The Boston Globe gazetesi öncülüğünde başlatılan kampanyaya ülke genelinde yaklaşık 350 gazete katıldı. Gazeteler yayımladıkları editoryal makalelerle ve sosyal medyadaki #EnemyofNone (Kimsenin düşmanı değiliz) etiketiyle Trump'ın basına yönelik suçlamalarını kınayarak, özgür basının önemini vurguladı.
Trump, Beyaz Saray'da verdiği basın toplantılarında gazetecilerin akreditasyonlarını engellemek ya da basın toplantısından çıkarmak gibi birçok olayla gündeme gelmişti.
'GAZETECİLER DÜŞMAN DEĞİL'
Boston Globe'daki 'Gazeteciler düşman değil' başlıklı editoryal makalede "Bugün ABD'de mevcut hükümetin politikalarını desteklemeyen medya mensuplarının 'halkın düşmanı' olduğu mantrasını yaratan bir Başkan'a sahibiz. Bu tıpkı kalabalaığın üzerine 'sihirli' toz ya da su atan eski zaman şarlatanlarında olduğu gibi Başkan'ın ortaya attığı yalanlardan bir tanesi" ifadelerini kulandı.
ABD Başkanı Trump kendisine yönelik eleştirilerin yer aldığı ana akım medya organlarını 'yalan haber' olarak nitelendiriyordu.
Özgür basın savunucuları ise Trump'ın basının rolüne yönelik tehditlerinin görevin kötüye kullanılması ve basın özgürlüğünü garanti altına alan ABD Anayasası'nın birinci değişiklik maddesinin ihlali olduğunu vurguluyor.
NYT: ÖZGÜR BASININ SİZE İHTİYACI VAR
Trump'ın sıklıkla hedef aldığı New York Times (NYT) gazetesi de 7 paragraflık bir editoryal makale yayımladı.
'Özgür basınının size ihtiyacı var' başlıkla makalede " ?Hoşunuza gitmeyen gerçeklerin 'yalan haber' olduğu konusundaki ısrar demokrasinin yaşam kaynağı için bir tehlike. Gazetecileri 'halk düşmanı' olarak nitelemek de tehlikelidir, nokta" ifadelerine yer verildi.
NYT makalesinde kamuoyuna da seslenerek "Eğer hala yapmadıysanız yerel gazetelerinize üye olun. İyi iş çıkarttıkları zaman onları övün ancak daha iyi iş yapabileceklerini düşünüyorsanız da eleştirin. Bu işte beraberiz" dedi.
'BAŞKANI DESTEKLEYENLERİN ONUN GERÇEKLİĞİ İSTEDİĞİ ŞEKİLDE MANİPÜLE ETTİĞİNİ FARK ETMELERİNİ UMUYORUZ'
Diğer gazeteler de gazetecilerin toplumdaki rolünü vurgulayan makalaler yayımladı.
Arizona Daily Star gazetesi " Biz gazeteciler sıkıcı hükümet toplantılarına katılıyoruz ve devlet okullarının finansmanı yöntemlerini öğreniyoruz ki sizin bunları yapmanıza gerek kalmasın. Bu Anayasası'nın Birinci Değişiklik Maddesi kadar yüce bir açıklama değil ama işe yarıyor" ifadelerini kullandı. St. Louis'de yayımlanan Post-Dispatch de gazetecileri 'vatanseverlerin en gerçeği' olarak nitelerken, Chicago Sun Times çoğu ABD'linin Trump'ın 'saçmaladığının' farkında olduğunu savundu.
'Trump'ın durmasını umduklarını' belirten Kuzey Karolayna'da yayımlanan N.C Observer ise yine de 'bunu beklemediklerinin' altını çizdi.
Gazete "Bunun yerine Başkan'ı destekleyen herkesin onun gerçekliği kendi istediği şekilde manipüle ettiğini fark etmelerini umuyoruz" ifadelerine yer verdi,.
WSJ KAMPANYAYA KATILMADI
ABD'nin önde gelen gazteelerinden Wall Street Journal ise kampanyaya katılmadı. Gazetenin James Freeman imzalı yorum köşesinde Boston Globe'un çabalarının gazetelerin yazı işlerinin bağımsızlığına aykırı düştüğü savunuldu.
Freeman Trump'ın da muhalif medyanın olduğu kadar ifade özgürlüğü hakkı olduğunu yazdı.
Baltimore Sun gazetesi de Maryland eyaletinde haziran ayında Capital Gazette'ye yapılan silahlı saldırıda 5 çalışanın öldürüldüğünü hatılatarak kampanyaya destek verdi. Ancak gazete "Gazetecileri 'ABD halkının düşmanı' ve gazeteciliği 'yalan haber' olarak etiketlemenin sadece sektörümüze değil aynı zamanda demokrasimize zararlı olduğuna katılsak da bağımsız medya organizasyonları bizim bir şekilde bu Cumhuriyetçi Başkan'ın çevresine dizildiğimiz anlatısını besliyor" ifadelerini kullandı.
'TRUMP GAZETECİLERİN HAYATINI TEHLİKEYE SOKUYOR'
Trump'ın medyaya yönelik suçlamalarına karşı geçen haftalarda bir rapor yayınlandı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Amerikan Devletleri Örgütü (ADÖ) İnsan Hakları Komisyonu'nun özel raportörleri, Trump'ın sözlü saldırılarıyla gazetecilerin hayatını tehlikeye soktukları uyarısında bulunmuştu.
Raporda Trump'a yönelik, "Saldırıları stratejik, haberlerin güvenilirliğine zarar vermeyi ve doğrulanabilir veriler hakkında şüphe uyandırmayı amaçlıyor" denilmişti.