Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca, Pazar günü Kahramanmaraş'ta yapılacak olan konferansın duyuru çalışmalarını gerçekleştirirken darp edilen ve gözaltına alınan Furkan Hareketi mensupları haklarında açıklamada bulundu.
Çalışmaların başından beri belediye ve emniyet ekiplerinin brandalara müdahale ettiğini, asılan brandaları kestiklerini, hukuksuz şekilde toplatıldığını belirten Alparslan Hoca:
Bazı belediye yetkilileri “Bunlar bize muhalif, bunların afişlerine izin vermeyin” demiş. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bundan haberi olmama ihtimali yok. Emniyet, arkadaşlara “Bizimle alakası yok” demiş. Önce dediler ki “Afişlerinizi yarın sabah vereceğiz.” Buna inanmadık çünkü 2-3 gün evvel de aynısını söylediler ve sonra vermediler. Yalan söylüyorlar, şimdi verilsin, bu gece asalım zaten bir gün kaldı, cumartesi günü insanlar görsün. Arkadaşlarımız belediyeden, zabıtadan afişlerimizi istediler. Bunun üzerine zabıta, polisi çağırıyor. Çevik kuvvet etraflarını sarmış. Arkadaşlarımız da geri adım atmadılar.
Akşama doğru civar il ve ilçelerden, Adana’dan da arkadaşlar oraya yığılmaya başladılar, çok sayıda insan gitti. Yarın tüm şehir merkezinde elleriyle de tutacaklar. Eğer yeni bir matbaa bulabilirsek yenisini de bastıracağız. Vermedikleri afişler de kendilerine utanç olarak kalsın. Aşağıya depolara saklamışlar sanki altındır saklıyorlar.
Şunu anlamış oldular: Biz başkasına benzemeyiz, peşini de bırakmayız, bunu anladılar. Bugüne kadar kime ne yaptılarsa herkes sesini kısıyor, korkuyor, konuşmuyor. Onlar da bu şekilde yüz buluyor, devam ediyor. Mazlumlar sustukça zalimler azgınlaşır. Mazlumlar susmayacaklar zalimlerin azgınlaşmaması için bedel ödeyecekler.
'Yaptığın Zulmü Tüm Dünyaya Duyuracağım'
Emniyet Müdürü “Müdahale edeceğiz” diyordu. Sonra çekmiş, gitmişler. Müdahale de etsen umurumuzda değil. Biz çok gözaltı gördük, çok gaz yedik, TOMA’ların gazlı sularını çok yedik. Biz çok cop yedik, biz karakol da gördük, emniyet de gördük, hapishane de gördük, biz sizin emniyette işkencelerinizi de gördük. İstediğini yapabilirsin, kaçan da şerefsizdir.
Müdahale edecekmiş; buyur, et! Ne yapacaksın? Kendi başına bela edeceksin. Yap, kendini yor. Savcı da yorulsun, hâkim de yorulsun, memurların da yorulsun, umurumuzda bile değil. Gözaltı yaparsan sen kaybedersin. Yaptığın zulmü bütün dünyaya duyurmayan da şerefsizdir.
'Her Şeyin Arkasında İstihbarat Var'
Bu emniyet ve istihbarat artık bu branda meselesinin peşini bıraksın. Bilmediğimizi zannetmeyin, sizi çok iyi tanıdık. Her şeyin arkasında istihbaratın olduğunu biliyoruz. Böyle bir olayı zabıta göze alamaz. Zabıta kim? Zabıta kim ki bu kadar insanı karşısına alacak? Bir yerden talimat gelmeyecek de zabıta bu kadar uzatacak ve bizim arkadaşlarımıza “Amerikan uşakları” diye bağıracak.
Senin anladığın dilden konuşmayı bilirim de bize yakışmıyor. Amerika’yla beraber olan sizsiniz. Senin projeni eleştirdik diye Amerikan uşağı mı olduk? Suriye’deki durum Amerika, İsrail ve Türkiye’nin ortak projesidir. Türkiye orada Amerikan projesini gerçekleştirdi. Biz buna rağmen Amerikan uşağı demedik, “Yanlış siyaset izleniyor” dedik.
Bu dünyada sırtını silah gözlüklere dayanmışsın, onu anladık. Ya kıyamet gününde nereye kaçacaksın? Böyle konuşan kişi, Amerika’yı lanetleyen Furkan Hareketi mensupları hepsi sana hakkını haram ettiğinde nereye kaçacaksın? Böyle konuşan kişi sana hakkımız haram olsun.
