Ahmet Varol’un kaleminden: Üşüyenleri ihmal etmeyelim

Geçtiğimiz günlerde Afganistan’da 150’den fazla insanın donarak öldüğüne dair haberleri sanıyoruz herkes okumuştur. Haberlere yansıyanlar belki gerçek rakamların altındadır. Çünkü Afganistan’da kış şartlarından dolayı ulaşılamayan meskun yerler de var ve buralarda donarak ölenlerin gerçek sayısı tespit edilememiş olabilir. Ayrıca verilen rakam sadece donarak ölenlerin sayısı. Soğuk kış şartlarından dolayı korunaklı bir ortam bulamayan, yeterince ısınamayan … Ahmet Varol’un kaleminden: Üşüyenleri ihmal etmeyelim Devamı »

Eklenme Tarihi: 04 Şub 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 04 Şub 2023
Ahmet Varol’un kaleminden: Üşüyenleri ihmal etmeyelim

Geçtiğimiz günlerde Afganistan’da 150’den fazla insanın donarak öldüğüne dair haberleri sanıyoruz herkes okumuştur. Haberlere yansıyanlar belki gerçek rakamların altındadır. Çünkü Afganistan’da kış şartlarından dolayı ulaşılamayan meskun yerler de var ve buralarda donarak ölenlerin gerçek sayısı tespit edilememiş olabilir. Ayrıca verilen rakam sadece donarak ölenlerin sayısı. Soğuk kış şartlarından dolayı korunaklı bir ortam bulamayan, yeterince ısınamayan ve bu yüzden hastalıklara yakalananlar içinde hayatlarını kaybedenlerin sayısı da az değil. Özellikle küçük çocuklar arasında bu yüzden, yani kış şartlarının sebep olduğu hastalıklara yenilerek hayatlarını kaybedenlerin sayısı hayli çok. Kış şartları mülteci kamplarında çok daha zor ve ağır. Çünkü buralarda barınaklar hiç korunaklı değil. Yollar düzenli değil. Karlar eridiğinde evlere sular dolduğu gibi yollar da çamur yığınına dönüyor. Evleri yeterince ısıtamaz, oralarda ikamet edenleri düzgün giydiremezseniz tabii sürekli bir hastalık pusuda bekliyor demektir. Kaldı ki oralarda kalan insanlar çoğu zaman karınlarını doyurmaya yetecek gıda maddesi bulma imkanlarından bile yoksunlar. Isınma ve giyinme konusunda daha büyük zorluklar ve sıkıntılar yaşıyorlar.

Ne yazık ki günümüzde İslam dünyasında zulüm ve işgal rejimlerinin mağdur ettiği yüz binlerce insan hayatlarını mülteci kamplarında sürdürüyor. Ben şahsen birçok ülkede mülteci kamplarını ziyaret ettim ve oralardaki hayat şartlarına şahit oldum. Hepsinde de yürekleri parçalayan bir manzara var. Ama o insanlar ne kadar zor ve ağır şartlarda da olsa buralarda hayatlarını idame ettirmek, çocuklarının hayatlarını sürdürebilmesi için ihtiyaçlarını tedarik etmek zorundalar. Bazıları civar şehirlerde ya da mültecilerin organize edilmesi için çalışan insani yardım kuruluşlarının kurduğu birtakım müesseselerde kendilerine iş imkanı bulsalar da çoğu işsiz. Dolayısıyla hep yardım kurumlarının ve iyilik sahiplerinin yardım ve desteklerini bekliyorlar. Bu yıl da Türkiye’de muhtelif insani yardım kuruluşları Suriye’deki ve Filistin’deki mülteci kamplarına, savaştan yeni çıkmış olan Afgan halkına ve daha başka ihtiyaçlı kesimlere yönelik muhtelif kış desteği kampanyaları düzenledi. Bütün bu çalışmalara öncülük eden ve katkıda bulunanlardan Allah razı olsun, kazançlarına bereket versin.

Mavi Marmara Derneği’ndeki kardeşlerimiz de Gazze’deki ihtiyaçlılar için “Kardeşlik Isıtır” sloganıyla büyük bir kış yardımı programı başlatmış. Bu programın daha geniş bir çevre tarafından duyulması ve bilinmesi için de 6 Şubat Pazartesi günü muhtelif sosyal medya organları üzerinden bir canlı yayın programı yayınlamayı planlamışlar. Yayının bir bölümü aynı gün 20.30-21.30 arasında Akit Tv’den de yayınlanacak. Gazze ahalisinin üçte ikiye yakın bir kısmı siyonist işgalcilerin 1948’de işgal ettiği topraklardan buraya tehcir edilmiş mültecilerden oluşmaktadır. Bunların birçoğu hâlâ mülteci kamplarında yaşıyor. Gazze bölgesindeki en büyük mülteci kamplarından biri de Cibaliya mülteci kampıdır ki Gazze bölgesi ahalisinin neredeyse yüzde 20’si burada ikamet ediyor. Burası aynı zamanda işgale karşı direnişin ve hak mücadelesinin bir merkezidir. O yüzden siyonist işgalcilerin Gazze’ye yönelik saldırılarında sürekli hedef alındı.

Ayrıca bilindiği üzere Gazze bölgesi 17 yıldan beri işgalci siyonistler tarafından abluka altında tutuluyor. Abluka yüzünden işgal rejimi ısınmada kullanılan muhtelif aletlerin ve sobaların parçalarının içeri sokulmasını bile engelliyor. Mavi Marmara Derneği, kampanyasında alternatifler oluşturmaya ve o insanların sağlıklı bir şekilde ısınmalarına imkan verecek çözüm formülleri üretmeye çalışıyor.Ülkemizde zekatlar çoğunlukla Ramazanda veriliyor. Fakat eğer sizin zekatınız bir hayat kurtaracaksa Ramazan öncesinde vermeniz çok daha büyük sevaplara vesile olabilir. O yüzden şu kış şartlarında hayat kurtarma kampanyalarına zekatlarımızla veya mümkünse bir kısmıyla katkıda bulunabiliriz.