Alparslan Hoca: “Erdoğan neden 25 gün sonra konuştu? Gücün kimlerde olduğu meydandadır!”

Alparslan Hoca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli’nin, İçişleri Bakanı Soylu’ya destek veren açıklamalarını değerlendirdi.

Eklenme Tarihi: 30 May 2021
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca: “Erdoğan neden 25 gün sonra konuştu? Gücün kimlerde olduğu meydandadır!”

Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu desteklemesi üzerine açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın neden 25 gün sonra konuştuğunu yorumlayan Alparslan Hoca; “Herhâlde MHP’nin ne diyeceğini bekliyordu. MHP konuştu, Vatan Partisi konuştu, ondan sonra Erdoğan konuştu. Onların tavrı ortaya çıktıktan sonra kendisi tavır koydu. Onların Soylu’nun yanında yer alacağını görünce, o da o tarafta yer almış gibi görünüyor. Yoksa gerçekten Soylu’yu çok savunuyor olsaydı herhalde 20 gün susmazdı” ifadelerini kullandı. Konuşmasında şu cümleleri kaydetti:

‘Bu İşin Çözümü Bağımsız Savcıların İnceleme Yapmasıdır’

“Sedat Peker’in açıklamaları doğru mudur, ben onu bilemem. Bizzat şahit olduğu olaylardan bahsediyor. Bir kısmı öyle, bir kısmı da herhâlde güvendiği kimselerden aldığı haberlerdir. Bunlar ne kadar doğrudur veya değildir, ben onu bilemem. Bu işin çözümü, tarafsız savcıların konuyu ele almasıdır. Bağımsız savcı kaldıysa, bağımsız savcıların konuyu ele alması, tahkikat yapmasıdır. Ama Türkiye şartlarında bu mümkün müdür? Mümkün değildir. Şayet Erdoğan tahkikat emri vermiş olsaydı, belki bir ihtimal o zaman başka güçler de devreye girerdi, bir tahkikat olabilirdi. Ama Erdoğan da böyle konuştuktan sonra tahkikat olmadan bu meselenin kapatılacağı anlaşılıyor. Dolayısıyla doğru mu değil mi, herhâlde bu millet öğrenemeyecek.

‘Sedat Peker’in Kullandığı İfade Doğru Değil!’

Bakanla ilgili söylemiş olduğu “Boynuna tasma geçireceğim” gibi laflar mecaz olsa bile yine de hoş görülemez. Bahçeli’nin söylediği de, “Böyle bir şey yapılamayacaktır” demesi; bakanlık yapmış olmasa bile herhangi bir insan suç işlemiş olsa da, bunun cezası verilir ama böyle boynuna tasma geçirilip de yollarda sürüklenmez. Bu şekilde bir ifade elbette doğru değildir. Ama kendince bir mecazı kastetti herhâlde ‘Rezil edeceğim’ manasında kullandı. Yine de böyle ifade etmesi doğru olmamıştır.

‘20 Gündür Susan Erdoğan Neden Şimdi Konuştu?’

Burada benim dikkatimi çeken husus şudur: Herhâlde bu Sedat Peker’in konuşmaları başlayalı 20 gün oldu. 20 gündür susan Erdoğan neden iki üç gün evvel konuştu? Şöyle bir bakalım, benim baktığımda gördüğüm şudur: Herhâlde MHP’nin ne diyeceğini bekliyordu. MHP konuştu, Vatan Partisi konuştu, ondan sonra Erdoğan konuştu. Onların tavrı ortaya çıktıktan sonra kendisi tavır koydu. Onların Soylu’nun yanında yer alacağını görünce, o da o tarafta yer almış gibi görünüyor. Yoksa gerçekten Soylu’yu çok savunuyor olsaydı herhalde 20 gün susmazdı. Burada, gücün kimlerin elinde olduğu meydandadır. Kimlerin borusu ötüyor, açıkça ortadadır. AKP neye göre tavır alıyor, açıkça görülmektedir.

‘Peker’in Bundan Sonraki Konuşmaları Daha Ağır Olacak!’

Bunun sonunda ne olacak? Eğer bu arada bir operasyonla yakalanmazsa ya da öldürülmezse, sanıyorum Peker bütün bildiklerini ortaya dökmeye devam edecek. Öyle zannediyorum ki, eğer geri adım atmazsa bundan sonraki konuşmaları daha sert olacak; daha büyük, daha çirkin şeylerden bahsedecek. Ve öyle zannediyorum ki, artık Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar’la kalmayacak. Sıra Erdoğan’a, MHP’ye ve Vatan Partisi’ne de gelecek, onlarla ilgili de konuşacak diye tahmin ediyorum. ‘Mademki siz bana bu tavrı koydunuz, tamam ben de bundan sonra sizinle ilgili de konuşacağım’ gibi bir tavır hissediyorum. Zaten herkes dizi-film bekler gibi onun konuşmalarını bekliyor.

