Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) bugün “açılıyor”. Tesise bugün “taze nükleer yakıt” getirilecek, Akkuyu nükleer tesis statüsü kazanacak ve teknik anlamda açılmış olacak. Yani tesiste enerji üretimi için test aşamasına geçilecek.
Rus devletine bağlı nükleer enerji şirketi Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu’nun (Rosatom) “Yap-İşlet-Sahi Ol” modeliyle üstlendiği Akkuyu’nun “açılışına” hem Rusya lideri Vladimir Putin hem de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan video konferans yöntemiyle katılacak.
Aslında Erdoğan’ın Akkuyu’daki törene bizzat katılması bekleniyordu fakat rahatsızlığı nedeniyle programları iptal edildi.
Putin ve Erdoğan’ın yanı sıra bugünkü törene Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi, Rosatom Başkanı Aleksey Likhachev ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de katılacak.
Akkuyu projesine neden başlandı?
Akkuyu NGS projesine başlanılmasındaki temel hedef, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve ithal ettiği enerjiyi azaltmak. Bakanlığa göre Türkiye, elektrik için kullandığı doğalgazın tamamını; kömür yakıtların da yüzde 30’unu ithal ediyor. Akkuyu NGS’nin devreye girmesi ile birlikte Türk yetkililer, Türkiye’nin Rusya’ya doğalgazda olan bağımlılığın azalacağını iddia ediyor.
Bakan Dönmez, Akkuyu NGS’deki dört nükleer santralin de devreye girmesi durumunda Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unun karşılanacağını söylüyor. Dönmez, bu oranın “tüm İstanbul’un elektrik ihtiyacı” anlamına geldiğini belirtiyor.
4 bin 800 megavat saat kapasiteli Akkuyu NGS’ye yakıt gelmesinin işletmeye almadan önceki son kritik aşama olduğunu vurgulayan Dönmez, bir yıl içerisinde de tesiste işletmeye geçileceğini aktarıyor.
Akkuyu NGS’nin temeli 3 Nisan 2018’de atıldı. AKG Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, santralin temel atma törenine video konferans yöntemiyle katıldı. Santralin ilk ünitesinin 2023’te faaliyete geçmesi hedefleniyor. Ancak milletlerarası anlaşmaya göre ilk reaktörün inşaatının, temel atıldıktan yedi yıl sonra, 30 Haziran 2025’te bitirilmesi gerekiyor.
İlk ünitesi açıldıktan sonra işletme ömrü 60 yıl olarak öngörülen santral, yaklaşık 20 milyar dolarlık maliyetiyle ülkede tek kalemde yapılan en büyük yatırımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Akkuyu’nun Türk-Rus ilişkilerindeki rolü
Erdoğan ve Putin, 20 yılı aşan iktidarlarının en zorlu dönemini yaşıyor. Putin, Ukrayna’ya açtığı savaşla dünya siyaset sahnesinde yalnız kaldı, Erdoğan ise aday olarak gireceği bir seçimi ilk kez kaybetme riskiyle karşı karşıya. Her iki lider de iktidarlarını korumanın ve sürdürmenin yollarını arıyor.
- Sıcak para, yakın ilişkiler, trol çiftlikleri: Putin, Erdoğan’a seçim kazandırır mı?
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya başlattığı “özel askeri operasyon”, yeni bir düzen yaratmakla birlikte Türk-Rus ilişkilerinde de yeni bir sayfa açtı. Türkiye, işgalin ardından Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından Moskova’ya uygulanan yaptırımlara katılmadı, Moskova ile ilişkilerini ekonomik olarak geliştirdi fakat Ukrayna’ya da Baykar Teknoloji tarafından üretilen Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) sattı. Savaşta “tarafsız” ve “dengeli” bir tutum izlediklerini belirten Türk yetkililer, Erdoğan’ın hem Putin hem de Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile konuşabilen tek dünya lideri olduğunu, savaşın çözümü için ciddi diplomasi sarf ettiğini ve Rusya ve Ukrayna limanlarında bekleyen tahılların Karadeniz’den çıkarılması için varılan Tahıl Koridoru Anlaşması’nın bunun en iyi örneği olduğunu söylüyor.
Akkuyu NGS projesi, Akkuyu NGS üzerinden Türkiye’ye aktarılan paralar, Sinop’ta başka bir nükleer santral inşası ihtimali, Rus oligarkların Türkiye’deki varlıkları ve çok daha fazlası, Türk-Rus ilişkileri ve pek tabi Erdoğan-Putin ilişkilerinde çok önemli örnekler.
Projedeki Türk varlığı: Akkuyu İnşaat yerli ve milli mi?
Resmi kayıtlara göre proje başladığından beri Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin bütün hisseleri Rus firmalara ait. 150 milyon TL sermaye ile Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş. adıyla kurulan firmanın ismi 2014’te değiştirilerek Akkuyu Nükleer A.Ş. oldu. Türk hukukuna tabi olarak kurulan Ankara merkezli Akkuyu İnşaat A.Ş’nin çoğunluk hissesine Rosatom sahip. Şirket hisselerinin dağılımı ise şöyle:
Türkiye ile Rosatom arasında 2010’da imzalanan nükleer santral anlaşmasına göre Rus tarafı, proje hisselerinin en fazla yüzde 49’unu diğer yatırımcılara satma hakkına sahip. Yüzde 49 hissenin tamamı ya da daha düşük bir oranı tek yatırımcı veya birkaç şirket tarafından alınabilir. Projenin uygulanmasına ilişkin “Hükümetlerarası Anlaşma” uyarınca, yatırımcıların projeye girebilmelerinin mutlak koşulu ise Türk tarafınca onaylanmaları.
