Salı günü yürürlüğe giren yeni vatandaşlık yasası uyarınca Alman vatandaşlığına başvuranlardan İsrail’in var olma hakkını açıkça tanıdıklarını teyit etmeleri istenecek.
Yeni yasa, bir kişinin pasaport alabilmesi için Almanya’da yaşamış olması gereken süreyi sekiz yıldan beş yıla indiriyor. Ayrıca birinci kuşak göçmenlerin çifte vatandaş olabilmelerine de imkan tanıyor.
Ancak düzenlemenin bir parçası olarak, ülkenin vatandaşlık sınavına Yahudilik ve İsrail’in var olma hakkı da dahil olmak üzere yeni sorular eklendi.
Alman İçişleri Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada “Antisemitizm, İsrail devletinin var olma hakkı ve Almanya’daki Yahudi yaşamı konularında yeni test soruları eklendi” dedi.
İçişleri Bakanı Nancy Faesar şunları söyledi:
“Değerlerimizi paylaşan ve çaba gösteren herkes artık daha hızlı bir şekilde Alman pasaportu alabilecek ve eski vatandaşlıklarını bırakarak kimliklerinin bir kısmından vazgeçmek zorunda kalmayacak.
Ama aynı zamanda şunu da netleştirdik: Bizim değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik ve yasayı eskisinden çok daha katı hale getirdik.”
Testin bazı bölümlerinde Nazi Almanyası’nın işlediği suçlar nedeniyle Almanya’nın Yahudilere karşı tarihi sorumluluğu ve İsrail devletinin ne zaman kurulduğuna ilişkin sorular da yer alıyor.
Middle East Eye’ın aktardığı habere göre Almanya İsrail’in en büyük silah tedarikçilerinden biri ve ülkenin ekonomi bakanlığı verilerine göre geçen yıl 326.5 milyon euro değerinde ekipman ve silah sattı.
İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşının başladığı Ekim ayından bu yana Berlin, Filistin’le dayanışma eylemlerine karşı da önlemler aldı.
ABD uyardı: İsrail’in Lübnan saldırısı bölgesel bir savaşa dönüşebilir ABD uyardı: İsrail’in Lübnan saldırısı bölgesel bir savaşa dönüşebilir
Mart ayında Almanya’da bir devlet bankası Siyonizm karşıtı bir Yahudi örgütünün banka hesabını dondurdu.
Filistinli akademisyen ve yazarların konuşmaları iptal edildi, protestolar yasaklandı ve protesto ve etkinliklerde konuşmaya ilişkin katı politikalar uygulandı.
İki ay önce İngiliz-Filistinli cerrah Ghassan Abu Sittah’ın Filistin yanlısı bir konferansa katılmak üzere Almanya’ya girişine izin verilmedi. Konuşma yapacağı etkinlik olan Filistin Kongresi, yüzlerce sivil polis tarafından basıldı ve çok sayıda tutuklama gerçekleştirildi.
