Özel hastanelerin acil servislerinde ücretsiz tedavi dönemi sona erdi. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklik, acil durumun devamı niteliğindeki tedavi için ücret alınmasına izin veriyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, "Özel hastanelerin devleti kandırmaması için yapılan düzenlemeyle bu kez fatura vatandaşa kesildi" dedi.
Acil servislere başvuran hastalardan artık ücret talep ediliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan ve 4 Şubat’ta Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle, özel veya özel üniversite hastanelerine acil giriş yapan vatandaşların süresiz ücretsiz tedavi edildiği dönem artık sona erdi. Bundan böyle hasta ya da yakınına, acil halin sona erdiğine ve müteakip işlemlerin ilave ücrete tabi olduğuna ilişkin, "Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) imzalattırılacak. Hastanın iyileşmesi için zorunlu olan hizmetler için ilave ücret alınabilecek.
HASTA DENETLEYECEK
Söz konusu uygulama, özel hastanelerin yoğun bakım servislerini kullanarak devlete kabarık faturalar kesmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Yoğun bakım servislerinin, özel hastaneler tarafından en fazla suistimal edilen konular arasında olduğu biliniyor. Sağlık Bakanlığı, tebliğle bu tür suistimalleri vatandaşın denetimine tabi tuttu. Ancak, uygulamanın özel sağlık kuruluşlarına gidenleri mağdur edeceği belirtiliyor.
DÜZENLEMEYE ELEŞTİRİ
Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, düzenlemeyi eleştirdi. Demir, bu düzenlenmenin ulusal ve uluslararası hasta haklarına, acil tedavi hizmetleri yönetmeliğine hatta anayasaya aykırı olduğunu savundu. Özel hastanelerin devleti kandırmaması icin yapılan düzenlemeyle, faturanın vatandaşlara kesildiğini öne süren Demir, “Özel hastaneler, kendi çalışanlarının kimlik bilgilerini izinsiz kullanarak kota doldurma işlemi yapıyor” şeklinde konuştu.
SUİSTİMALE AÇIK
Yeni uygulamanın suistimale çok açık olduğunu belirten Demir, “Devletin aleni şekilde soyulduğu SGK’nın özel hastaneler aleyhine kestiği cezalar ve Sayıştay raporlarıyla da ortaya çıkıyor” dedi. Demir, hasta hakları aktivistlerine yapılan şikayetlerin yüzde 26'sının acil tedavi hizmetleri için özel hastanelerin aldığı haksız paralardan oluştuğunu söyledi. Özel hastanelerin vatandaşlardan aldığı hukuksuz paraları iade edecek bir mekanizma bulunmadığını anlatan Demir, "Geçtiğimiz yıl bu konuyla ilgili bir yasal düzenleme yapılacaktı. Bir gecede özel hastane lobisi bürokrasiyi ikna etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haberdar olsa, asla müsaade etmeyeceğini düşünüyorum. Düzenleme mutlaka gözden geçirilmeli" uyarısı yaptı.
Türkiye’de 2016 yılında vatandaşların 580 milyon kez ayakta muayene edildiği bilgisini veren Demir, “Bir kişi ortalama 8 kez ayaktan tedavi için hastaneye müracaat etti. Bu rakam 40 yaş üstü vatandaşlarda yıllık 20 kez doktora gitme verilerine ulaştı” dedi.
Borcunu ödemek için bankadan kredi çekmiş
Yeni Şafak, hasta şikayetlerinde ilginç detaylara ulaştı. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, kalp krizi geçirerek özel hastanenin acil servisine başvuran hastadan, bilinci açıldıktan sonra ücret talep edildiğini anlattı. Hastanın ameliyat edildiği bilgisini veren Demir, “Hastadan, yattığı her gün için bin 500 lira ödemesi talep edildi. En son tetkikler, tahliller ve muayene ücretleri de üzerine eklendi. Yüklü miktarda çıkan borcu ödeyemeyen hasta, bankadan kredi çekmek zorunda kaldı. Borçlarını ödeyip hastaneden çıkabildi” dedi. Annesi LP Lösemi hastası olan bir vatandaş da özel hastanenin acil servisinde yatarak tedavi olan annesi için kendisine 42 bin TL fatura çıkarıldığını söyledi. Hastane yetkililerinin, tüm ısrarına rağmen detaylı bir hizmet dökümü paylaşmadığını öne süren hasta yakını, söz konusu parayı ödeyecek gücü olmadığından ne yapacağını bilemediğini ifade etti. Babası direksiyon başında kalp krizi geçiren D.A. da, “Özel bir hastaneye gittik. Babama stent takıldı. Bu işlem için 3 bin 900 lira para talep edildi. İşlem faturada stent ücreti yerine ‘balon ücret’ olarak yazıldı” dedi.