- Sahibi kim, hangi parayla yapılıyor: Akkuyu nükleer santralinin ABC’si
IC İçtaş neden proje dışı kaldı? Nasıl geri döndü?
Temmuz 2022’de projede yer alan yerli şirketlerden IC İçtaş A.Ş.’nin sözleşmesinin feshedilmesi Akkuyu’nun ne kadar yerli ve milli olduğu tartışmalarını yeniden gündeme getirmişti.
Akkuyu NGS’deki farklı ünitelerin ve reaktörlerin inşaatı için çalışan onlarca şirketten biri olan İçtaş A.Ş., santralin ana müteahhidi Concern Titan-2 tarafından projeye dahil edilmişti. Rosatom’un “stratejik ortaklarından” Concern Titan-2 firmasıyla yüzde 50-50 oranında hissedar olan ortak girişim şirketi, 2019’da kurulmuştu. Ancak hisselerinin yüzde 75’ine Rosatom’un yan kuruluşu Rusatom’un sahip olduğu proje işvereni Akkuyu Nükleer A.Ş. sözleşmeyi feshetti ve İçtaş A.Ş.’yi proje dışında bırakmıştı.
- Krizin perde arkası: Akkuyu’da neler oluyor, Türk şirketleri tasfiye mi ediliyor?
Sözleşmenin feshedilmesinin ardından İçtaş A.Ş.’nin yerine yüzde 100 hissedarı Ruslara ait TSM Enerji İnşaat Sanayi Limited Şirketi (TSM) aynı şartlarla projeye dahil edildi. Bu gelişmenin ardından Akkuyu NGS’de görev alan binlerce Türk işçisinin inşaat alanına sokulmadığı kamuoyuna yansıdı. Maaşlarını alamayan işçilerin de eylemlere başlamasının ardından Akkuyu’daki inşaat çalışmaları durma noktasına gelmişti.
Akkuyu’da ortaya çıkan krizin giderek büyümesinin ardından konu devlet başkanlarının görüşmesinde de değerlendirilmişti. 5 Ağustos’ta Soçi’ye giden Erdoğan ve Putin’in Akkuyu’daki ortaklık sorununun çözümü için görüştükleri bildirilmişti.
Somut gelişme ise 16 Eylül’de yaşandı. Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Zirvesi’nde yaklaşık 40 dakika görüşen iki lider uzlaşmaya vardı ve yaklaşık iki ay önce sözleşmesi feshedilen IC İçtaş A.Ş. projeye geri döndü. Rus haber ajansı TASS’ın aktardığına göre Akkuyu’daki sorunları çözüldüğünü vurgulayan Putin, “İnşaat organizasyonuna dair kısa zaman önce çözülmesi gereken şeyler vardı ancak bildiğim kadarıyla bütün sorunlar çözüldü” derken nükleer santralin ilk ünitesinin önümüzdeki yıl açılacağını söyledi.
- Putin-Erdoğan görüşmesinden “Akkuyu” çıktı: Sözleşmesi feshedilen Türk şirketi projeye geri döndü
Cüneyd Zapsu’nun istifası ve yaşananlar
Tüm bu tartışmalar devam ederken Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin kuruluşundan beri yönetim kurulunda yer alan Hasan Cüneyd Zapsu görevinden ayrıldı. Zapsu’nun bu kararıyla şirketin yönetim kurulunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimse kalmadı.
- Cüneyd Zapsu ayrıldı: Akkuyu’nun yönetim kurulunda Türk kalmadı
Zapsu, yönetim kurulundan ayrılma kararından iki ay önce şirkete dava açmıştı. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açan Zapsu, nükleer santrale kurulması planlanan radar sisteminin Türkiye’nin güvenlik stratejisi bakımından yaratabileceği sorunları dile getirdiğini ve bu nedenle muhalefet şerhi koyduğunu, buna rağmen yönetim kurulunun bu kararı aldığını dava dilekçesinde ifade etmişti.
- Akkuyu’nun tek Türk yönetim kurulu üyesi Cüneyd Zapsu Medyascope’a konuştu: İstifa etti mi? Neden şirkete dava açtı?
Zapsu ayrıca, Akkuyu NGS projesinde yer alan IC İçtaş A.Ş.’nin sözleşmesinin 26 Temmuz’da feshedildikten sonra aynı şartlarda iki aydan kısa süre içinde yeniden projeye dahil edilmesinin şirkete yaklaşık 2 milyar dolara mal olduğunu söylemişti.
Süreç nasıl gelişmişti?
Türkiye, nükleer enerji santraline sahip olmak için ilk adımı 2008’de attı. İhaleden, teklif veren tüm firmalar çekildi ve ihaleyi Rus devletine bağlı nükleer enerji şirketi Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) ile Ciner Enerji ortaklığı kazandı. Fakat ihale 2009’da iptal edildi. 12 Mayıs 2010’da ise Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında nükleer santral anlaşması imzalandı. Haziran sonunda TBMM’de kabul edilen anlaşma gereği Rosatom, Akkuyu Nükleer A.Ş.’yi Türk kanunlarına tabi şekilde kurdu. Nükleer santralin temel atma töreni ise 2018’de yapıldı.