“Ben artık Reis’in ‘Reis’ olduğunu zannetmiyorum!”
“O öyle demiş ama ben reisin düğmeye basabileceğini hiç zannetmiyorum. Aslında ben artık Reisin ‘Reis’ olduğunu da zannetmiyorum. Bu ülkede reisin kim olduğu artık ortadadır. MHP’nin istediği istihbaratın istediği olmakta, AKP’nin istediği olmamaktadır. Aslında reisin kim olduğunu bilenler biliyor. Bu birinci husus…
‘Bu kadar zulümden sonra kimse hakkını helal etmez!’
İkinci husus: Şu son 6-7 yıldır Tayyip Erdoğan öyle bir noktaya geldi ki artık bu saatten sonra kimseyle helalleşemez. Bu ülkede o kadar çok haksızlık ve zulüm yapıldı ki artık ondan nefret eden milyonlar var. Ve bu saatten sonra helalleşme olmaz, kimse hakkını helal de etmez. Çok insanın canını yaktılar, çok insana zulmettiler. Ayrıca hükümet çevresinden nice insanlar memleketi yiyip bitirdiler. Milyarlarca dolarlar uçtu gitti. Memleketin insanlarının hakkı idi, birkaç büyük firma hepsini sömürdü. Birkaç büyük firmaya bütün ihaleler verildi. Rüşvetler, şunlar bunlar aldı başını gitti. Her türlü haksızlık yapıldı. Ne helalleşmesi? Bunca insanın hakkı yenmiş. Memleketi bitirdiler. Memlekette para bırakmadılar. Bunca insanı hapislere doldurup zulmettiler. Ne helalleşmesi?
‘Erdoğan’da helalleşebilecek bir hal kalmadı!’
Üçüncü noktaya gelince; ben, Tayyip Erdoğan’ın artık helalleşebilecek bir halinin kaldığını zannetmiyorum. Hala aynı şeyleri yapmaya devam ediyor, aynı üsluba devam ediyor, üslubu değiştirmiyor. Hala dışlayıcı, hala karşıdakileri ötekileştirici, hala düşman gibi gören üslubuna devam ediyor. Hala kendi gibi düşünmeyenlere vatan haini, Fetö’cü veya PKK’cı gözüyle bakmaya devam ediyor. Bir konuda yumuşama görmedik ki. ‘Yargı reformu’ diyorlar, yalan dolandan ibaret. Ne yargı reformu ya! Sorun kanunlardan değil sizden kaynaklanıyor. Telefon açıp kanun dışına çıkartıyorsunuz. Telefonla iş yapıyorsunuz.
‘Yargı reformuymuş (!) Sizin yapacağınız reforma kim inanır?’
Hiçbir memur kanuna göre iş yapamıyor. Hiçbir emniyet müdürü, hiçbir polis kanuna göre davranamıyor. Camiyi basmak hangi kanunun gereği? İtikâftaki insanları basmayı, gözaltına almayı hangi kanuna göre yaptınız? Ne kanunu ya? Kanuna göre böyle bir suç yok. Kanuna göre basın açıklaması yapana mahkeme açılmaz. Bize 80 mahkeme açtılar ya. Ne kanunu? Kanuna göre tutuksuz yargılama esastır, insanların tutuksuz yargılanması gerekir. Herkes tutuklu yargılanıyor. Bir sene, iki sene, üç sene tutuklu yargılanıyor. Sonra mahkemeler kasten uzatılıyor. Tutuklu yargılama cezaya dönüşmüş vaziyette. Adam daha ceza almadan cezasını peşinen ödüyor. Adam daha mahkeme olmadan peşinen ceza yatıyor. Bu kanun mu? Kanun böyle değil ki. Kanunda tutuksuz yargılama esastır. Tutuklu yargılama ne içindir? Kısa bir süre. Adam kaçacaksa, delilleri karartacaksa, böyle bir durum varsa tutuklu yargılanır. Böyle bir durum yoksa tutuklu yargılanamaz. Mahkeme bitmeli, ondan sonra adam hapse girer.
Bunlar insanı peşinen hapse atıyorlar. ‘Sen hele birkaç sene bir yat, mahkeme sonraki iş.’ diyorlar. ‘Sonra beraat edersen edersin, önemli değil. Sen iki sene kafadan bir yat bakayım’ Ya kanun bu değil. Talimat bu. Talimat geliyor: Bu adama şöyle yapın, şu adama şöyle yapın, şu adama şöyle yapın…
Yargı reformuymuş (!) Sizin yapacağınız reforma artık kim inanır ya? ‘Yargı reformu’ diyor. Ertesi gün diyelim ki mahkeme Osman Kavala’nın tahliyesine karar vermiş. Tekrar müdahale: ‘Osman kavala yatmaya devam edecek’ diyor. Mahkeme karar veriyor: ‘Selahaddin Demirtaş çıkacak’ diyor. Tekrar müdahale. Hani sen yargı reformu yapacaktın, hani nerede? Hani nerede? Hani adalet gelecekti? Sen yine aynı şeyi yapmaya devam ediyorsun. Helalleşmekmiş, ne helalleşmesi ya? Zulme uğrayanların hiçbiri de hakkını helal etmez. Herkes kendi çektiğini bilir. Kimse de hakkını helal etmez. Ne Tayyip Erdoğan’da helalleşecek bir yapı ne öyle bir anlayış ne öyle bir hal kaldı. Ne de millette ona hakkını helal edecek bir hal kaldı. Ben böyle bir şeyin mümkün olacağını sanmıyorum.