Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, video konferans yoluyla düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, koronavirüs salgınının dünya ekonomisinde oluşturduğu olumsuz etkileri anlattı.
“TÜRKİYE EKONOMİDE KAPSAMLI VE KARARLI BİR STRATEJİ UYGULADI”
Salgının, küresel ticareti neredeyse durma noktasına getirdiğini, ekonomik aktivite üzerinde tarihte benzerine az rastlanılan şiddetli bir olumsuz etkiye neden olduğunu dile getiren Albayrak, Avro Bölgesi'nin 2020'de ekonomik olarak yüzde 7,5 oranında küçülmesinin beklendiğini söyledi. Albayrak, Türkiye olarak salgının ekonomiye yönelik olumsuz etkileriyle mücadele etmek için çok erken kapsamlı ve kararlı bir strateji uyguladıklarını bildirdi.
“SALGININ TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİSİ GELİŞMİŞ ÜLKELERE GÖRE AZ”
Albayrak, sağlık alanında olduğu gibi, ekonomide de dünyada ortaya çıkan kötü fotoğrafların hiçbirisinin Türkiye'de görülmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın en büyük ekonomilerinde, alınan onca tedbire ve hükümetlerin verdiği garantilere rağmen, çok büyük firmaların battığına, toplu işten çıkarmaların yaşanmadığına şahit olduk. Geride bıraktığımız süreç, Kovid-19 salgınının Türkiye ekonomisine olan etkisinin, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor. Özellikle Ekonomik İstikrar Kalkanı adımlarımız kapsamında vatandaşlarımızdan esnafımıza, KOBİ'lerimizden sanayicimize ihracatçımıza kadar tüm paydaşlarımızın kullanımına sunduk.
“ŞİMDİ NORMALLEŞME DÖNEMİNE HAZIRLANIYORUZ”
Bundan sonraki süreçte de gereken her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Salgının da salgının ekonomimize etkisinin de en zorlu dönemini geride bıraktık. Şimdi normalleşme dönemine hazırlanıyoruz. Normalleşme döneminde, Kovid-19 sonrası dönemde Türkiye için ortaya çıkan potansiyeli ve ekonomide yeni bir başarı hikayesi yazma imkanını en iyi değerlendireceğiz.”
“TÜRKİYE SALGINA GÜÇLÜ BİR EKONOMİDE YAKALANDI”
Albayrak, Türkiye'nin Kovid-19 salgınına, politika ve piyasa faizlerinin çok önemli gerileme kaybettiği, reel sektörün ucuz, uzun vadeli, TL'ye dayalı fonlama modeline kavuştuğu, ekonominin her alanında güçlü bir toparlanmayı sağladığı dengelenme döneminde yakalandığını söyledi.
Ağustos 2018'den beri ekonomide verilen mücadeleden bahseden Albayrak, bu süreçteki mücadele ve adımlar olmasaydı bugün çok farklı bir tabloyla karşı karşıya kalınabileceğini anlattı.
“GÜVENİLİR ÜLKE TÜRKİYE FOTOĞRAFINI HERKESE GÖSTERMİŞ OLDUK”
Albayrak, önlerinde, yeni bir dönem bulunduğunu belirterek, "Dengelenme dönemi kazanımları sayesinde ekonomik açıdan Kovid-19 salgını etkilerinin gelişmekte olan ülkelere göre sınırlı kalması, ülkemizin dünyaya uzattığı dayanışma eli ve dünyaya örnek sağlık altyapımız ile her anlamda 'Güvenilir ülke Türkiye' fotoğrafını herkese göstermiş olduk. Değişim adını verdiğimiz, Türkiye ekonomisinin ihracata, katma değerli üretime ve istihdama dayalı ekonomik modeli yakaladığı, cari denge sorununun güçlü bir şekilde çözdüğü, kaynaklarını bu hedefler doğrultusunda planladığı yeni bir dönemi birlikte kurgulayacağız" dedi.
“İTHALAT ARTIK ESKİSİ GİBİ KOLAY OLMAYACAK”
İthalatın artık eskisi gibi kolay olmayacağını söyleyen Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dün söyledim. Stratejik ve ülkemizde üretilme imkanı olmayan ürünler haricinde ithalat eskisi gibi kolay olmayacak. Çok net söylüyorum. Artık ihracatçı üretici ve sanayicinin daha öncelikle yerli üretim ve yerli üretimin küresel rekabette öne çıkması için ne gerekiyorsa yapacağız. Serbest Ticaret Anlaşmalarımız (STA) var ama Türkiye'nin aleyhine, ticaret dengesi var ama Türkiye'nin aleyhine. Tüm bunları gözden geçireceğiz. Ama şunu kastetmiyoruz, ihracatçılarımızın ihracat yapmak için bazı ithal ürünlere ihtiyacı var, hay hay. Bunu özellikle spesifik ülkeler noktasında değil, artık yerli, Eximbank finansmanı varsa o ülkenin ithalatını yapacağı, bu çerçevede bu noktada yerel paranın da önceleneceği şekilde ithalat olduğu çerçevede tabii ki daha kolay olur. Ama hem yerel paralarla ticareti önceliklemeyecek, hem Türkiye'ye yatırım ve rekabeti açısından makul fırsatlar, finansman imkanları sunmayacak hem de sözde STA adı adı altında, ticaret dengesi adına Türkiye'nin aleyhine bir resim oluşacak... O ülkeler, o ürünler o pazarlarla ilgili süreç artık eskisi gibi olmayacak. Ben bunu çok net söyledim."
“HER ŞEYİN EN İYİSİNİ YAPABİLECEK KAPASİTEYE SAHİBİZ”
Özellikle son 2-3 aylık dönemin dünyaya ve herkese bir mesaj verdiğini belirten Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı:
"On yıllardır Türkiye'de zihinsel kodlarımıza ket vurmaya çalışılan 'Biz yapamayız, biz üretmeyiz, bu bizi aşar' söylemiyle bizi yıllardır baskılamaya çalışan bu söylemler son 2-3 aydır Türkiye olarak ortaya koyduğumuz bu fotoğrafla, özellikle Türkiye'de bize örülmeye çalışılan bu duvarları yıktığımız harika bir süreç oldu. Savunma sanayinden sağlığa kadar tüm bu alt yapı değişikliklerinden Türkiye'nin ortaya koyduğu son 15-20 yıllık resim, aynı şekilde teknolojide günün ihtiyaçlarını karşılamada ortaya koyduğumuz başarı... Ve ben hep şuna inanıyorum biz ülke olarak istersek, bunun en güzel örneğini ihracatçılarımız yıllardır ortaya koyuyor, Allah'ın izniyle her şeyin en iyisini yapabilecek kapasiteye sahibiz. Ve bugün 83 milyon olarak tekrardan kavuşmaya başladığımız bu güçlü özgüveni kaybetmemek üzere daha da güçlendirerek ileriye taşımamız lazım."