKLEMESİ"
Obama, askeri bir çözümün mümkün olmadığını düşündüğünü belirtti.
İlgili tarafların diplomasi masasında toplandığı çözümden daha iyi bir yol görmediğini vurgulayan Obama, "Tarafları diplomatik ve siyasi bir çizgide bir araya getiremediğimiz sürece yapabileceklerimizin bir sınırı olacaktır. Dünyanın pek çok yerinde bizim güvenliğimize doğrudan dokunmayacak meydan okumalar olacak. Bu durumlarda bizim (ilgili ülkelere) yardım etmemiz lazım ancak daha fazla asker göndermek bizim cevabımız olmayacaktır." diye konuştu.
Sorunun, Esad rejimini Rusya ve İran'ın desteklemesi olduğuna işaret eden Obama, "Onlar bizi doğrudan tehdit etmediği sürece yapacağımız müdahale uluslararası hukukun ihlali ve bir işgal gibi gözükürdü. Rusya ve İran'ın da dahil olduğu bir ortamda bu durum sürdürülemezdi." açıklamasında bulundu.
"11 EYLÜL YASASININ GEÇMESİ HATAYDI"
ABD Başkanı Obama, 11 Eylül kurbanlarının ailelerinin Suudi Arabistan yönetimi aleyhine dava açmasına imkan tanıyan "Terörizmin Sponsorlarına Karşı Adalet Yasası"nın, daha önce veto etmesine rağmen ikinci kez ABD Kongresi'nden geçmesine de değindi.
Kongrenin "11 Eylül" tasarısını yasalaştırmasını "Bu bir hataydı." diyerek yorumlayan Obama, bu yolla dünyanın birçok yerindeki Amerikan yetkililerinin görevlerinin tehlikeye atıldığını anlattı.