‘Erdoğan’ın, Soylu’yu Sevdiğini Hiç Zannetmiyorum’

Bence Erdoğan yanlış bir tavır ortaya koydu. ‘MHP tarafı güçlü, öbürü bir suç örgütü lideri, ne önemi var’ dedi. Herhâlde ortağıyla bozuşmamak için meseleye böyle baktı. Çünkü Süleyman Soylu’nun MHP’li olduğunu herkes biliyor. Ortağıyla bozuşmamak için MHP tarafını seçti, Süleyman Soylu tarafını değil aslında. Süleyman Soylu’yu destekliyor gibi konuşuyor ama esasında MHP tarafını seçmiş oldu. Süleyman Soylu’nun her yaptığından memnun olduğunu hiç zannetmiyorum. Hatta ben Süleyman Soylu’yu kendisine rakip gibi gördüğünü zannediyorum. Ve hiç de sevdiğini zannetmiyorum. Aralarında gizli bir rekabet olduğunu hissediyoruz, kulislerden de bu bilgiler yayılıyor.

‘AKP ve MHP’nin Yaptıkları Ortaya Dökülecek!’

Güçlü tarafı seçti ama şurada hata etti: Bence artık MHP’nin de gücü azalmıştır, bu bir. İkincisi, Peker’e milyonlar inanmaktadır. Her videosu 8-10 milyon, 30-40 milyon izlenmektedir ve bundan sonra da bu sayı daha da artacaktır. Peker, belki bundan sonra Ak Parti’yi de hedef olarak seçecektir. Onlarla ilgili bildiklerini de ortaya koyacaktır. Erdoğan’ın bu tarafı seçmesi buna sebep olacak gibi geliyor bana. Yakında belli eder. Eğer geri adım atmazsa olacağı budur. Bana öyle geliyor ki birçok şey ortaya dökülecek. Ve yine bana öyle geliyor ki; Ak Parti ile MHP’nin yaptığı birçok şeyler ortaya dökülecek ve bunun sonunda ikisi de çakılacaklar.

‘Erdoğan’ın Soylu’nun Yanında Yer Alması Yanlış Bir Tercih!’

Bence Erdoğan’ın, Soylu’nun yanında yer alması yanlış bir tercihti. MHP tarafını güçlü gördü, MHP tarafında yer aldı. MHP açıklama yaptıktan sonra açıklama yaptı. Niye 15-20 gün bekledi? Kendi bakanıydı, kendi hükümetiydi. Birisi ‘tık’ dediği zaman derhal mahkeme açıyorlar. Birisi bir tweet atmayagörsün; bırakın Peker’in konuşmaları gibi önemli iddiaları, basit bir şey söylese bile, birisi bir görüşünü ortaya koysa bile hemen mahkeme açıyorlar. Neden ona 15 gündür bir şey yapmadı? MHP’yi bekledi, MHP’nin tavrına göre tavır belirledi. Bence yanlış belirledi. Ama her şeyin hayırlısı… Belki de hepsinin birlikte gitmesi daha hayırlı.

‘Sedat Peker’in İddialarına Cevap Vermemeleri Şüpheleri Arttırıyor’

Bu olay tarihe geçti. Bu olay dünyada konuşuluyor, bu olay kapanmaz. Bazı şeyler aynen söylediği gibi de olmayabilir ama mesela açıkça ‘Yalan söylüyor, öyle değil şöyle oldu da’ denilemiyor. Süleyman Soylu iki defa çıktı, TRT’de ve Habertürk’te saatlerce konuştu, ağzından laf alamadı. İzlemişsinizdir ya da izlemediyseniz izleyin. Gazeteciler ne soruyor, Süleyman Soylu ne anlatıyor! Mesela gazeteciler ‘Filan yerde 6 ton kokain yakalandı, Mersin’e gelecekti. Neden orayla ilgili işlem yapmadınız?’ diyorlar. ‘Mersin’de kim onu alacaktı? Onlarla ilgili ne işlem yaptınız? Herkesi hapse atanlar, herkese mahkeme açanlar! 6 ton kokain! Neden işlem yapmadınız?’ diyor, O başlıyor kalu beladan anlatmaya!

Gazeteci ne soruyor, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne anlatıyor! Gazeteciler ağzından bir kelime alamıyor. Bir takım kocaman kocaman resimler hazırlamış gösterip gösterip indiriyor. O ne, kimse anlamıyor. Ne yani bu şimdi? Konu ne bu resim ne bunu niye gösterdin, bunda ne anlatıyor, sen ne anlatmaya çalışıyorsun? Kimse bir şey anlamadı, anlayabilene aşk olsun. Böyle olunca insanlar neden inanmasınlar?

Onunla ilgili konuşuyor, cevap veremiyor. Konuyu değiştiriyor, konuyu uzatıyor, başka konulara giriyor, asıl konuya gelmiyor. ‘Olay öyle değil, şöyle’ demiyor. Sedat Peker’in iddialarına neden inanmayalım o zaman? Herhâlde reddederlerse başka şeyler de ortaya döker diye ‘Konuyu kapatalım, çok üzerine gitmeyelim, inkâr etmeyelim. Bütün delilleri ortaya dökerse daha beter olur’ diye mi düşünüyorlar artık? Cevap verememeleri insanları ciddi olarak şüphelendirmektedir.”

Açıklamanın tamamını dinlemek için