Teoriyi bilim zanneden Cumhuriyet, Milli Eğitim Bakanlığı’nın biyoloji dersi müfredatına “YARATILIŞ FELSEFESİ” bölümü koyma hazırlığını manşetten eleştirmiş. Biyolojinin (hayat bilimi) yaratıcı ile ilgisi olmadığını iddia eden gazete, tam bir mantıksızlığa imza atmış, eser ustasız olmaz. Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası Eğitim Bir-Sen (429.792 üyesi var) dururken 72.374 üyeli yetkili olmayan Eğitim Sen’in görüşüne yer vermiş. 165 yıldır ispatlanamayan evrim teorisi Eğitim Sen’e göre bilimmiş, bunu göz ardı etmeyi anlamak mümkün değilmiş. Haberde basın tarihinde örnek gösterilecek “çarpıtmalar” yer alıyor. Gazete; ispatlanamamış teorinin yerini ilim aldı demek yerine; “bilimin yerini yaratılış aldı” yazmış. Hiçbir deney ve gözleme dayanmayan elle çizilmiş resimleri kullanan gazeteye göre; maymun evrim geçirerek insan hâlini almış.
Şimdiki maymunlar neden insanlaşmamış sorusunun cevabını veremeyen teori, genlerin şifreleri çözüldükten sonra çöpe atıldı ama Cumhuriyet teoriyi bilim sanmaya devam ediyor. Hayatın nasıl meydana geldiğini açıklayamayan evrim teorisi DNA’nın şifrelerinin çözümüyle ispatsızlığa mahkûm edildi. Canlının özelliklerini DNA şifreleri belirler. Bir türün ötekine dönüşmesi mümkün değildir. Mutasyon, rastlantı, tesadüflerle DNA’daki sistem, hücredeki düzen, evrendeki harika ahenkli düzen açıklanamaz. Adenin, Citozin, Guanin, Timin gibi bazları kodlayan MUHTEŞEM BİR SANATKÂR var. Bilim dünyası DNA’daki sistemi 1961’li yıllarda keşfetti. Charles Darwin 1882’de hayata veda etti. ÖNE ÇIKAN VİDEO“ALLAH’IN VARLIĞINI LABORATUVARDA HİSSETTİM”
İnsan genlerinin şifrelerini çözen Prof. Francis Collins, The Language of God: A Scientist Presents Evidence for Belief (Tanrı’nın Dili: Bir Bilim Adamı İnanç İçin Delil Sunar) isimli 2006 yılında en çok satanlar listesinde yer alan kitabında şöyle der: “Allah’ın varlığına dair gerçekçi bir temel var ve bilimsel gelişmeler insanı Allah’a daha da yaklaştırıyor. Artık meleklere ve ahirete inanıyorum. Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA’nın şifresini çözmek beni Allah’a biraz daha yaklaştırdı. Hastalıktan kırılan insanlar gördüm. Doktorlar onlardan ümit kesmişlerdi ama mucizevi olarak hayata döndüklerini gördüm. Bu da Allah’ın işi. İnsan genini çözmek bana Allah’ın eserini görme fırsatı verdi. Önemli bir buluş yaptığınızda bilimsel coşku anı yaşarsınız çünkü onu araştırdınız ve keşfettiniz. Keşfettiğim şey, öyle bir şey ki bu bilgiye daha önce hiçbir insan sahip değildi fakat Allah onu her zaman biliyordu.
Tanrı’yı evrenin yaratıcısı olarak görüyorsanız – tüm şaşırtıcı karmaşıklığı, çeşitliliği ve müthiş güzelliğiyle – o zaman elbette doğayı keşfetmenin bir aracı olan bilim, aynı zamanda Tanrı’nın yaratıcı yeteneklerini keşfetmenin bir aracı hâline gelir. Dolayısıyla benim gibi dindar bir bilim insanı için bilimsel araştırma faaliyetleri ibadet etme fırsatıdır.
”TÜRLERİN EVRİMİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Mutasyonlarla türlerin değişmediğini, Darwin’in yanıldığını ortaya koyuyor bilim adamları. Cumhuriyet hâlâ ispatlanamamış teoriyi bilim sayma cehaletini dayatıyor.
