Pazartesi günü Osmaniye’de Kur’an okunan bir eve mühür vurulmasını protesto eden Furkan Hareketi mensuplarının, dün görülen hukuksuz mahkeme tarafından talimatlı kararla tutuklanmaları üzerine Alparslan Hoca’dan İlk mesaj yayınladı.
Pazartesi (27 Haziran) günü Osmaniye’de bir Furkan Hareketi mensubuna ait eve “Kur’an eğitimi yapıldığı” iddia edilerek mühür vurulmuştu. Olayı protesto eden Semra Kuytul Hocahanım ve 30 Furkan Hareketi mensubu polisin sert müdahalesiyle gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldıkları mahkemece 3 hareket mensubu hukuksuzca tutuklanmıştı. Aynı mahkeme tarafından Hocahanım ve kendisyle beraber tutukluluk istemiyle mahkemeye sevk edilen 19 yaşındaki kızı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yaşanan olaylar, 9 Mayıs’ta Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edilen Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca’ya avukatı aracılığıyla iletildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Alparslan Hoca; “Bugüne kadar çeşitli bahanelerle ve iftiralarla bize zulmedenlerin gerçek niyeti ve ideolojileri ortaya çıkmıştır.” Dedi.
AKP’nin, müttefiklerinin çizgisine kaydığını yahut onların elinde esir olduğunu vurgulayan Alparslan Hoca mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Birkaç yıl önce ‘Mazlumlar sustukça zalimler azgınlaşır.’ demiştim. Sözümün doğruluğu pazartesi günü Osmaniye’de Kur’an okunan bir öğrenci evinin mühürlenmesi ve buna tepki gösterenlerin gözaltına alınması ve üç arkadaşımızın tutuklanması ile ispatlanmıştır.
Namussuzluğu, hainliği ve yalancılığı ortaya çıkmış bir adamın lafıyla 8 kişiyi tutuklamanın sadece bir bahane olduğu gerçek sebebin ise Kur’an ve Kur’an’a hizmet edenlere düşmanlık olduğu daha net ortaya çıkmıştır.
Türkiye adım adım diktatörlüğe götürülmüş ve şu anda da diktatör bir sistem kurulmuş vaziyettedir. Bunun vebali yapılan zulümlere sessiz kalanların boynundadır. Bugüne kadar çeşitli bahanelerle ve iftiralarla bize zulmedenlerin gerçek niyeti ve ideolojileri ortaya çıkmıştır.
Azgınlıkta ve pervasızlıkta son noktaya gelmişler ve artık hiçbir gerekçe söylemeden ‘Burada Kur’an okunuyor’ deyip mühürleme yapmaya başlamışlardır.
Daha önce 3-4 kişinin kaldığı öğrenci evlerini yurt diyerek kapatıyor yalan da olsa bir gerekçe söylüyorlardı. Artık bir gerekçe uydurmaya ihtiyaç duymuyorlar, doğrudan doğruya ‘Burada Kur’an okunuyor’ diyerek kapatma aşamasına geldiler. Bu yetmezmiş gibi buna tepki gösterenleri gözaltına alıyorlar ve görülmemiş duyulmamış bir karar vererek tutukluyorlar.
Bu zulmü yaparken de ‘Polise mukavemet ettiler’ diyerek yapıyorlar. Yeni tutuklama stratejilerinin bu olduğu ve olacağı görülmektedir.
Konya’da da 7 arkadaşımızı aynı yalan gerekçelerle tutuklamışlardı. Hepimizi de tutuklasalar Allah’ın izni ve yardımıyla İslam’a ve Kur’an’a hizmetimiz devam edecektir. Milyon tane başımız olsa Allah’a ve Kur’an’a feda eder ve yolumuzdan dönmeyiz. Bu yapılanlar bizim değil onların sonunu getirecektir. Biz değil onlar ‘ebter’ olacaktır. Bu yaptıkları ile uyanışı hızlandıracaklar ve yüzlerindeki maskeler düşecektir.
Yapılanlar cesaretimizi, tecrübemizi, sevabımızı, şerefimizi ve sevenlerimizi arttıracaktır. Zalimler zulmetmek istediklerinde yıldızlar kadar bahane bulurlar ancak hak ortaya konunca batılın yalan bahaneleri çöker. Tüm arkadaşlarımız bilsinler ki Allah bizi kestirmeden götürmektedir. Kestirme yollar ise zordur.
Bir cemaatin harekete dönüşmesinin birçok şartı vardır. Bunlardan ikisi zulme ve yanlışlara karşı mücadele etmek ve zindanları göze almaktır. Zulme karşı mücadeleyi göze alamayan ve geri adım atanlar biter; mücadele edenler güçlenir.
Türkiye’nin geldiği nokta ile ilgili iki ihtimal var. Ya Akp, müttefiklerinin çizgisine gelmiştir ya da onların elinde esirdir. Müttefiklerinin çizgisine gelmişse Allah Akp’yi bitirsin. Vatana, millete ve İslam’a daha fazla zarar vermesine müsaade etmesin. Eğer müttefiklerinin elinde esirse Allah onları esaretten kurtarsın ve herşeyi göze alıp doğruya dönmeyi nasip etsin.
Muhalefet partilere düşen de ya Akp’yi bu esaretten kurtarmak ya da çok daha fazla çalışmak suretiyle Akp’yi sandıkta bitirmektir.”