Alparslan Hoca: "Abdülhamit Gül'ün döneminde olan zulüm hiçbir bakanın döneminde olmadı!"

Eklenme Tarihi: 14 Kas 2020
7 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca: "Abdülhamit Gül'ün döneminde olan zulüm hiçbir bakanın döneminde olmadı!"

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün hakim ve savcılara: "Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun, yargı konjonktüre bakmaz, birilerinin dediğine bakmaz! Yargı dosyaya, vicdana, hukuka, anasaya bakar!" sözlerini değerlendiren Alparslan Hoca:

"Kaç yıldır adalet bakanlığı yapıyorsun ve bütün bu zulümlerden sen sorumlusun! İstediğin kadar günah çıkarmaya çalış! Bu günahın altından kalkamazsın! Yüz binlerce insana zulmedildi ve sen seyrettin! Şimdi bu lafları söyleyerek kurtulamazsın!" diyerek Bakan Gül'e yönelik ağır cümleler sarf etti.

'Sen Nerenin Bakanısın?'

Her Cuma akşamı gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrası halktan gelen sorulara verdiği yanıtlarla gündemi değerlendiren Alparslan Kuytul Hoca, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Ülkede son 4-5 yıldır insanlar 'Adalet' diye bağırıyor! Yüz binlerce insana haksız işlem yaptınız, milyonların gözünü korkuttunuz, herkes yargının bağımsız olmadığını çok iyi biliyor! Siyah gözlüklülerin hakimlere gelip talimat verdiğini çok iyi biliyor! Bakan sanki bunu yeni öğrenmiş gibi bu ifadeleri kullanıyor, sen hakimlerin baskı altında olduğunu yeni mi fark ettin?

Yargıtay eski başkanlarından biri; 'Hakimler cüzdanlarıyla vicdanları arasında sıkışıp kaldılar!' demişti. Ben de hapse girmeden önce; 'Hakimler talimat ile kanunlar arasında sıkışıp kaldılar!' demiştim. Bu bakan bu lafları yeni mi duyuyor?

Ben soruyorum; beni tutuklayan hakim neye göre tutukladı? 20 bin sayfa dosya, 800 sayfa kadar ifade, hakime bunlar sabah gitti, öğlen mahkeme görüldü! Hakim bunları 1 saatte okuyup anladı, karar mı verdi? Açıkça kendisine liste verildi; şunları tutukla, şunları bırak dediler! Hakimin bu dosyayı bilmesi, böyle bir ülkede de adalet olması mümkün mü?

Barolar Birliği Başkanı; 'Türkiye'de halkın yüzde 80'i adelete güvenmiyor!' demişti. Yüzde 20 de işi adliyeye düşmediği için güveniyor, halimiz bu!

'Artık devranın değiştiğini anlıyorlar!'

Bakan'ın bu konuşması, birilerinin hakimlere talimat vediğini gösteriyor! Bunu itiraf etmiş oldu ve öyle zannediyorum ki, devranın değişeceğini görüyorlar!

Devran değişip güç başkalarının eline geçtiğinde, zaten ben demiştim, zamanında böyle bir konuşma yapmıştım, diyecekler! Ancak kimse bunlara kanmıyor!

Kaç yıldır adalet bakanlığı yapıyorsun ve bütün bu zulümlerden sen sorumlusun! İstediğin kadar günah çıkarmaya çalış! Bu günahın altından kalkamazsın! Yüz binlerce insana zulmedildi ve sen seyrettin! Şimdi bu lafları söyleyerek kurtulamazsın!

Hakimlerin, Savcıların Kulakları Çınlasın: Satıldınız!

Suçu, hakimlere savcılara atacaklar, onları günah keçisi yapacaklar! Emre göre karar veren hakimlerin, savcıların kulakları çınlasın; satıldınız! Yarın devran değiştiğinde, biz yapmadık hakimler, savcılar yaptı, diyecekler!

Yavaş yavaş herkes kendini kurtarma derdine düştü! Birer birer kaçıyorlar yahut böyle açıklamalar yaparak 'Bende memnun değilim gidişattan' diyorlar, böylece kurtulacaklarını sanıyorlar! Devran değiştiğinde, bu lafları söylediniz diye mahkemeden kurtulamayacaksınız!

Sizin bakanlığınız döneminde, Türkiye tarihinde görülmemiş hukuksuzluklar yaşandı. Darbe dönemlerinde bile bu kadar olmadı!

Ohal kararnameleriyle 140 bin insanı işten attınız, 600 bin kişi hakkında işlem yaptınız, 215 bin kişiyi bylocktan suçladınız 1 ay sonra aynı mit, raporunu değiştirdi 102 bine indirdi, onun da 5 bini iptal edildi 97 bine düştü. Onun da 11 bin 480'i iptal edildi mor beyin meselesinden dolayı, yani adamların telefonuna yüklenmiş haberleri dahi yok! 85 binlere düştü!