Örnek verelim:“Geesser Üniversitesi Tıbbi Fizik ve Palinoloji Enstitüsü, 500 milyon sene önce yaşayan bakterilerin şimdi yaşayan bakterilerden hiçbir farkı olmadığını belirtir. (Şengün, A. Evolusyon, İstanbul Üni. Yayınları, İstanbul)Bir mutasyon yeni bir DNA oluşturmaz. Dolayısıyla türlerin mutasyona uğramasıyla yeni türler elde etmek mümkün değildir.(Gould, S.J. Isa New General Teory of Evolutuon Emerging, Lecture at Hobart & Wm Smith Colleğe, 4 Şubat 1980)
AZINLIĞIN TEORİSİNİ MÜSLÜMAN ÇOĞUNLUĞA DAYATMANIN ADI EVRİM DEĞİL ZORBALIK
Biyoloji bilginleri yaratıcıyı anlatıyor; ateistler, biyolojinin yaratıcı ile ilgisi yok diyerek mantıksızlığı dayatıyor.
Gould, S.J. Isa New General Teory of Evolutuon Emerging, Lecture at Hobart & Wm Smith Colleğe, 4 Şubat 1980)
AZINLIĞIN TEORİSİNİ MÜSLÜMAN ÇOĞUNLUĞA DAYATMANIN ADI EVRİM DEĞİL ZORBALIK
Biyoloji bilginleri yaratıcıyı anlatıyor; ateistler, biyolojinin yaratıcı ile ilgisi yok diyerek mantıksızlığı dayatıyor.Türkiye’de ateizmi savunanların oranı % 2.7Evreni Allah’ın yarattığına inanan Müslümanlar % 92.31739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, eğitimin demokratik olduğunu ifade eder.
Yüzde 2.7’lik küçük bir azınlığın görüşlerini, bilimsel bilgi kılıfıyla yüzde 92.3’e dayatmak demokrasi değil, azınlığın zorbalığıdır. Cumhuriyet zorbalığı savunuyor. Dayatmacı Cumhuriyet, biyoloji gericiye emanet, demiş.1882 yılında ölen Darwin’in ispatlanamamış varsayımlarını savunmak gericilik olmuyor da 2006 yılında GENLERİN ŞİFRELERİNİ ÇÖZEN PROF. FRANCİS COLLİNS’in keşiflerini yavrularımıza okutmak mı gericilik oluyor? Cumhuriyet, emekli Prof. Âdem Tatlı’nın Milli Eğitim Bakanlığı’na talimat verdiğini iddia ederek tam bir çarpıtma örneği vermiş.Varlıkları Allah’ın yarattığını KUR’AN söyler. Talimat, Müslümanların kitabından:
“Allah, hareket eden her canlıyı sudan yarattı. Onların kimisi karnı, kimisi iki ayağı, kimisi de dört ayağı üzerinde yürür. Allah, dilediğini yaratır. Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter.” (Nur, 45)
Azınlığın dünya görüşünü Müslümanlara bilim kisvesi altında dayatmaya son verme çalışması yapan Milli Eğitim Bakanlığını ve kıymetli bakan Prof. Yusuf Tekin’i tebrik ediyorum. İspatlanamamış teorileri çöplüğe atmanın zamanı çoktan geldi. Yavrularımıza Prof. Michael Denton’un Evrim Hâlâ Krizde Bir Teori, biyokimyacı Prof. Michael Behe’nin Darwin’in Kara Kutusu, Prof. Sefa Saygılı’nın Tasarımın İhtişamı Evrimin Tutarsızlığı, Prof. Adem Tatlı’nın Evrim ve Yaratılış; Prof. Antony Flev’in Yanılmışım Tanrı Varmış, Prof. Kazım Uysal’ın Ekosistemin Dilinden Yaratılış gibi bilimle Allah’ın varlığını anlatan eserleri okutmalı. Fosilleşmiş teorilerle inancımıza saldıran çarpıtmacıların foyalarını ortaya koymalı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışmalarını kıymetli buluyorum.