Melih Gökçek’in 6 milyar dolarlık jelibon rezervi bulunduğu açıklamasını sanırım herkes biliyor.
Fakat her algı ve gerçek bu kadar net değil.
Mesela Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz şimdilerde tozpembe olurken arada kaynayan Cemal Kaşıkçı’nın cesedini ve ülkemizin egemenlik hakkını ne yapacağız?
128 milyar dolar satılırken ses çıkartmayınca bugün 3-5 dolar için dış politikada geldiğimiz düzeyi nasıl izah edeceğiz?
Ya da, IGA Havalimanı’nda 3 yıllık kira bedelini (yıllık 1 milyar 45 milyon euro) tahsil etmeyip 2040’lar sonrasına ertelerken; dini bayramlarda 3-5 lira için Hazine garantili müteahhitlerin köprü ve yollarından tahsilata devam etmeyi nereye koyacağız?
Veya 1,2 milyar dolar yapım maliyeti olan Osmangazi Köprüsü’ne ABD enflasyonu ile 15 milyar dolara ulaşan Hazine garantisini kim nasıl ve nerede verdiğini sorgulayacak?
Hatta yapılmış-bitmiş YSS Köprüsü’ne fazladan 4 yıl işletme hakkı verilerek yaklaşık 3,2 milyar dolarlık ek kıyağı nasıl anlamlandıracağız?
Örnekler sayısız… Algılar ve gerçekler ise muamma…
Çoğu ticari sır diye açıklanmıyor.
Ama asgari ücreti bizzat Sayın Cumhurbaşkanı açıklıyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta ekonomi modeli olarak üretim-ihracat ile cari fazlaya geçişte doğru yolda olduğumuzu yeniden açıkladı.
Tam bu konuşma sonrası günlerde Ticaret Bakanlığı Haziran ayı Dış Ticaret verilerini paylaştı… Biz de verelim:
Neymiş durum? İhracat %18,5 artarken ithalat %39,6 artmış. İlk 6 ay ise ihracat %20,0 artarken ithalat %40,6 artış göstermiş.
Bakınız rakamlar ortada. Dış ticaret dengemiz adeta yıkım yaşarken bizler yeni modelde tam tersini başardığımızı söyleyebiliyoruz.
Algı ne gerçek ne?
Ben size bir de altın ve enerji hariç dış dengeyi söyleyeyim:
2021 yılında altın ve enerji hariç ihracat 205,7 milyar dolar ve ithalat 213,7 milyar dolar. Altın ve enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %96,3…
2022 yılı ilk 5 ayında altın ve enerji hariç ihracat 92,8 milyar dolarken ithalat 101,0 milyar dolar. Bu sefer altın ve enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %91,9… Yani gerileme var.
Veriler ne diyor? Dış denge bozuluyor ama sadece enerjiden değil; genel ekonomik faaliyetlerde de dış denge bozuluyor.
2013 ve sonrası aylık dış açık10 milyar doların üzerine kaç ay ve ne kadar çıkmış? (Milyon$)
Nisan 2013: -10.238
Temmuz 2013: -10.177
Ocak 2022: -10.279
Mayıs 2022: -10.605
Aylık dış açığın 10 milyar doların üzerine çıktığı toplam 4 ay var ve ikisi yeni model dediğimiz bu yıl yaşanıyor. Ama biz ekranlarda Millete dış ticaret fazlası üzerine kurulu yeni model hikayesi anlatabiliyoruz.
Algınız neyse ücretiniz de o olur… İşte şimdi buna geleceğim.
***
En düşük emekli aylığı 2500 liradan 3500 liraya çıkacak. Ama açlık sınırı 6400 lira… Hatta asgari ücret bile büyük zam şovuna rağmen 5500 lira ile açlık sınırının oldukça altında.
Aralık 2017- Nisan 2022 arası; zorunlu sigortalı (çalışan) sayısı 2 milyon 390 bin kişi artmış. Ama aynı dönemde emekli dosyası (sayısı) 1 milyon 610 bin kişi artıyor. Her 1,5 çalışan 1 emekliye bakacak…
Bu düzende kimse kalıcı iyi bir emeklilik beklemesin. Bunu net olarak yeniden ama yine yeniden ilan edeyim.
Ya asgari ücret veya ortalama ücret meselesi!
Yeni asgari ücret yüzde 30 zam yapılarak 5500 lira ilan edildi.
SGK verilerine göre Nisan ayında bütün özel sektör çalışanlarının ortalama net ücreti ise 6328 TL.
Geçen yıldan bu yıla ücret artışı %45’de kalmış. Özellikle gıda enflasyonunun yüzde 100’e geldiği bir dönemde yüzde 45 ücret artışı ne ifade ediyor?
Asgari ücrete yılbaşındaki yüzde 50 ve şimdi yapılan yüzde 30 zamla toplamda yüzde 95 zam yapılmış oldu. Bu zam henüz ortalama ücrete yansımadı ama gıda enflasyonu çoktan yüzde 100’e ulaştı bile.
Hatta açlık sınırı artışı bile şimdiden yüzde 123,1’e geldi.
Kısaca ücretler hala çok geride ve geriden gelmeye de devam edecek.
Çünkü yeni modelimiz ucuz işçilik üzerine kurulu UCUZ TÜRKİYE MODELİ.
***
Ortada feci bir garabet var. Ekonomik gerçeklerden kopmuş bir ekonomi yönetimi anlayışımız mevcut.
Düşük faizler yatırım yapılacağını sanıyorlar ama olmuyor; çünkü yatırım için aslolan güven ve kalıcı taleptir.
Şu ortamda güven var mı? Ya da kalıcı talep nasıl beklersiniz? İkisi de yok. Tek talep dışarıdan geliyor; yakında o da bitecek.
Şimdiden ilan edeyim: Yakında yeniden işsizlik artışı başlayacak… Bilesiniz.
90’LARDAN ÇOK BETER
Türkiye öyle bir ekonomik model yaşıyor ki felaket ötesi bir şey. 90’larda işsizlik tek haneydi ve ücret düzeyi daha yüksekti. Enflasyon da bu derece yüksek değildi.
Şimdi enflasyon 3 hane sınırında (Hatta yıllıkta geçti bile) İşsizlik ise iki haneden bir türlü aşağı düşmüyor. Ve asıl önemlisi… Ücretler seviyesi çok geriledi.
Türkiye’miz 90’lardan çok daha beter bir ekonomik tablo yaşarken ülkenin uçtuğunu, dünyanın bizi kıskanıp gıpta ile baktığını söyleyenler de var. Söylemek mesele değil de asıl bu söylenenlere hiçbir veriye bakmadan inanmak asıl meseledir. O nedenle tekrar ediyorum: Algı düzeyin ne ise ücret düzeyin de o seviyede olur.
***
Asgari ücrete zam yapılmasının da tek nedeni var: SGK açığını kapatmak için.
Geçen yıl ilk 4 ayda Bütçe’den SGK’ya aktarılan kaynak 70,5 milyar liraydı. Ve bu yıl aynı dönemde bütçeden aktarılan para %75,9 artışla 123,9 milyar liraya yükseldi. (2021 yılının tamamında 251 milyar lira aktarılmıştı)
Önümüzdeki ay emeklilere yapılacak enflasyon zammı ile SGK açığı çığ gibi büyüyecek. 400 milyar liralık açık bile bu yıl bizi kurtaramayabilir.
Kimse işçiyi düşündüğü için asgari ücrete zam yapmadı: SGK açığını azaltmak için asgari ücrete zam yapıldı. Bunu da bilesiniz…