Akar’dan ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine tepki!

Akar’dan ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine tepki: ‘Uzaktan ahkâm kesmekle olmuyor’    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine, ‘Uzaktan böyle ahkâm kesmekle olmuyor. Hududu kim koruyacak, Suriye’de kim kalacak?’ diye yanıt verdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “asker kışladan geç çıkarıldı” eleştirilerine yanıt verdi. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye konuşan Akar, “Asker kışladan geç … Akar’dan ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine tepki! Devamı »

Eklenme Tarihi: 28 Şub 2023
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 28 Şub 2023
Akar’dan ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine tepki!

Akar’dan ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine tepki: ‘Uzaktan ahkâm kesmekle olmuyor’

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘asker kışladan geç çıkarıldı’ eleştirilerine, ‘Uzaktan böyle ahkâm kesmekle olmuyor. Hududu kim koruyacak, Suriye’de kim kalacak?’ diye yanıt verdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “asker kışladan geç çıkarıldı” eleştirilerine yanıt verdi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye konuşan Akar, “Asker kışladan geç çıkarıldı tartışmaları var. Bunun aslı nedir? 1999 depreminde görev alan asker sayısı ile şimdi görev alan askerlerin sayısı nedir” sorusunu şöyle yanıtladı:

1999 nerede, 2023 nerede? Bu kıyaslama çok yanlış. O zaman yaşanan sıkıntıları herkes biliyor. TSK birlikleri, personeli ve aileleri de depreme maruz kaldı. Silahlı kuvvetlerin kendi iç düzeni var. Gerekli bilgi ve raporların alınmasını ve hazırlıkların yapılmasını müteakip karargâhlardan çıkıldı. 2. Ordu Komutanı’nı bizzat ben de aradım. ‘Valilerimizle temas edeceksiniz, destekleyin’ dedim. Ve ilk andan itibaren harekete geçiliyor.

‘Her yerde aynı anda olmak mümkün mü?’

Birisi diyor ki: ‘Ben buraya geldim, burada asker yoktu.’ Her yerde aynı anda olmak mümkün mü? Bu bir koordinasyon ve organizasyon meselesi. TSK; AFAD ve valiliklerce belirlenen görev ve sorumluluk sahalarında depremin ilk anından itibaren yer aldı, almaya da devam ediyor.

‘Sahadaki 40 bin Mehmetçikten 22 bini, 2. Ordu’dan’

Diyorlar ki: ‘2. Ordu nerede?’ 2. Ordu’nun görevi ne? 2. Ordu’nun görev alanı, bin kilometreye 240 kilometrelik bir alan. Yani 164 bin kilometrekare, ülkemizin yüzde 21’i. Bunun 911 kilometre Suriye hududu var, 384 kilometre Irak hududu var, 417 kilometre İran hududu var. Bundan sorumlu olan bir birlikten bahsediyoruz. Sahadaki 40 bin Mehmetçikten 22 bini, 2. Ordu’dan. Diğer birliklerden takviyeyle bunu 40 bine çıkardık.

‘Kullanılabilecek ne varsa kullandık, kullanıyoruz’

Nereden geliyor takviyeler? Kayseri’den, Antep’ten, Şırnak’tan, Mardin’den, Midyat’tan geliyor. Daha da ötesinde Babaeski’den geliyor, Edremit’ten geliyor, İzmir’den geliyor, Kıbrıs’tan geliyor, Kars’tan geliyor. Yani burada Hava Kuvvetleri de var, Deniz Kuvvetleri de var, Genelkurmay da var, MSB de var. Tüm askerleri yığarak olmaz. Teknik olarak bu işten anlayan personeli kullanmak esas. Yani kullanılabilecek ne varsa kullandık, kullanıyoruz.

‘Hududu kim koruyacak, Suriye’de kim kalacak?’

Uzaktan böyle ahkâm kesmekle olmuyor. Hududu kim koruyacak, Suriye’de kim kalacak? Suriye’yi mi boşaltacağız, Irak’ı mı boşaltacağız? Görmek istemeyen körler ve duymak istemeyen sağırların amacı farklı, bizim derdimiz farklı. Beklentimiz, ülke olarak yaşadığımız bu derin acıya ve Mehmetçiğin ve personelimizin büyük emeğine saygı duyulması.

‘TSK ilk neler yaptı, nasıl hareket etti?’ sorusuna yanıt

Akar, depremin olduğu gün yaşananları da şöyle anlattı:

Depremin ardından Milli Savunma Bakanlığı’nın yanı sıra Genelkurmay, Kara, Deniz ve Hava kuvvetlerinin harekât merkezleri süratle yapılması gerekenleri yaparak saat 04.30’da birliklerden rapor istedi. Aynı saatte Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugay Komutanlığı’na, ‘hazır ol’ emri verildi.

Saat 04.50’de 2. Ordu Komutanımız Metin Gürak, görevinin başındaydı ve birliklerden durum raporu almaya başladı.

Saat 05.00’te bakanlığımız bünyesinde Afet Acil Durum Kriz Merkezi teşkil edildi.

Saat 05.00 itibarıyla Genelkurmay Başkanımızdan ve kuvvet komutanlarımızdan bilgileri aldık.

Saat 05.10’da Sn. Cumhurbaşkanımızı arayarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili ilk raporları sunduk. Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile Hatay’a hareket edeceğimizi kendilerine arz ettik. Uygun buldular ve bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürdük.

Saat 05.45, 2. Ordu Karargâhı’nın kapısından askerler koşa koşa çıkıyorlar, enkaza müdahale ediyorlar. Aynı saatlerde Kahramanmaraş ve İskenderun’da da arama-kurtarma faaliyetleri başlıyor.

Saat 07.00’de iki askeri ambulans uçağı da Etimesgut’taki askeri havaalanında hazırdı.

Saat 07.30’da ise Doğu Akdeniz’deki iki fırkateynle iki helikoptere İskenderun Körfezi’ne intikal emri verildi.

Hatay’da bulunan 2. Hudut Alay Komutanlığımız kendi deprem hasar durumunu tespit eder etmez hem arama-kurtarma çalışmalarına başladı hem de 07.00’da vatandaşlarımıza sıcak çorba dağıttı.

AFAD’dan gelen talep doğrultusunda personel, araç ve malzeme nakli için hazırlanan üç A400M uçağımız yoğun kar yağışının pisti kapatmasına rağmen yapılan pist açma çalışmaları sonrası saat 08.00’de Kayseri’den Ankara, İstanbul ve İzmir’e hareket etti.

Biz de Genelkurmay Başkanımız ve Kara Kuvvetleri Komutanımızla Etimesgut’ta buraya gelen Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı Doğal Afet Arama ve Kurtarma Taburu’nun intikaline ilişkin yapılan hazırlıkları denetledik. Sonrasında Ankara’dan hareket ettik. Hatay Havalimanı’nın deprem nedeniyle zarar görmesi ve kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle İncirlik’teki 10. Tanker Üs Komutanlığı’na indik. Buradaki koordinasyon çalışmalarının ardından olumsuz hava şartlarının helikopter uçuşuna engel olması nedeniyle karayoluyla Hatay’a gittik. Hatay’a gelir gelmez AFAD Koordinasyon Merkezi’ne geçtik.