ABD Başkanı Joe Biden, ülkedeki pek çok üniversitede görülen Filistin protestolarıyla ilgili konuştu. ABD’lilerin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının olduğunun altını çizen Biden, şiddete başvurulmaması gerektiğini söyledi
Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada Biden, ABD’lilerin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının olduğunun altını çizse de şiddete başvurulmaması gerektiğini söyledi.
“Protesto hakkı vardır ama kaos yaratma hakkı yoktur” diyen Biden, hem Filistin destekçilerinin hem de onlara tepki gösterenlerin bir bakıma haklı olduğunu söyledi. ABD Başkanı, “barışçıl muhalefetin demokrasi için kritik önem taşıdığını ancak şiddete müsamaha gösterilmeyeceğini” ifade etti.
Biden, “Mülke zarar vermek barışçıl protesto değil. Bu yasalara aykırı. “Vandalizm, izinsiz girişler, camları kırmak, kampüsleri kapatmak, dersleri ve mezuniyetleri iptal etmeye zorlamak. Bunların hiçbiri barışçıl bir protesto değildir” dedi.
“MUHALEFET DEMOKRASİ İÇİN GEREKLİ”
“ABD’deki hiçbir kampüste antisemitizme ya da Yahudi öğrencilere yönelik şiddet tehditlerine yer olmamalıdır” diyen Biden, ABD’lilerin ifade özgürlüğüne saygı duyduklarını söylese de bunun, “her şeyin serbest olduğu anlamına gelmediğini” vurguladı.
Biden “Bunun şiddet olmadan, yıkım olmadan, nefret olmadan ve yasalar çerçevesinde yapılması gerekir. Hiç kuşkunuz olmasın, Başkan olarak her zaman ifade özgürlüğünü savunacağım, ancak hukukun üstünlüğünü savunmak konusunda da aynı derecede güçlü olacağım” diye konuştu.
ABD’nin “eleştirileri susturan otoriter bir ülke olmadığını ancak düzenin hakim olması gerektiğini” savunan Biden, “Muhalefet demokrasi için gerekli” dedi. Öte yandan Biden, “muhalefetin kargaşaya ya da başkalarının haklarını inkar etmeye yol açmaması gerektiğini” vurguladı.
ABD Başkanı, Filistin protestolarını bastırmak için Ulusal Muhafızların davet edilip edilmemesi gerektiğini sorusunu da yanıtlayarak buna gerek olmadığını söyledi.
ABD ÜNİVERSİTELERİNDE FİLİSTİN’E DESTEK EYLEMLERİ
Columbia Üniversitesi’nde Filistin destekçisi öğrenciler, 16 Nisan’da okulun, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ve işgalini destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto amacıyla kampüsün bahçesinde oturma eylemi başlatmıştı.
Rektörlük, eylemlerin 2. gününde New York polisinden göstericilerin dağıtılması için yardım talebinde bulunmuş, kampüse giren polis, 108 öğrenciyi gözaltına almıştı.
Columbia Üniversitesi’ndeki olay, 7 Ekim 2023’ten sonra ABD’deki üniversitelerde Filistinli öğrencilere karşı başlayan “ifade özgürlüğü” engellemeleri tartışmalarını alevlendirirken gözaltılara tepki olarak öğrenci protestoları, ülke genelindeki diğer üniversitelere de yayılmıştı.
En son 29 Nisan’da okul yönetimi ile öğrenciler arasında devam eden müzakerelerin çıkmaza girmesi üzerine o gece öğrenciler, okulun tarihi Hamilton Hall binasına girmişti.
Okul yönetiminin talebi üzerine 30 Nisan’da NYPD’ye bağlı çevik kuvvet ekipleri, öğrencilere müdahale ederek binayı boşaltmış, bahçedeki Filistin ile dayanışma kampını da dağıtmıştı.
Aynı gece Columbia Üniversitesi’nin yakınındaki City College okulundaki öğrencilere de müdahale eden polis, öğrencilere destek olmaya çalışan göstericilerle yaklaşık 300 kişiyi gözaltına almıştı.
ABD genelindeki birçok büyük üniversitede Filistin’e destek için öğrenci eylemleri hala devam ediyor.
Washington Post’un kayıtlarına göre polis, son iki haftada aralarında bazı öğretim görevlilerinin de bulunduğu 1300’den fazla öğrenciyi gözaltına aldı.