Yurt dışı çıkış yasağı kaldırıldıktan sonra pasaport ve vize alan ancak İstanbul Havaalanı’nda ‘yeni bir yurtdışı yasağı’ olduğu gerekçesiyle çıkışlarına izin verilmeyen Zekiye ve Ahmet Burhan Ataç geldikleri Almanya’dan kısa sürede dönmek zorunda kaldı. Ahmet Burhan’nın tekrar Türkiye getirilmesinin sebebi ise doktorların tedaviye başlanabilmesi için çok geç kalındığının söylenmesi oldu.
“AHMET İÇİN ÇOK GEÇ KALDIK”
Köln Havalimanı’ndan dün Türk Hava Yolları’nın 14.45 tarifeli uçağı İstanbul’a uçan ve 10 buçuk saatlik bir rötarla Türkiye’ye ulaşabilen Ahmet Burhan’ın ağrılarından dolayı oldukça acı çektiği görüldü.
Almanya’ya oğlunun tedavisinin olacağı umuduyla geldiklerini söyleyen anne Zekiye Ataç, “Ama çok geç kaldık, geç bırakıldık” diyerek Kronos‘a şu bilgileri verdi:
Doktoru Ahmet’i görür görmez şok oldu. Normalde 27 Şubat’ta başlayacaktı tedavi, 5 Mart’ta başlandı. Engellendiğimizden dolayı gidemedik. Doktor, “Hiç böyle beklemiyordum” dedi. Sonra da, “Ahmet’i birinci tedavide belirli bir aşamaya getirdiğimiz için ikincisine çağırdım. Ama böyle bir durum karşısında şaşırdım. Yeni tümörler var, çocuğun hareketleri kısıtlı, kalçası çıkık, birçok yeri kırık. Kan değerleri düşük. Tedavi sırasında eğer yoğun bakıma alırsak bu vücut bu tedaviyi kaldıramaz” dedi. Bu sefer üzülen ve dünyası kararan ben oldum.
“RESMEN ÇOCUĞUMUN HAYATIYLA OYNADILAR”
Çok üzgün olduğu gözlenen anne Ataç, “Resmen bir çocuğun hayatıyla oynadılar” diyerek şöyle konuştu:
Açık söylüyorum, Ahmet Burhan bitmek tükenmek bilmeyen zulümlerden dolayı bu durumda. Düşünebiliyor musunuz, İstanbul’da tam uçağa bineceğiz, sedye olduğu için yanımızda sağlık personeli de var, birden polisler geldi, elimden pasaportumu aldı. “Hayır gidemezsiniz, yurt dışına çıkış yasağınız var” dedi. Mahkeme kağıtlarım var, gitmem lazım diyorum… Bütün bunları hasta bir çocuğun yanında söylediler… Ahmet revire geldi, oradan bekleme yerine getirildi. Bütün bu gel gitlerde Ahmet’i bir oraya bir buraya koydular, adeta sürüklediler çocuğu… Çocuğun sağ omuzunu kırmışlar. Bunu Almanya’da öğrendik. Almanya’daki evde, “Anne koluk çok ağrıyor, kolumu kaldıramıyorum” dedi, baktık hiç oynatamıyor. Öğrendik ki, kolu kırılmış. Sadece kolu mu, çocuğumun vücudunda belki onlarca kırık var. Resmen eziyet ettiler Ahmet’ime.
“MESELE SADECE BENİM ÇOCUĞUM DA DEĞİL”
Ahmet’in kemiklerinin çok hassas olduğunu belirten anne Zekiye Ataç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Geç bırakıldık, çok geç bırakıldık. Defalarca tweet attım, videolar paylaştım, çalmadığım kapı kalmadı. Derdimi, oğlumun derdini kimselere anlatamadım. Bu tür hastalıklarda değil günlerin saatlerin önemi var. Mesele benim oğlum da değil, neden çocuklara bu eziyetler. Tamam ben anneyim, ciğerim yanıyor, ama sadece kendi şahsım çocuğum için değil, bütün çocuklar için.
“SAHİP ÇIKANLAR ÇOK AMA SUSANLAR DA ÇOK OLDU”
Bir çok insanın yanında olduğunu, kendisine ve Ahmet’e sahip çıktığını kaydeden Ataç, şöyle devam etti:
Evet bu ülkede iyi insanlar var, sahip çıktılar ama susanlar da çok oldu. Bir telefonla, bir imza ile yapılabilecek şeyleri yapmadılar. Korktular mı, korkutuldular mı bilmiyorum. Ama çırpınmam benim başıma gelenler başkalarının başına da gelmesin diye biraz da.
Almanya’da tedavisi için girişimlere Kasım ayından itibaren başladığını ama yurt dışı yasağı bahanesiyle çok zor bir süreç yaşadıklarını belirten Ataç, “Çok çetrefilli oldu. Önce babaannesiyle göndermek zorunda kaldım. O zaman döndüğünde bile durumu iyiydi. Ama bana pasaport verilseydi 15 günlüğüne Türkiye’ye dönmeyecekti Ahmet. İlk iki tedaviyi alıp öyle dönecektik. Ama vermediler. Hapishanede babası var, çocuğum biri ülkemde, neden dönmeyeyim. Ki o zamanlar çouğumun yemesi içmesi iyiydi, kendi ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu. Zaman hep aleyhimize işledi. İki hafta önce yine aksilikler üst üste geldi. Yasağı kaldırdılar ama bütün bu sancılı ve stresli süreci Ahmet de yaşadı. Biliyorsunuz, moral bu tür hastalıklar için çok önemli. Ama hep morali bozuldu oğlumun.
“DOKTORLAR TEDAVİYE DEVAM EDEMEYİZ DEDİ”
Doktorların Almanya’daki klinikte yapılacak bir şey kalmadığını, böyle bir durumda tedaviye devam edemeyecekleri bilgisini verdiklerini belirten anne Zekiye Ataç, “Çaresiz döndük. Ne yapabiliriz. Çok ısrar ettim, dönmeyelim, tedavi bitsin öyle dönelim diye” ama doktorlar Ahmet’in kendini toparlamasının kısa sürede mümkün olmayacağını söyledi sözlerinden sonra… “Ahmet de iyileşmeyi çok istiyor, hatta Almanya’dayken kardeşim Fatma Betül ne zaman gelecek” diye sordu. Ben de, “Belki biz döneriz oğlum” deyince morali çok bozuldu, sinirlendi, “tedavim bitmedi ki, anne ben iyileşmedim mi” dedi. Gerçekten iyileşmeyi çok istiyor. “Anne bana iyileşince paten alırsın değil mi” diyor. Ama dünden bu yana çok üzgün.” ifadelerini kullandı.