600 bin kişi hakkında işlem yapıyorsunuz yalnızca 80-90 bin kişiyi hapse atıyorsunuz! Gerisi sırf göz korkutma! 80-90 binin birçoğu bırakıldı, birçoğu da beraat etti, 26 bin civarında takipsizlik ve beraat kararı var. İşten kovulanların 46 bin kadarı geri alında ancak birçoğu suçu günahı olmadığı halde mimlendikleri için geri alınmıyor. Bu insanlar ne yiyor, ne içiyor devletin umurunda değil!

Beni de hapse atmalarının bir sebebi; onların bu projesini açıklıyor olmam! Onlar vuracak, kimse ses çıkarmayacak! Birileri konuşmaya başlayınca rahat vuramıyorlar, o yüzden susturmaları gerekiyor benim gibi konuşanları!

'Abdülhamit Gül, Türkiye'nin tarihine geçtin!'

Ben mazlumu, mağduru savunurken destek vermeyen, onlar hakkında bir kelime konuşmayanlar utansınlar! Bu zulmü yapan hükümet ve derin devletti, hükümet kanadı şu an bunu itiraf ediyor! Çok oy kaybettiklerinin farkındalar, yargı reformu yapacağız diyorlar!

Bakan; 'Tutuksuz yargılama esas olacak' diyor. Sayın Bakan! Bu zaten yeni bir şey değil ki, sen beni niçin 22 ay yatırdın? Açıkça zulmettiklerini itiraf ediyorlar. Açılan dosyaların yüzde 53'üne takipsizlik kararı verildiğini söylüyor, yani dosyaların içi boş! Mahkeme açılan dosyaların da yarısı beraatle sonuçlanmış. Bakan bunları söyleyip 'Böyle olur mu?' diyor! Elbette olmaz! Sen neredeydin bugüne kadar?

Hapse girenlerin hepsi, hakkında işlem yaptıklarınızın hepsi size her gün küfrediyor! Böyle olmayacağını yeni mi anladın? Sen bakandın! Senin döneminde oldu! Türkiye'nin tarihine geçtin! Senin döneminde yapılan zulüm hiçbir bakan döneminde olmadı!

Şimdi, ben ne yapayım, ben de istemezdim, mi diyorsun? İstifa Etseydin! Böyle olmaz, bu zulümdür, ben adalet bakanıyım, adaleti sağlamakla görevliyim, deseydin! Adaleti sağlayamayacaksam ben bu koltukta oturmam, deseydin! O koltuğu bıraksaydın! O koltuğun seni bırakacağını mı anladın yoksa? Sen bırakamadın, şimdi o koltuk mu seni bırakacak yoksa? O yüzden mi şimdi böyle konuşuyorsun?

'Sizin döneminize lanet olsun!'

Bu dönem tarihe böyle geçti! Sizin 5-6 yıldır yaptığınız zulümlere lanet olsun! Memlekette ne adalet bıraktınız, ne huzur bıraktınız! Herkesi kendinden korkar hale getirdiniz, hakimi savcıyı suçluyor şimdi, hakim savcı ne yapsın? Geliyor bir siyah gözlüklü; gözünde gözlük, elinde kimlik, cebinde silah, diyor ki; şunları tutukla şunları bırak! Yapmasın da görsün, ertesi gün Şırnak'a tayini çıkıyor, mu çıkmıyor mu? Sen bu düzeni meydana getirdin! Şimdi hakimleri mi suçluyorsun? Onlar da suçlu, hakim de elini masaya vuracaktı; 'Burada hakimi benim' diyecekti! Hepiniz suçlusunuz!

Hazırlanan dosyaların yüzde 80'i boş, kendi sözü! Lanet olsun böyle adalete! Lanet olsun böyle raporlara! Lanet olsun bu raporları hazırlayan istihbaratçısına emniyetçisine! Bu vatanın, milletinin başına bela mısınız siz? Kendine 'devlet' diyenler, devleti böyle bitiriyorsunuz! Vatan yiyiciler! Nasılsa saltanatınız yerinde, bunun devam etmesi için de herkesi susturmanız gerekiyor! Damgayı vur, sustur herkesi! Bakan da yıllar sonra çıkmış bunları söylüyor! Sanki yıllardır bakan başkasıydı da bu arkadaş yeni geldi.

