Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’ten Ankara Emniyet Müdürü’ne telefon: Masanızda benim fotoğrafım varmış, doğru mu?

Gazeteci İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde Akın Gürlek’in bir iftarda çekilmiş fotoğrafının Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in masasında olduğu iddiası üzerine Dinç’i aradığını yazdı. Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek, Ankara Adliyesi’nde görevli başsavcı vekilleri ve sulh ceza hakimlerinin düzenlediği iftar davetinde çekilmiş bir fotoğrafının Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in masasında olduğu iddiası üzerine Dinç’i aradığını gazeteci İsmail Saymaz’a doğruladı. Saymaz, Gürlek’in … Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’ten Ankara Emniyet Müdürü’ne telefon: Masanızda benim fotoğrafım varmış, doğru mu? Devamı »

Eklenme Tarihi: 17 May 2024
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 17 May 2024
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’ten Ankara Emniyet Müdürü’ne telefon: Masanızda benim fotoğrafım varmış, doğru mu?

Gazeteci İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde Akın Gürlek’in bir iftarda çekilmiş fotoğrafının Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in masasında olduğu iddiası üzerine Dinç’i aradığını yazdı.

Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek, Ankara Adliyesi’nde görevli başsavcı vekilleri ve sulh ceza hakimlerinin düzenlediği iftar davetinde çekilmiş bir fotoğrafının Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in masasında olduğu iddiası üzerine Dinç’i aradığını gazeteci İsmail Saymaz’a doğruladı.

Saymaz, Gürlek’in telefonda Dinç’e “Beni izleyip fotoğrafımı çekmişsiniz. Fotoğrafım masanızın üzerindeymiş, doğru mu?” diye sorduğunu yazdı.

Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in birlikte fotoğrafının çekildiği avukatın adı, Fatih Atalay. Ayhan Bora Kaplan’ın ikinci adamı Serdar Sertçelik, geçen yıl 9 Ekim’de Gizli Tanık M7 kod adıyla verdiği ifadede, Atalay hakkında “Örgütün sorunlarını para karşılığı çözdüğünü biliyorum” iddiasında bulunmuştu. Ancak Atalay, davanın sanıkları arasında yer almıyor.

Gürlek, fotoğrafın çekildiği iddia edilen akşam için şu bilgileri verdi:

“Başsavcı vekilleri, hakim ve savcılarla iftar yapmıştık. Orada avukat arkadaşlar da vardı. Erken çıktım. Beni uğurlamaya geldiler. Avukatın yanında arkadaşı var. Onlar iki basamak aşağıda, ben iki basamak yukarıdaydık. Uygunsuz bir yer değil. Atalay’ın dosyasıyla ilgili bir görüşmemiz yok. Kendisini özel olarak çağırmamışım. Diyalogum yok. Bu arkadaşla ilgili sıkıntı var mı? Yok. Uygunsuz fotoğrafım var mı? Yok.”

Fotoğrafı görmediğini söyleyen Gürlek, böyle bir fotoğraf varsa da kimin çektiği yönünde “Büyük ihtimalle Emniyet içindeki gruplardır” tahmininde bulundu.

Şikâyetçi olmayı düşündüğünü söyleyen Gürlek, dinlendiği iddia edilen diğer bazı isimlerin kendisine ulaştığını belirterek şunları kaydetti:

“Mağdur arkadaşlar da bana geldiler. Değerlendirme yapıyoruz. ‘Ortak hareket edelim’ dediler. Bir idari teftiş başlatıldı, onu bekleyebilirim. Kimsenin günahını almam. Gerçekten fotoğraf var mı, yok mu, bilmiyorum. Ama bana söylenen bu. Bu fotoğrafı niye çektiler; nasıl bir senaryo yazacaklar, bilgim yok.”

Gürlek, Ayhan Bora Kaplan davasındaki gizli tanık skandalından sonra şüphelerinin daha da arttığını anlatarak, şöyle devam etti:

“Ben hakim savcı kökenliyim. Bu işleri bilirim. Selam-Tevhid soruşturmasına benzer bir süreç bu. Mahkeme kararı olmaksızın beni niye izliyorsun? Takip etmekteki amacın ne? Ben bakan yardımcısıyım. Herkesle görüşebilirim.”

Saymaz, “Gürlek ve Dinç’in karşı karşıya gelişi, Ayhan Bora Kaplan Davası ile açığa çıkan Emniyet’teki iç savaşın yargıya sıçradığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.