Aç bırakma silahına karşı savaşmalıyız

Ahmet Varol Yazdı… ABD’nin Gazze’de siyonist vahşet tarafından kuşatmaya alınarak aç bırakılan insanlara havadan gıda paketleri atması kimseyi yanıltmasın. Siyonist canavarlara aç bırakma silahını böylesine katı bir şekilde kullanmaları konusunda strateji ve taktik öğreten asıl ABD’dir. Ama o bu konuda kendisinin kirli yüzünü örtmek ve “aç bırakma” silahının kullanılmasıyla ilgisi olmadığı yönünde kamuoyunu yanıltmak amacıyla … Aç bırakma silahına karşı savaşmalıyız Devamı »

Eklenme Tarihi: 07 Mar 2024
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 07 Mar 2024
Aç bırakma silahına karşı savaşmalıyız

Ahmet Varol Yazdı…

ABD’nin Gazze’de siyonist vahşet tarafından kuşatmaya alınarak aç bırakılan insanlara havadan gıda paketleri atması kimseyi yanıltmasın. Siyonist canavarlara aç bırakma silahını böylesine katı bir şekilde kullanmaları konusunda strateji ve taktik öğreten asıl ABD’dir. Ama o bu konuda kendisinin kirli yüzünü örtmek ve “aç bırakma” silahının kullanılmasıyla ilgisi olmadığı yönünde kamuoyunu yanıltmak amacıyla böyle bir yola başvuruyor. Bir toplumu teslim olmaya zorlamak için tüm vahşi yöntemlerin kullanılabileceği anlayışında Netanyahu’dan hiç farkı olmayan Biden’ın etrafındaki kadronun böyle bir yanıltma oyununa başvurma ihtiyacı duyması ise seçim süreciyle ilgili endişelerinden kaynaklanmaktadır.

ABD’nin ve siyonist işgal rejiminin “aç bırakma” silahını böylesine katı bir şekilde kullanma yoluna başvurmalarının sebebi tarihte bu silahı kullananların sonuç aldıklarına ve başarılı olduklarına dair tespitlerdir. Gazze’de birlikte savaşan ABD ve İsrail saldırganlığın tüm yöntemlerine başvurmalarına rağmen Filistin halkını bölgeden çıkarma ve teslim olmaya zorlama konusunda başarılı olamadı. Tabii savaşın uzayıp gitmesi saldırgan tarafın da çeşitli sorunlar yaşamasına sebep oluyor. Siyonist toplum psikolojik yönden iyice gerginleşmiş durumda. İşgalcileri ve destekçilerini en çok endişelendiren de budur. Çünkü bu gerginliğin bir patlamaya dönüşmesi durumunda savaşın kendi içlerine doğru kayacağından korkuyorlar.

Bu yüzden Filistin halkını şartsız bir şekilde, haklarından tümüyle vazgeçerek teslim olmaya zorlamak için aç bırakma silahını daha etkili bir şekilde kullanmaya karar verdiler. Buna Netanyahu hükümetinin tek başına değil Biden yönetimiyle birlikte karar verdiğinden hiç kimse şüphe etmesin.

Şimdi bu silahın böylesine korkunç bir şekilde kullanılmasından dolayı hastanelerde çocuklar peş peşe açlıktan ölüyor. Çünkü açlıktan ilk etapta etkilenenler çocuklar özellikle de bebekler oluyor.

Tabii ki tehdit altında olanlar sadece çocuklar ve bebekler değil. Muhtelif müzmin hastalıklarla karşı karşıya olan insanlar da ciddi şekilde etkileniyor. Çünkü bedenlerin direnç gücü azalıyor ve hastalık daha hızlı bir şekilde bedeni zayıf düşürerek ölüme yaklaştırıyor. Gazze’de 350 bin civarında müzmin hasta olduğu Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından yayınlanan raporlarda dile getirildi. Hamile kadınlar ise iki beden beslemek zorundalar. Hem kendi bedenlerini hem de karınlarında büyüttükleri bebeklerini. Gazze’de 60 bin hamile kadın olduğu da yine söz konusu raporlarda vurgulandı ki bu sayıyı dediğimiz gibi ikiyle çarpmak ve 120 bin kişi olarak hesaplamak gerekir.

Böylesine bir vahşet bu çağda yaşayan tüm insanlığın alnında bir lekedir. Hem de çok çok utanç verici bir leke. Kimse böyle bir vahşetin dünyanın göbeğinde varlığını sürdürmesi karşısında sorumluluktan kendini azade göremez. Bu vahşetin varlığını sürdürüyor olması tüm insanlığın ortak ayıbıdır ve bu ayıptan kurtulmak için bir şeyler yapmak insan olmanın bir gereğidir.

Aslında siyonist eşkıyaların kapıları tutması ve içeriye gıda yardımı girmesini engellemesi karşısında bir şey yapamayıp da aç insanlara havadan gıda paketleri atmak zorunda kalmak büyük bir zillet ve acziyetin ifadesidir. Ama böyle bir zillet ve acziyet zaruretten değil tercihten doğan bir sonuçtur. Siyonist vahşet ve ona destek veren küresel emperyalizm karşısında insanlık onurunu savunmak için etkin bir tavır almaktan çekinmeyi, bunun bedelini göze almaktan kaçınmayı tercih etmekten.

Ama artık hep birlikte insan olmanın gerektirdiği sorumluluğu yerine getirmeli ve bu vahşete “dur” demeliyiz. Siyonist vahşetin ve onun arkasında duran ABD’nin aç bırakma silahına karşı insanlık olarak birlikte savaşmalıyız. Bu silah çok iğrenç bir silahtır. Ama bizim bu silahı etkisiz hale getirmemiz mümkündür. Tarihte bu silahın etkisiz hale getirilmesinin, bu silahın kullanılmasıyla amaçlananların gerçekleştirilmesine engel olunmasının örnekleri de var.