Alparslan Hoca, Cuma günü yaptığı tefsir dersinin ardından Suriye’deki son gelişmeler üzerinden kendisine yapılan eleştirileri cevaplandırdı. Katılımcılardan birinin 'Sizin “Rusya ve İran geri çekildiği için kazanıldı” ifadeniz ile alakalı “Muhalifler bunca zaman direnmeseydi Rusya ve İran geri çekilmezdi” denmesi; “Bu savaşta çok kayıp oldu çok zarar edildi böyle bir başarı olmaz” ifadeniz ile alakalı “Hiçbir başarı bedelsiz elde edilmez” denmesi; son olarak “HTŞ'nin kendi feshetmesi anormaldir” ifadeniz ile alakalı “Tüm dünyada terör grubu olarak anılan bir örgütün kendini feshetmemesi anormal olurdu” denmesine karşı sizin yorumunuz nedir?" sorusu üzerinden bölgede yaşanan önemli detayları açıkladı.
Alparslan Hoca, Suriye'deki değişimin muhaliflerin başarısı ile değil Rusya ve İran'ın desteğini çekmesiyle ilişkili olduğuna dikkat çekti. Alparslan Hoca, İran ve Rusya'nın geri çekilmesinin daha çok konjonktürel bir zorunlulukla alakalı olduğunu belirtti. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve İran’ın bölgedeki askeri yükümlülükleri, bu geri çekilmenin en önemli sebeplerindendi. Bu bağlamda, Türk diplomasi ve Hakan Fidan’ın Rusya ve İran’la yaptığı görüşmeler bu dönüşümde kritik bir rol oynadı:
"Bakın Rusya Devlet Başkanı Putin “Halep’i sadece 350 militan ele geçirdi” diye açıklama yaptı. 350 kişi. Koskoca Halep, Adana gibi bir şehir yani. 350 kişiyle koskoca bir vilayet ele geçirilemez. Bu mümkün değil. Beşar Esad'ın 100 binden fazla askeri var, uçakları var, tankları var, füzeleri var. Bu, muhaliflerin direnişiyle, falan filanla olmuş bir şey değil. Muhaliflerin direnişi ilk zamanlar daha kuvvetliydi. 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarında çok daha kuvvetliydi. Neden o zaman başarı sağlanamadı? Çünkü o zaman Beşşar Esad'ı destekleyen devletler vardı. Rusya ve İran muhalifler direndiği için desteklemekten vazgeçmedi. Konjonktür meselesi bu." "Rusya, Ukrayna’daki savaş nedeniyle zor durumda. Asker kayıpları ve uluslararası baskılar sonucu, bu geri çekilme gerçekleşti," diyerek, desteği geri çekmenin ekonomik ve stratejik temellere dayandığını vurguladı.
"Böyle bir zayiat başarı olarak kabul edilemez"
Alparslan Hoca daha önce “Bu savaşta çok kayıp oldu. Çok zarar edildi. Böyle bir başarı olmaz” açıklamasına yönelik “Hiçbir başarı bedelsiz elde edilmez" diyenlere de şu ifadeleri kullandı:
'Tamam, elbette her başarı bir bedelle olur ama bedelden bedele fark var 5 bin kişinin şehit olması da bedeldir 500.000 kişinin şehit olması da bedeldir. Aynı mı yani? Yani 1 milyon diyorum ben sana. 1 milyon şehit, Suriye yerle bir. Yedi- yedi buçuk milyon insan yurt dışına kaçtı, birçoğu yollarda öldü ve bir o kadar da ülke içinde dağıldı. Her şey perişan oldu. Şimdi bu başarı mı? Böyle bir zayiat başarı olarak kabul edilemez. Büyük zayiat var. Elbette bedel ödenecek, elbette kimsenin burnu kanamadan bir devrim başarılamaz ama böyle saçma sapan planlar yap, ondan sonra da “Efendim, tabii bedelsiz olur mu?” falan diyorlar. Tabii bedelsiz olmaz ama bu saçma sapan planlarla 10 yerine 1 milyon bedel verildi. Şimdi bunu görmezden mi gelecekler? Bu nasıl bir bedeldir? Bu nasıl bir hatadır?'