Zulme uğramayan öfkemin sebebini anlayamaz. Yalnız hapsi kast etmiyorum. 6,5 yıldır, 2014'ün Mayıs'ından beri, her gün bir olay! Konferans iptalleri, coplu, gazlı müdahaleler, emniyete çağırmalar, hapisler... Şimdi o konuşmayan hocalar, konuşmayan cemaatler, acaba yüzleri kızarıyor mu? Bakan bile bunu itiraf ediyor! Susan aydınların, entelektüellerin yüzleri kızarıyor mu? Onlar ne zaman konuşacaklar acaba? Bakan, cumhurbaşkanı bile artık konuşuyor.

Tutuksuz yargılama esas olacakmış, maşallah bu bin yıldan beri olan bir şey yeni mi keşfettiniz? Hüküm verilmeden sen nasıl bir adamı hapse atarsın? Hadi delil toplamak için 1 ay attın 1 ay sonra çıkar, yıllarca adamı hapiste tutuyorsun. Adamı hapse atıyorsun, 1 yıl sonra mahkemeye çıkarıyorsun! Lanet olsun senin adaletine! İnşallah başınıza gelir!

Korkaklar ancak herkes konuşmaya başladığı zaman konuşur! Herkes konuştuğu zaman konuşan aydın, hoca, entelektüel, hak taraftarı değildir! Korkaktır! Cahildir! Haktan değil, güçlüden taraf olanlardır! Herkes layık olduğu yere iner ya da yükselir, bu susanlar layık oldukları yere indirler!

Haksızlık karşısında susanların hoca olmadığı, adalet taraftarı olmadığı meydanda! Mazlumdan taraf olmadılar, zalime bir şey demediler! Bunlardan ne cemaat olur, ne hoca olur! Layık oldukları yere indiler! Bundan sonra konuşsalar da artık kıymeti yok.

'Sayın Bakan, o birileri kim?'

Yargı, kanunlara, vicdana bakarmış, birilerine bakmazmış! Sayın bakan, o bilirleri kim? Sen hakimin, savcının cesur olmasını istiyorsun ya, önce sen bi cesur ol da söyle, kimmiş o birileri? Kimler talimat veriyormuş hakime, savcıya? Kim gelip de talimat verebilir ağır ceza reisine? Avukatlar dahi görüşmüyor ağır ceza reisleri ile... Ama o ağır ceza reisleri, siyah gözlüklüler gelince hadi bakalım odasında ağırlamasın! Hadi kahve ikram etmesin! Erkekse, 'Tutukla' dediğini tutuklamasın, 'Bırak' dediğini bırakmasın! Önce sen bir açıkla bakan bey! Sen bakan olduğun halde korkarsan hakim korkmaz mı?

Siz bu ülkeye derin devleti hakim kıldınız! Devran değişirse bunun hesabını mahkemede verirsiniz! Ülkenin idarecileri halkın seçtiği hükümettir, kimse hükümete baskı yapamaz. Mahkemelere baskı yapamaz ama yapmaktadır. Siz onlara o gücü verdiniz! 'Fetöyle mücadele edeceğiz' diye diye, onları böyle güçlendirdiniz! Ve şimdi onlar sizin dediğinizden fazlasını yapıyorlar, siz 'Vur' dediniz, onlar öldürüyorlar!

'Derin devlet AKP hükümetini sattı!'

Joe Biden Akp hükümetini sevmeyen bir adam, öyle zannediyorum ki; derin devlet, Akp hükümetinin devrilmesine 'evet' demiş olsa gerek! Seçime zorlayacaklar, ekonomi daha kötüye gidecek. Amerikan başkanı bu hükümetin seçim yoluyla devrilmesini istiyor, bunu zaten seçimden evvel açıkça söylemişti. Türk derin devleti Amerika gibi bir güçle karşı karşıya gelmek istemeyeceğinden öyle sanıyorum ki, hükümeti sattılar ve hükümet de bunun farkında! Şimdi tekrardan halka yönünü döndü, halktan destek bekliyor ama o kadar zulüm oldu ki halkın da artık destek vereceğini sanmıyorum. Milleti illallah ettirdiniz, şimdi böyle reformlarla eski günlere dönebileceğinizi zannediyorsunuz ama çok kalp kırdınız, nefret tohumları ektiniz, kendinizi bu şekilde kurtaracağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!

Derin devletler için hükümetler hamaldır ve birçok hükümeti satmışlardır. Sizi kiralıyor, işiniz bitti gidin diyorlar, sizin için Amerika ile karşı karşıya gelmiyorlar! Şimdi sizi kim savunacak? Yeniden toparlamaya çalışıyorsunuz! Ben 10 gün önce yaptığım basın açıklamasında demiştim, devran değişirse mahkemelerde hesap verirsiniz diye! Şimdi başkalarını suçlamaya başladınız bile! İşte devran böyle değişir."