PEN Amerika’nın Los Angeles şubesinin etkinliğinde İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülen yazarların adını okuyan eylemcilerden Filistinli yazar Jarrar sandalyesiyle sürüklenerek dışarı çıkarıldı
PEN Amerika yazarlar derneğinin 31 Ocak Çarşamba akşamı düzenlenen etkinliğinde, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırılar protesto edildi. PEN Amerika’nın Los Angeles şubesinin düzenlediği ve stand-upçı Moshe Kosher ve Gazze’de ateşkese karşı çıkan ABD’li oyuncu Mayim Bialik’in katıldığı etkinlikte, İsrail’in saldırılarında öldürülen yazar ve şairlerin isimlerini megafonla okundu.
Literary Hub’dan Dan Sheehan’ın haberine göre, aralarında Filistinli-ABD’li yazar Randa Jarrar’ın da olduğu Gazze Savaşına Karşı Yazarlar (WAWOG) isimli platforma mensup eylemciler, Gazze’de öldürülen 13 yazar ve şairin isimlerini okuyarak PEN’in ‘bir Siyonisti davet ettiğini’ söyledi. Bunun üzerine, güvenlik görevlileri, yerinden kalkmayan ve protestosunu sürdüren yazar Jarrar’ı sandalyesiyle birlikte etkinlik alanından sürükleyerek dışarı çıkardı. Bu esnada yazarın gazeteci ve yazar Yousef Dawas’ın 14 Ekim’de ‘İsrail’in hedef gözeterek düzenlediği hava saldırısında’ öldürülmesini kınadığı duyuldu.
PEN, which had been tipped off about the action, began by modifying their own definition of free speech, saying “attacks” would not be tolerated, and that they reserved the right to remove anyone from the audience. Since when is peaceful protest an “attack”?
— Writers Against the War on Gaza (@wawog_now) February 1, 2024
‘EĞER PEN SESSİZ KALMAYA DEVAM EDERSE…’
Jarrar, Publishers Lunch’a yaptığı açıklamada, “PEN, Gazze’de mahsur kalan ve Batı Şeria’da mahpus olan pek çok yazara yardım etmek için açıklama ya da herhangi bir şey yapmadı. Geçen gece, WAWOG üyeleri yalnızca son 100 gün içinde İsrail’in hava saldırılarında öldürülen 13 yazarın isimlerini okuyarak etkinliği protesto etti” diye konuştu.
Etkinliğin ardından bir açık mektup da yayınlayan grup, mektubunda, “PEN’in, çoğu hedef gözeterek gerçekleştirilen suikastlar sonucu yaşanan bu ölümler hakkında resmi bir açıklama yapmasını talep ediyoruz. PEN’i hayat kurtarmak için önemli ve anlamlı adımlar atmaya çağırıyoruz. Bu mektup paylaşılırken, Filistinli yazar ve habercilerin can kaybı muhtemelen artacak. Eğer PEN sessiz kalmaya devam ederse kimin hayatlarının ve sesinin PEN için önemli olduğu, kimin hayatlarının ve seslerinin ise PEN için önemsiz olduğu kamuoyu için tamamen netlik kazanacak” ifadelerini kullandı.
‘SESLERİNİ DUYURMA HAKKINA SAHİPLER AMA…’PEN Amerika ise cuma günü yayınladığı açıklamada, protestonun altı kişi tarafından gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Protestoculardan (salondan) ayrılmaları istendiğinde, biri bunu reddetti. Yıllarca birlikte çalıştığımız ve ifade (özgürlüğünü) savunduğumuz bir Filistinli yazarın (etkinliğe) devam edilebilmesi için etkinlikten çıkarılmak durumunda kalınmasından üzüntü duyduk” dedi. Filistinli can kayıpları için de üzüntüsünü dile getiren PEN Amerika, öldürülen yazar ve sanatçılara da saygılarını dile getirdiklerini, bir ifade özgürlüğü kuruluşu olarak protesto etme hakkını savunduklarını belirtti.
Çarşamba günü düzenlenen protestoya atıfta bulunan PEN Amerika, eylemcilerinin seslerinin duyulması hakkına sahip olduğunu, ancak bu kişilerin ‘diğerlerinin ifadelerini sesleriyle bastırma, kesme ya da engellemesine izin verilemeyeceğini’ savundu.