İktidar partisi AKP, muhalefet partilerini her fırsatta eleştirir ve “Türkiye’ye ilişkin bir vizyonları yok” , ‘’Hiçbir soruna karşı çözüm önerileri yok” , “Her kafadan bir ses çıkıyor’’ der.
AKP yöneticileri farkında mı bilmiyorum ama iktidar partisi de uzun bir süredir aynı görüntüyü veriyor.
Sanırım, bu kez söz sırası muhalefette… Muhalefet, AKP’nin kendileri için ortaya koyduğu tanımları rahatlıkla dile getirebilir.
Neden mi?
Siz de görüyor ve izliyorsunuz…
Kamuoyunda ‘’Emeklilikte Yaşa Takılanlar’’ olarak bilinen ve EYT şeklinde kodlanan mesele AKP’nin elinde çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü. Hiçbir AKP’li bakan, bu meselenin nasıl çözüleceğini bilmiyor.
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ayrı, Hazine Bakanı Nureddin Nebati ayrı bir telden çalıyor.
Bilgin, neredeyse her hafta görüş değiştiriyor.
Nebati ise kendisine EYT’yi soran gazetecilere bir şeyler söylüyor ama kimse ne dediğini anlamıyor.
SİYASİ BUMERANG
Önceki gece tv100’de katıldığım Taksim Meydanı programında “AKP eğer EYT’yi çözemezse bu bir siyasi bumeranga dönüşür. Bu da gelir AKP’yi vurur’’ dedim.
Zira; Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, birkaç öy önce yaptığı açıklamada “Bu işi yıl sonuna kadar çözeceğiz’’ diyerek ‘’müjde’’ verdi. Dolayısıyla kamuoyunda da büyük bir beklenti oluştu. Yaklaşık 5 milyon mağdur, 1999’dan beri gasp edilen haklarına kavuşacağı için sevindi.
Aynı bakan, şimdi ise “Elimizde sigorta kayıtları yok’’ diyor. Kamuoyundan tepkiler yükselince, “Kayıtları bulduk, sorunu çözüyoruz” açıklaması yapıyor.
Nureddin Nebati ise EYT’nin çözülmesine karşı…
O GÜN NE KONUŞTULAR?
AKP’li etkili isimlerden edindiğim bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nebati ve Bilgin’le yaptığı görüşmede, EYT’deki son duruma ilişkin bilgi istiyor.
O görüşmede, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in “Bu işin altından kalkamayız’’ dediği ifade ediliyor.
Hazine Bakanı Nureddin Nebati’nin ise şu sözleri dile getirdiği belirtiliyor: “İş dünyası EYT’nin bu şekilde çözümüne karşı. Bir anda yüzbinlerce insanın emekli olmasından kaygı duyuyorlar. Onların yerine çalıştıracak kimseyi bulamamaktan korkuyorlar. Ayrıca kıdem tazminatlarının da ağır bir yük getireceğini söylüyorlar.”
Nebati’nin aynı görüşmede, kamuda çalışan ve EYT’li olan vatandaşlara ödenecek tazminatlarının da hazineye yük getireceğini söylediği belirtiliyor.
BU KADAR ZOR MU?
Gördüğünüz üzere birkaç ay önce “Çözdük, çözüyoruz, yıl sonuna kalmaz” denilen EYT, AKP’nin elinde “içinden çıkılmaz bir hale” dönüşüyor.
Bu meselenin bir de ‘’demokrasi boyutu’’ var kuşkusuz…
Dikkat ettiyseniz, hiçbir bakan “Emekçiler, bu sorunun mağdurları şunu düşünüyor” demiyor.
Varsa yoksa ‘’sermaye’’nin görüşü ve çıkarları…
Sorunun çözümüne ilişkin tartışmalarda bile EYT mağdurları ya da onların temsilcileri dinlenilmiyor. Onların sesine ve çözüm önerilerine kulak verilmiyor.
ÇÖZÜM BASİT…
Oysa ki; sorunun mağdurlarını dinlemek, aynı zamanda çözümü de beraberinde getirecek.
EYT mağdurları çok şey değil; sadece ve sadece gasp edilen haklarını istiyor.
8 Eylül 1999 öncesi işe başlayan yurttaşlar, o dönemki kanuna göre düzenlenmiş emeklilik haklarının iadesini talep ediyor.
Bu bağlamda, tek satırlık bir kanunla üstelik 23 yıl sonra verilmesi gereken hakların AKP’nin elinde ‘’bir bilinmez’’e dönüşmesi, AKP’nin sorunlara çözüm üretebilme yeteneğinin kalmadığını gösteriyor.
