Abdulkadir Yapçan'ın Mahkemesi Görüldü

Aslen Doğu Türkistanlı olup zalim Çin’in toplama kamplarına hapsettiği ve işkence yaptığı daha sonra Türkiye’ye gelmeyi başarabilen ve 2.5 yıldır Türkiye gözetimi altında tutulan Abdulkadir Yapçan'ın mahkemesi görüldü. Detaylar haberimizde.

Eklenme Tarihi: 14 Şub 2019
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Abdulkadir Yapçan'ın Mahkemesi Görüldü

TÜRKİSTANDER başkanı Burhan Kavuncu'nun katıldığı bir programdan aktardığı bilgiye göre;

1958 yılında Doğu Türkistan’da doğan Abdulkadir Yapçan, ilim adamı olup aynı zamanda da Doğu Türkistan’ın özgürlük mücadelesinin önde gelen isimlerinden birisi olmuştur. 1997 yılında Çin’de serbest bırakıldıktan sonra bir şekilde oradan çıkmayı başarmış ve Suudi Arabistan gibi başka ülkelere de uğrayarak Türkiye’ye gelmiştir.

17 senedir Türkiye’de yaşayan Abdulkadir Yapçan, 2,5 sene önce Çin’in İnterpolden kırmızı bültenle terörist diye adlandırılarak iade talebi üzerine Türkiye savcıları ve polisleri tarafından göz altına alınmıştır. Ağır ceza mahkemesi bu iade teklifini reddetmiş fakat göç idaresi yurt dışına çıkış işlemlerini başlatmak için gözetim kararı almıştır. Gözetim kararıyla birlikte iade davası da devam etmektedir.

Burada hukuksuz olan nokta ise; Türkiye’deki yabancılarla ilgili yasaya göre sınır dışı edilmek istenen bir yabancı en fazla 6 ay gözetim altında bulundurulabilir. Bu sınır bir defaya mahsus olmak üzere 6 ay daha uzatılabilir. Yani toplam 12 aydan fazla tutulamaz. Abdulkadir Yapçan ise 2.5 seneden beri gözetim altında tutuluyor. Bir sene dolduktan sonra suç kapsamına girdiği için göç idaresinin Ankara’ya söylemesi üzerine Ankara şöyle bir çözüm buluyor: “Biz onu bırakalım ama o kendi isteğiyle geri gelmiş olsun.” Fakat bu anlaşmada Abdulkadir Yapçan’ın rızası olmadığından dolayı “Serbest kaldıktan sonra öldürüleceğinden korktuğu için istememektedir” diye tutanak tutulmuş ve yaklaşık 1,5 seneden beri bu tutanakla hürriyetinden mahrum edilmektedir.

Çin tarafından iadesi talep edilen Abdulkadir Yapçan’ın 12 Şubat Salı günü saat 14.30'da Çağlayan Adliyesi'nde duruşması gerçekleşti. Duruşma öncesi Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği’nin öncülüğünde adliye önünde yüzlerce Doğu Türkistanlılar Abdulkadir Yapçan’ın özgürlüğe kavuşması için çeşitli sloganlar attı. Mahkeme yaklaşık 3 saat sürdü.

Abdulkadir Yapçan’ın terör ile bağlantısına dair delillerin olup olmaması hakkında TÜRKİSTANDER Başkanı Burhan Kavuncu katıldığı programda şu açıklamayı yaptı: “Çağlayan 29. Ağır Ceza Mahkemesi Abdulkadir Yapçan’ın Çin’den suçlu olduğuna dair belgeleri istiyor. Çin 5-6 kişiden idam edilme korkusu ve tehtidiyle aleyhte ifade almış ve bu kişilerin hepsini de sonrasında idam etmiş. Dolayısıyla savcı bu ifadelerin teyit edilme imkanının olmadığını söylüyor ve başka delil olmadığı için de iadesi mümkün değil.”

Abdulkadir Yapçan’ın mahkemedeki ifadesi şöyledir: “Üzülerek söylüyorum ki Doğu Türkistan’da Çin işgalcidir. Şu an var oluş ve yok oluş arasında bir durum var. Benim, uğramadığı zulüm kalmayan Doğu Türkistan’ı işgalden kurtarmaktan başka amacım yoktur. İnsanlık hakkımızı savunup bunları konuştuğumuz için işkence gördük. Onurumuz, gururumuz, şerefimiz ezilirken susacak mıydık?” Abdulkadir Yapçan mahkemeden adli kontrol talebinin kaldırılmasını ve kendisine vatandaşlık verilmesini talep etti.

Mahkeme sonucu şu şekilde: İtiraz yolu açık olmak üzere “Adli kontrol tedbirinin aynen devamına” karar verilerek duruşma 3 Mayıs günü saat 10:30’a ertelendi.

Mahkeme sonrasında Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk Adımlar Dergisi’ne değerlendirmelerde bulundu. Değerlendirmesi şu şekilde: “Biz Türk yargısına güveniyoruz. Çin’den gelecek olan belgeler bekleniyor ama Çin Abdulkadir Yapçan’la ilgili hiçbir belge sunmuş değil. Türk adli makamlarının da Çin’in bu iftiralarını ispatlaması için bir an önce devreye girmesini talep ediyoruz. Aksi taktirde Çin yıllarca Türk adliyesine delil ve belgeleri sunmadan otomatikmen Abdulkadir Yapçan’ın cezaevinde uzun süreli kalmasını elde etmiş olacaktır ki bu ciddi bir hukuksuzluk ciddi bir adaletsizlik olur. Geç gelen adalet adalet değildir. İki üç yıl sonra serbest bırakılsa bile onun çekmiş olduğu ceza ve sıkıntılı süreç maalesef vicdanları yaralar. Biz bir an evvel mahkemenin adil bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. Eğer mahkeme süreci hukukiyse Abdulkadir Yapçan’ın serbest bırakılması gerekir ama siyasi ise bu da vicdanları yaralar. Üzülerek söylüyorum Abdülkadir Yapçan davası, Türk hukuk sisteminin ayıbı olarak tarihe geçebilir.”

Abdulkadir Yapçan'ın eşi, çocukları ve torunları ise Tekirdağ İl Göç İdaresi Müdürlüğü Geri Gönderme Merkezi'nde tutuluyor.