ABD, nükleer anlaşmayla kaldırılan İran'a yönelik BM yaptırımlarını yeniden yürürlüğe soktu

ABD yönetimi, İran ile yapılan nükleer anlaşma kapsamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından kaldırılan yaptırımları yeniden yürürlüğe soktuğunu açıkladı.

Eklenme Tarihi: 20 Eyl 2020
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
ABD, nükleer anlaşmayla kaldırılan İran'a yönelik BM yaptırımlarını yeniden yürürlüğe soktu

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Tahran yönetimine uygulanan yeni yaptırımlara ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

İran'ın Batılı ülkeler ile yapılan nükleer anlaşma olarak bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nda (JCPOA) belirtilen yükümlülüklere uymadığını savunan Pompeo, "Gösterilen tavizler tarih boyunca bu gibi rejimleri güçlendirmiştir." ifadelerini kullandı.

Bu nedenle ABD olarak BMGK tarafından iptal edilen yaptırımları bugünden itibaren tekrar aktif hale getirdiklerini belirten Pompeo, BMGK'nın 1696, 1737, 1747, 1803, 1835 ve 1929 sayılı kararlarında geçen tüm yaptırımları uygulayacaklarını kaydetti.

Pompeo, şu ifadeleri kullandı:

"İran'ın JCPOA'da belirtilen yükümlülükleri yerine getirmedeki düşük performansı ve Güvenlik Konseyi'nin İran'a uygulanan ve 13 yıldır yürürlükte olan silah yaptırımlarını uzatmaması ABD'nin bu kararı almasına neden olmuştur. Güvenlik Konseyi’nin eylemsizliği, İran’ın 18 Ekim’de konvansiyonel silahlar satın almasının önünü açacaktı. Neyse ki ABD bunun olmasını engellemek için gerekli önlemleri aldı."

Diğer yandan tüm BM ülkelerine söz konusu yeni yaptırım kararlarına uyma çağrısı yapan Pompeo, silah ambargosuna ek olarak, İran'ın Uranyum zenginleştirme ve işleme gibi faaliyetlerde bulunmasının yasaklanması ve balistik füze testi, geliştirmesi veya ilgili teknolojilerin transferinin durdurulmasını da içerdiğini belirtti.

Pompeo ayrıca BM ülkelerinin buna uymaması ve belirtilen konularda İran ile iş birliği yapması durumunda o ülkelere de yaptırım uygulayacağını belirterek, "Bugünkü yaptırımların geri uygulanması, uluslararası barış ve güvenlik içindir. 2015 nükleer anlaşması, İran'ı söz verildiği gibi uluslararası topluluğa katılmaya teşvik etmedi. Bunun yerine, mollalar edindikleri servetleri Yemen'de, Irak'ta, Lübnan'da ve Suriye'de ölüm ve yıkımı arttırmak için kullandılar ki bu tahmin edilebilir bir sonuçtu" dedi.

ABD daha önce İran'ın, JCPOA'da belirtilen uranyum stokunun 10 kat üzerine çıktığını ileri sürmüş, BMGK'yi de "buna göz yummakla" suçlamıştı. Ancak Fransa, Almanya ve İtalya'dan oluşan E3 ve diğer üye ülkeler ise ABD'nin yaptırım kararlarına reddederek, İran ile müzakere yollunu tercih ettiklerini belirtmişti.

ABD anlaşmadan çekilmişti

JCPOA, İran'ın nükleer faaliyetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi, bunun karşılığında yaptırımların kaldırılması amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in yanı sıra Almanya ve AB ile İran arasında 2015'te imzalanmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetime gelmesiyle Washington anlaşmadan çekilmiş ve İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı. Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.

ABD, BMGK'nın İran'a 13 yıldır uyguladığı ve 18 Ekim'de sona erecek silah ambargosunu yenilemek istiyor. Bu çabası geçen ay başarısızlıkla sonuçlanan ABD, İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerini askıya almasını gerekçe göstererek konseyin 2231 sayılı kararı ile kaldırılan tüm yaptırımların tekrar uygulanmasına imkan tanıyan mekanizmayı hayata geçireceği tehdidinde bulunmuştu.

İran ile birlikte anlaşmanın taraflarından AB, Rusya ve Çin ise ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan 2018'de çekildiğini ve anlaşmaya taraf olmayan bir ülkenin yaptırımların yeniden devreye sokulmasına olanak veren mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini belirtiyor.