"Bu İşten En Kârlı Çıkan İsrail ve Amerika’dır"
Alparslan Hoca, kendisinin “HTŞ’nin kendini feshetmesi anormal” sözüne karşılık İtiraz eden kişilerin “Tüm dünyada terör grubu olarak anılan bir örgütün kendini feshetmemesi anormal olurdu.” söylemlerini de yanıtladı:
"Tam bir acemi adam konuşması. Daha evvel adı El-Kaide idi. Suriye’deki koluna “Cephetun Nusra” dediler. El-Kaide terör örgütü olarak kabul ediliyordu. Cephetun Nusra terör örgütü değil mi, adı değişti terör saymayalım mı, dediler Hayır, tüm dünya tarafından Cephetun Nusra da terör örgütü olarak kabul edildi. Herkes biliyor sonuçta aynı kadro. Dün El-Kaide kadrosu, bugün adını değiştirmiş, Cephetun Nusra demiş. Sonra Cephetun Nusra da terör örgütü ilan edilince bu sefer adını değiştirip HTŞ dediler. Ne oldu? HTŞ yine bütün dünya tarafından terör örgütü olarak kabul edildi çünkü aynı insanlar, herkes biliyor. İsmi belli, soyadı belli sülalesi belli.
Örgütün adını değiştirince ne oluyor ki? Bu bununla alakalı değil HTŞ’nin kendini feshetmesi “Tüm dünya HTŞ’yi terör örgütü kabul ediyor, o yüzden mecburlar isim değiştirecekler.” Ama aynı adamlar, aynı adamlar. Senin karşında çocuk mu var? Sen çocuk mu kandıracaksın? Bu isim değişikliğinin sebebi o değil. Sen istediğin ismi ver, sana normal şartlarda gene terör örgütü denmesi gerekir ama demeyecekler. Niye? Mesela şu anda hali hazırda HTŞ terör örgütü kabul ediliyor. Amerika görüşmüyor mu? Görüşüyor. Amerikan Dışişleri Bakanı “HTŞ’yle doğrudan görüşüyoruz” dedi. Türkiye istihbaratının başındaki MİT’in başındaki İbrahim Kalın HTŞ lideri Colani ile Emevî camisine doğru giderken aynı arabaya binmedi mi? Terörist dediği adamla aynı arabaya bindi. Şu anda Türkiye devletinin gözünde Colani terörist. Ben terörist demiyorum. Devletin gözünde terörist. Türk devleti öyle kabul ediyor ama onunla aynı arabaya biniyor. Demek ki isim önemli değil? Şu anda aynı isim, hâlâ HTŞ ama Amerika görüşüyor, İngiltere görüşüyor, CNN onunla röportaj yapıyor, Türk devletinin en önemli isimlerinden MİT’in Başkanı onunla aynı arabaya biniyor ve Colani arabayı kullanıyor. Muhabbete bakar mısınız? Adı HTŞ. Demek ki isim önemli değil yani ismin değişmesine gerek yok. İsim değişmesi başka bir şey için. %99 İslam devleti kurmayacaklar.
"Kendini feshetmek başka bir şey, isim değiştirmek başka bir şey. İsim değiştirse de değiştirmese de herkes zaten kim olduğunu biliyor. Adam “Ben kendini feshedeceğim” diyor. Orada bir gayri İslami, laik bir nizam meydana getirilecek ondan sonra siz nasıl İslamcı örgütsüz diyenlere “Efendim biz kendimizi feshettik, halk böyle istedi. Bize ne biz ne yapalım?” diyecekler. Böylece Amerika’nın istediği bir nizam kurulacak. Amerikancı bir nizam, İsrail’le düşmanı olmayan Amerika’yla düşman olmayan tek düşmanı Rusya, İran ve Hizbullah olan bir devlet. Şimdiye kadar 70 yıldır, Hafız Esad ve oğlu Beşşar Esad nizamı Rusya taraftarıydı bundan sonraki de herhalde Amerikan taraftarı bir nizam olacak. Bu işten en karlı çıkan İsrail ve Amerika’dır."
Alparslan Kuytul Hoca’dan Suriye Eleştirilerine Yanıt!
SORU - CEVAP | Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili yaptığı son açıklamasına gelen eleştiriler hakkında: Orta Doğu’da kimin eli kimin cebinde belli değil. Her an dost düşman olur, düşman da dost olur. Orta Doğu böyle bir bölgedir. İşin uzmanları… pic.twitter.com/YYg8Ols344
— Alparslan Kuytul (@alparslankuytul) December 21, 2024