Akaryakıt zamlarının ardından İBB’den ilk açıklama

Açıklamada, İstanbul için ulaşım zammının gündeme getirileceği kaydedildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, akaryakıt zamlarının ardından İstanbul’da toplu ulaşıma zam geleceğini duyurduğu açıklamasında, “Tüm ulaşım unsurları için istediğimizden değil, mecburen zam teklifini getireceğiz” ifadelerini kullandı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Cumhuriyet TV’ye verdiği röportajda, İstanbul’da gün geçtikçe derinleşen konut ve … Akaryakıt zamlarının ardından İBB’den ilk açıklama Devamı »

Eklenme Tarihi: 20 Tem 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 20 Tem 2023
Akaryakıt zamlarının ardından İBB’den ilk açıklama

Açıklamada, İstanbul için ulaşım zammının gündeme getirileceği kaydedildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, akaryakıt zamlarının ardından İstanbul’da toplu ulaşıma zam geleceğini duyurduğu açıklamasında, “Tüm ulaşım unsurları için istediğimizden değil, mecburen zam teklifini getireceğiz” ifadelerini kullandı.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Cumhuriyet TV’ye verdiği röportajda, İstanbul’da gün geçtikçe derinleşen konut ve taksi sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu. Gökce, açıklamalarda akaryakıt zamlarının toplu ulaşım zammını kaçınılmaz hale getirdiğini de ifade etti.

‘TOKİ, RANT MARJINDAN KAMU ELİYLE YARARLANIYOR’

Yaşanan konut probleminde uygulanan politikalara dikkat çeken Gökce, “Toplu Konut İdaresi (TOKİ) birinci önceliğini sosyal konut üretmek, alt ve orta gelir gruplarına başını sokabileceği uzun vadeli kredi olanaklarıyla konut üretmek yerine çok daha fazla kaynak geliştirme projesi adı verilen, orta-üst gruplarına konut üretme işlerine yöneldi. Dolayısıyla kamu, piyasayı düzenleyici işleri yapabilmek yerine piyasanın kendi gidişatına uymuş, oradaki yüksek gelir grubunun sağladığı rant marjından kamu eliyle yararlanmış oldu” dedi.

Gökce, İstanbul’da yüzbinlerce boş konut olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Boş, kamu elindeki arsalara yüksek katlı lüks konutları yapıldı. Bunlar yüksek fiyatlı alıcılar buldu. İstanbul dışından çok sayıda insan İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da yatırım yapacak insanlar burada 3’üncü, 5’inci konutlarını aldı. Bu konutları alan vatandaşların bir bölümü de bunu bir yatırım aracı haline getirdikleri için boş tutmaya başladılar. İstanbul’da 450-750 bin arasında boş konut olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bunların bir bölümü için talebi büyüten yabancıya gayrimenkul satışı ve kiralayarak burada oturmak isteyen mülteciler eklendi. Dolayısıyla pasta sınırlı, ama bu pastanın alıcıları da bizim paramızın değer kaybetmesiyle bizden daha fazla erişme imkânı olan yabancı uyruklular geldi. Dolayısıyla bizim dezavantajlı vatandaşımızın vereceği paradan daha fazlasını çok daha kolay yabancı uyruklular verdiği anda bizim vatandaşımız başını sokacak evi bulmakta zorlanır hale geldi.”

‘DEVLET ELİYLE SOSYAL KONUT ÜRETİLMELİ’

Konut sorununun çözümüne ilişkin yol haritası da sunan Gökce, “En dezavantajlıya yönelik konut arzı sağlayacaksınız. Devlet eliyle sosyal konut üreteceksiniz. Toplu Konut İdaresi esas görevini bu şekilde sağlayacak. Devlet, desin ki ‘evini boş tutanlara bir yaptırım uyguluyorum’ ve bir vatandaşın 2’nciden fazla konutu olduğunda katlamalı emlak vergisi uygulamalıdır. Aynı devlet, yabancıya gayrimenkul satışına ilişkin mutlaka kısıtlamalar getirmelidir. Öncelik kendi vatandaşımızda olmalıdır. Çünkü yabancı uyruklu vatandaşın evi alıp sonra kiraya vermeme eğilimde olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

İstanbul’un diğer büyük sorunlarından biri olan taksi problemine de değinen Buğra Gökce, bin 803 minibüs ve 322 taksi dolmuşun taksiye dönüştürülmesi projesini hatırlatarak şunları kaydetti:

“Bu bin 803 tane minibüs tane trafiğe katılırsa sayı yüzde 10 artar, can suyu olur, yetmez ama iyi olur. Tabii bu daha hızlı hayata geçecekken ülkenin içinde bulunduğu kriz, seçim, krediye erişme problemlerinden dolayı bir miktar gecikti. Şu anda 500 civarındaki taksimiz dönüşmüş vaziyette. Yaz ayları sonrasında sayının artacağını, yıl çıkmadan da bitireceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzde 30 daha pahalıya hizmet veriyor. Vatandaşlardan olumlu dönüşler oldu. Dünyadaki benzer kentlerle kıyaslandığımızda taksi sayımız az. Benzer kentlerdekinin yarı ölçeğine sahip taksi sayısına sahibiz.

Biz bu taksilerin sayısını arttırmak anlamında yeni bir düzenleme yapacağız. Önümüzdeki hafta UKOME’ye bu koşullarda, esnafa satılması yönünde 3 bin yeni taksi önerisiyle gidiyoruz. Ancak bu köklü bir sorun. Çünkü İstanbul’da artık taksicilik faaliyeti bir küçük esnaf faaliyeti olmaktan çıkmış. Araya kiracı, galerici girmiş, çoğu kez aracın sahibi aracını kimin kullandığını bilmiyor. Dolayısıyla bu bir yatırım haline getirilmiş.”

Buğra Gökce, akaryakıt zamlarının ardından İstanbul’da toplu ulaşıma zam geleceğini de duyurarak şunları dile getirdi:

“Hayat pahalılığının geldiği nokta hem taksi esnafını hem de tüm ulaşım esnafını yaşayamaz hale getirmiş vaziyette. Dolayısıyla önümüzeki UKOME’de ulaşıma bir de zam söz konusu olacak. Bizimki zam, başka kurumlarınki güncelleme oluyor. Ben doğru ifadesiyle çekinmeden söyleyeyim. Tüm ulaşım unsurlarları için istediğimizden değil, mecburen zam teklifini getireceğiz.”