Akp hükümeti dünyanın en kanlı ve sinsi projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nin içinde yer aldı ve hatta kendini BOP’un eş başkanı zannetti. 4 Mart 2006’da Başbakan Tayyip Erdoğan: AKP Bayrampaşa ilçe kongresinde: “Türkiye’nin orta doğuda bir görevi var. Nedir o görev? Biz geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin eş başkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz.” dedi. Daha sonra 13 Ocak 2009’da AKP Grup Toplantısı’nda: “BOP’un amaçları bellidir. Bu amaçların içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir. BOP, Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuş ve ekonomik kalkınmasına, özgürlüğe, kadın haklarına, eğitim özgürlüğüne yönelik olarak kurulmuş ve atılmış bir adımdır ve burada Türkiye’ye de bir görev verildi. Biz bu görevi üstlendik.” dedi. Başbakan Erdoğan, bu cinayet ve katliam projesinin özgürlük ve kalkınma için olduğuna, ABD’nin Müslümanlar ve Ortadoğu için trilyonlarca dolar harcayıp binlerce askerini feda edeceğine inandı. Bir ülkenin başbakanı başka bir ülkenin projesine nasıl bu kadar inanabilir ve onlardan görev alabilir? Bize bu projede eş başkanlık verilseydi herhalde Irak ve Suriye’nin bu hale gelmesini istemez ve izin vermezdik. Amerika bizi hiçbir zaman bu büyük projeye eş başkan yapmadı. Bize “eş günahkârlık makamı” verildi ve Amerika’ya her türlü yardımı yaparak Irak’taki bütün zulüm ve katliamlara ortak olduk. 1,5-2 milyon Müslüman Iraklının ölümüne, on binlerce Müslüman kadının namusunun kirletilmesine, 4 milyon çocuğun yetim kalmasına, Irak’ın enkaza dönmesine yardım ettik. Bundan ders almadık, Amerika’ya güvenmeye devam ettik ve Suriye’de olayların başlamasına yardım ettik hatta silah gönderdik. Yarım milyona yakın Suriyeli Müslümanın ölmesine ve Suriye’nin bu hale gelmesine sebep olduk. Hükümetin izlediği dış politika Irak’a, Suriye’ye, tüm Ortadoğu’ya ve tüm Müslümanlara korkunç zararlar verdi. Şimdi sıra Türkiye’ye geldi. Rus uçağını da düşürerek Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye benzemesinin önü açıldı. Bu kabadayıca davranışın sonunda Türkiye’de ekonomik ve siyasî kriz derinleşecek, Rusya uçağının düşürülmesine karşılık silahlı örgütleri mutlaka destekleyecek ve Türkiye’den intikam almak isteyecektir. Daha şimdiden birçok il ve ilçemiz Suriye’ye benzedi, çatışmalar şiddetlendi ve halk göçe başladı. Devlet ilk kez memur ve öğretmenlerini bölgeyi terk etmeye çağırdı… Yavaş yavaş Suriye oluyoruz. Görünen o ki Irak ve Suriye’deki günahlarımızın kefaretini ödemenin vakti geldi. Kur’an-ı Kerim “(Ey Rabbimiz!)İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi de helak edecek misin?”2 buyurur. Allah suçsuz olanları korusun.
1- Rad, 11 2- Araf, 155
Furkan Nesli Dergisi Başyazarı Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin Yazısından Alıntıdır.
Yazının Devamı İçin;
http://www.furkannesli.com/suriyede-ne-hayal-edildi-ne-oldu-sayi-56.html