Adalete yalnızca adaletsizliğe uğradığınızda ihtiyaç duymayın…

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlarda yaşanan mağduriyetler birçok aileyi perişan etti.

Eklenme Tarihi: 20 Eki 2016
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Adalete yalnızca adaletsizliğe uğradığınızda ihtiyaç duymayın…

Önce “At izi it izine karıştı” diyerek mağduriyetlerin yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her ne kadar daha sonra “kusura bakmayın, mağdur falan yok” dese de birçok insanın yaşadığı zulümler bunun aksini gösteriyor. İşte o örneklerden birisi olan ve yazdığı mektubuyla Furkan Haber’e mağduriyetini anlatan Ahmet Tural, ablasının haksız yere tutuklandığı söyledi. Yapılan bu zulümlerin alınlarda kara bir leke olarak kalacağını ifade eden Ahmet Tural yazısının devamında bunun sorumlularından ve bu zulme sessiz kalanlardan ahirette şikâyetçi olacağını belirtti.

İşte Ahmet Tural’ın yazısının tamamı:

Selamünaleyküm,

Ablam 22 Eylül Perşembe günü Ankara’da ücretli öğretmenlik yaptığı okulunda gözaltına alınmış ve evimizde arama yapılmıştır. FETÖ’ye ait herhangi bir şey bulamadıklarından panomda asılı Kur’an ayetlerini ve İslami kitapların özetlerini delil olarak almışlardır. Gözaltı sebebi ise FETÖ’ye yönelik Kars’ta açılmış bir soruşturmadır. Gözaltına alınan ablam 25 Eylül Pazar gününe kadar Ankara emniyetinde tutulmuş ve Pazar günü Kars’a gönderilmiştir. Ablam gözaltına alınmasının 14. günü savcılığa çıkarılmış ve aynı gün hâkim kararıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

Ablam 2011-2012 yıllarında Kars’ta bulunmuş ve Kars'ta bulunduğu bir yıllık sürenin bir kısmında öğretmenlik bir kısmında ise ablalık yapmıştır. Daha sonra Kars’tan ayrılmış ve Ankara’ya ailesinin yanına gelmiştir. KPSS sınavında düşük puan alması sebebiyle ve maddi imkânların da yetersizliğinden dolayı 2013’ün ağustos ayında Trabzon’da bir dershanede sözleşmeli öğretmenlik yapmaya başlamıştır.2013’te 17 Aralık olayları olmuş ve devam eden sözleşmesi sebebiyle 2014 yılının ağustos ayına kadar malum yapıdan ayrılamamıştır. İşe giriş çıkış tarihleri SGK kayıtlarında gözükmektedir. Ayrıca ikametgâh kayıtlarında da Ankara’ ya ailesinin yanına geliş tarihi gözükmektedir. İki yıldır KPSS sınavına hazırlanmaktadır ancak yeterli puanı alamadığından atanamamaktadır. Bu süre zarfında FETÖ’yle hiçbir bağlantısı olmamıştır. Ne bankaya para yatırma ne de ByLock gibi FETÖ’ ye ait herhangi bir şeyle bağlantısı olmamıştır.

Ablam gözaltına alınmasaydı 25 Eylül Pazar günü nişanı olacaktı. Memleketten misafirlerimiz gelmişti. Polisler evimize baskın yaptığı sırada evimizde on iki kişi vardı. Hayatında karakolla işi olmamış insanların evini Terörle Mücadele ekiplerinin didik didik aradığını bir hayal edin! Sahi neydi ablamın suçu! Hayatında karakola adım atmamış bir insanı 14 gün boyunca bir bankın üzerinde yatıracak ne suç işlemişti! İnsan inandığı bir dava için hapis yatsa zoruna gitmez ama yanlışlarını görüp ayrıldığı ve hiçbir bağlantısının olmadığı bir örgüt yüzünden hapis yatmak insanın çok zoruna gider. Acaba bütün suç ablam ve onun gibi iyi niyetle hizmet etmek isteyenlerin mi? Siyasilerin ve ülke gündemine yön verenlerin hiç mi suçu yok?

Ablamla beraber gözaltına alınıp savcılığa çıkarılan bir kız daha vardı. O kız da 2012 yılında Kars'ta bulunmuş.

İkisinin ifadeleri yaklaşık 3-4 saat sürdü. .Savcı hangi somut delili bulduysa artık, ikisini de mahkemeye sevk etti. Hemen nöbetçi hâkim çağrıldı. Hâkim, ifadelere iki dakika bakıp tutuklusunuz deyip çekip gidiyor. İki kızın ifadeleri toplam sekiz sayfa ediyor. Buna bir de savcının gerekçesini eklediğimizde iki dakikada bu kadar yazıyı nasıl okuduğunu insan merak ediyor.

Avukata savcının tutuklama gerekçesi soruldu. 2011 yılında ablalık ve öğretmenlik yapmayı ve her ne kadar 17 Aralık’ın hemen akabinde ayrılsa da dershanelerinde çalışmış olmayı savcının FETÖ adlı terör örgütüne üye olmuş sayılmak için yeterli gördüğünü söyledi. Dershane maaşının dışında hiçbir para akışının olmadığı Bank Asya hesabı da savcıya göre somut delilmiş. Ayrıca 2011 yılında ev hanımlarına yönelik sohbetleri de somut delilmiş.

O zaman savcıları göreve davet ediyorum. Mademki o yıllarda bunlar suçtu cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve belediye başkanları hakkında suça teşvik ve suçluya yardım etmekten dolayı dava açmasını istiyorum! Âmâ onlar tövbe ettiler, onların suçları yok değil mi?

Cumhurbaşkanı daha önce ‘’At izi, it izine karıştı’’ diyerek operasyonların yanlışlığına değiniyor. Âmâ ne gariptir ki daha sonra ‘’Kusura bakmayın mağdur falan yok’’ diyor. O zaman ablam neden 28 gündür cezaevinde!

Savcıların odaları dosyalarla dolu. Savcının iddianameyi hazırlaması dahi belki aylar sürecek. Sonra çoğu insanın bir suçu olmadığını görecekler ama bu zulümler alınlarında kara bir leke olarak kalacaktır.

Adalete yalnızca bir adaletsizliğe uğradığınızda ihtiyaç duymayın… Biz dünyada da ahirette de bu işin sorumlularından ve bu zulme sessiz kalanlardan davacıyız. Hepsini Allah'a havale ediyoruz. Şüphesiz Allah Hüküm verenlerin en adilidir.

Selam ve dua ile.