Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin; “Ülkedeki Kur'an kurslarının laiklik ilkesine karşı olduğu gerekçesiyle kapatma” kararını değerlendirdi. “İslam, tarih boyunca laikler için tehlike olmuştur” diyen Alparslan Hoca, şu ifadeleri kaydetti:
‘Bu, Türkiye’deki din düşmanı derin komitenin işi!’
Burada gücünü artıran o din düşmanı komite, Kıbrıs’ta da gücünü artırdı ve orası daha küçük olduğundan orada sözleri daha çok geçiyor ve kendileri gibi düşünenler ile birlikte bu işi yaptılar. Erdoğan, laikliği tavsiye etmişti. Şimdi bir daha düşünsün!
‘İslam Laikler İçin Tehlikedir’
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca Müslümanlara ve İslam’a yapılan birçok zulüm, laiklik denilerek, hep laikliğe sığınılarak yapıldı. Erdoğan bunu bilmiyor mu? Bakın şimdi de işte Kıbrıs'ta Kur’an kursunun kapatılması laiklik denilerek yapılıyor. Nasıl olur da laikliği tavsiye edebilir? ‘Efendim laiklik bu değil’ diyor, laikliğin ne olduğunu laiklerden sormak lazım. Onlar laikliği din düşmanlığı olarak anlıyorsa sen istediğin kadar laiklik o değil de!
Avrupa’daki laiklik din düşmanlığı şeklinde olmayabilir. Çünkü oradaki din Hristiyanlık ve Hristiyanlık devlete karışmaz. O yüzden devlet dine düşmanlık yapmaz. Oradaki din devlete karışmaz. Çünkü içi boşaltılmış, değiştirilmiş, tahrif edilmiş, şeriatı iptal edilmiş Hristiyanlık ’tır. Devlete karışmamaktadır, çünkü din olmaktan çıkmıştır. Ama buradaki din İslam’dır. İslam devlete karışır. İslam’ın kendi hükümleri vardır. O yüzden buradaki laikler dine karşı sert olmak zorundadırlar.
Onun için buranın laikleriyle oranın laikleri Müslümanlara aynı şekilde davranmaz. Ve İslam’ın kendi kanunları vardır ve devlete karışan bir dindir. O yüzden İslam’ı baskı altına almak, faaliyetlerini bitirmek isterler. Burada İslami hareketler zuhur edebilir. Batıda böyle bir şey yok ki. Batıdaki halkın dini, ya ateizm olmuş, dinsizleşmişlerdir ya da haftada bir defa kiliseye giden insanlar vardır. O da çok az insan gider, haftada bir defa bile anca yaşlılar gidiyor. Orada Hristiyan bir hareket yok. Dolayısıyla oradaki devlet daha yumuşak davranabiliyor, dine karışmıyor. Dini faaliyetleri engellemeye gerek görmüyor.
Erdoğan: “Bunlar laikliği anlamamışlar.” diyor. Onlar laikliği biliyorlar Sayın Erdoğan, ancak sen şunu bilmiyorsun: “İslam âlemindeki laikler daha sert davranmak zorundadır. Çünkü burası İslam âlemidir. İslam dini devlete karışır. İslam’ın kendi hükümleri, kendi kanunları, kendi medeniyeti vardır. Devletinkini reddeder. O yüzden o devlet de ona baskı yapar. “Benim dediğim olacak, Allah’ın dediği olmayacak.” der, demek zorunda kalır.”
Avrupa’da da İslami hareketler güçlense oranın laikleri orada da yine baskı yapmaya, engellemeye başlarlar. Burada dinlerin farkı var, mesele bundan kaynaklanıyor, Kıbrıs’takiler laikliği bilmediklerinden mi?
Böyle Kanun Yerin Dibine Batsın!
Kıbrıs Anayasa Mahkemesi laikliği bilmediği için mi Kur’an kurslarına engel oluyor? Burada yıllarca başörtüsünü engellemediler mi? Burada da aslına bakarsanız, devletten başkası Kur'an öğretemiyor. Bu laikliğe sığar mı? Erdoğan niye o kanunu değiştirmiyor?
1949 yılında İsmet Paşa zamanında çıkartılan kanun; devletten başkası Kur'an öğretemez. Şimdi ben kendi çocuğuma Kur’an öğretemeyecek miyim? Komşuma, arkadaşıma Kur’an öğretemeyecek miyim? Böyle kanun yerin dibine batsın! Niye değiştirmiyor, anayasayı değiştiren Erdoğan, niye bu kanunu değiştirmiyor?
‘Bu, Türkiye’deki din düşmanı derin komitenin işi!’
Bence Türkiye’deki o derin komite bunu da planlıyor. Ama şimdilik yapamıyor. Planlarında o da var. Şu anda Kıbrıs’ta uyguladılar. Burada da uygulamayı planlıyorlar ama burada tabi öyle kolay değil, biraz daha uzun sürecektir. Daha uzun zamana yaymışlardır mutlaka. Başaramayabilirler ama planlarında bu var.