Alparslan Hoca, mahkemeye verdiği Takvim Gazetesi hakkında: "Kanunlar kendi adamlarını koruyor!"

Alparslan Hoca, Takvim Gazetesi’nin kendisi hakkında yaptığı seviyesiz haberleri sebebiyle aldığı ceza hakkında değerlendirmede bulundu.

Eklenme Tarihi: 02 Mar 2021
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca, mahkemeye verdiği Takvim Gazetesi hakkında: "Kanunlar kendi adamlarını koruyor!"

Alparslan Kuytul Hoca hakkında seviyesiz yayınlar yapan tetikçi takvim gazetesi hakkında mahkeme heyeti son kararı verdi. Takvim gazetesi Yazı İşleri ve İnternet Yayın Sorumlusu Şefik Çalık hakkında 2 ay 27 gün hapis cezası onandı. Alparslan Hoca, verilen karar üzerine şu yorumlarda bulundu:

‘Nasıl Oluyor da Hâkim İyi Hal İndirimi Uyguluyor?’

Takvim Gazetesi Yazı İşleri ve İnternet Yayın Sorumlusu Şefik Çalık’a yaptığı hakaretlerden dolayı 3 ay, bunu bir gazete ile yaptığından dolayı 3.5 ay, toplamda 6.5 ay hapis cezası verildi ancak sonra iyi halden tekrar 3 aya indirildi. Hâkim, Şefik Çalık’ı görmüş bile değil çünkü bu şahıs İstanbul'da yaşıyor. Orada ifade verdi, mahkemeye kendi yerine avukatı geldi. Şefik Çalık mahkemeye dahi gelmemişken nasıl oluyor da hâkim iyi hal indirimi uyguluyor?

Bu adam ne yaptı da iyi hal indirimini hak etti? Hiçbir şey! Bunlar aslında arkaları kuvvetli insanlar, ceza alsalar bile en düşüğünden alıyorlar. Bu yapılan suça 3 ay ile en düşüğünden ceza verilmiş. TCK 125. maddesine göre hakaret suçuna: “3 aydan iki yıla kadar ceza verilir” 3 aydan 2 yıla kadar en alt dereceden ceza vermiş. Bize gelince böyle yapmıyorlar!

Mesele aslında 3-6 ay meselesi değildir. Bu tür insanları hapse atmamak için zaten türlü türlü hukuki yollar buluyorlar ve hapisten kurtarıyorlar. 3 ayda verse 6 ayda verse sonuçta pek de bir şey değişmiyor. 3 yıldan az olduğu zaman zaten bu tür cezaların yatarı yok. Yalnızca şu olmuş oldu: Bu şahıs benden evvel de başkasına hakaret etmiş, ondan aldığı ceza HAGB denilen -hükmün açıklanmasının geriye bırakılması- sistemine göre hüküm açıklanmamış ve hükmün açıklanması geriye bırakılmış.

Benim bu mahkememin önemi buradan kaynaklanıyor; benden ötürü de ceza alınca o eskiden aldığı ceza da açıklanmış oldu. Yine de sonuçta yatarı yok ama eğer ceza kesinleşirse olabilir. Tabii onlar da mutlaka istinafa gidecekler, itiraz edeceklerdir. İtirazın sonucunda yine kaybederlerse ve ceza kesinleşirse, istinaf verilen bu cezayı tasdik ederse o zaman bu ceza infaz edilecek. Ancak 3 yıldan az olduğu için yine yatmayacak, sadece sabıkasına geçmiş olacak “Şu kadar ceza almıştır” gibi…

‘Hiçbir Hâkim Bu Kadarını da Görmezden Gelemez’

Sonuçta kanunlar; gazeteleri ve kendi medyalarını koruyor, çok ceza almalarına izin vermiyor. Yine buna da şükür… Takvim Gazetesi lafta da olsa bir ceza almış oldu. Akit Gazetesi bundan beterini yapmıştı. Bize operasyon yapıldığı ilk günlerde, biz daha emniyetteyken atılan iftiralara cevap bile veremiyorken Akit Gazetesi’nin hakkında da suç duyurusunda bulunmuştuk, o konu savcılık aşamasında kapatıldı. Bu Takvim Gazetesi ile ilgili demek ki iyi bir savcı denk gelmiş ki; “Takvim Gazetesi hükümete yakındır” deyip de korkmadı ve mahkemeyi başlattı.

Hâkim de en aşağıdan da olsa bir ceza verdi. Çünkü o kadar açık ki yaptığı hakaret, hâkim onun babası olsa yine ceza vermek zorunda kaldı. Hiçbir hâkim bu kadarını da görmezden gelemez. Yapılan hakaretler ağza alınmayacak şeylerdir, bir gazeteye yakışmayacak şekildedir. Mahalle ağzı, kabadayı ağzı, hakaret, çirkef ifadeler… Bütün bunları yaptılar ama sonuçta hiçbir ceza yok! Aslına bakarsanız yatarı yok sadece sabıkasına işlenmiş oluyor, hepsi bu!

Tüm arkadaşlarımız, tüm sevenlerimiz en azından anlamış oldular ki; Takvim Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve İnternet Yayın Sorumlusu Şefik Çalık gerçekten hakaret etmiş ve en azından biraz rahatlatıcı bir gelişme olmuş oldu, yatarı olmasa bile…

Bakalım diğerleri ne olacak? Akit’in yapmış olduğu hakaret takipsizlikle sonuçlandı, diye hatırlıyorum. Onun dışında Yeni Söz Gazetesi, Oda TV aynısını yaptı. Hem de bunları ben dışarıdayken değil, daha emniyetteyken ve hapisteyken yaptılar. Konuşamıyorum, cevap veremiyorum, istedikleri gibi iftiralar attılar, sonrasında da Hadi Özışık, Süleyman Özışık ve Abdurrahman Uzun adındaki gazeteci benzeri hakaretleri yaptı! Onlar için de başvuruda bulunduk ama daha sonuç çıkmadı.

Yıllar öncesinde de vardı benzeri şeyler, ben uğraşmak istemedim. Allah'a bıraktım fakat bunlar, bu işi yayın organlarıyla yaptılar. İnternette yazan, çizen, küfreden terbiyesizler var. Aile terbiyesi almamış, ne Allah korkusu var, ne insanlardan utanması var! Onlar kendi terbiyesizliğini ortaya koydular. Yazdıkları şeyi kimse görmedi diye ben onlarla uğraşmak istemedim, yoksa o şekilde binlerce kişi var.

Ben onlarla uğraşmadım yani cahilliklerine verdim, ahirete bıraktım. Bu dünyadabelki tövbe ederler, belki pişman olurlar’ dedim. Çünkü niceleri benden özür diledi, niceleri internetten yazdı, telefon etti, helallik istedi. Ben de onları öyle gördüm, belki bunlar da tövbe istiğfar ederler, bu hatadan dönerler diye bir şey demedim ama bunlar bir gazete, tanınmış gazeteci… Bu gazetecileri takip eden yüz binlerce insan var ve bunlar insanları yanlış bir şekilde yönlendirdiler ve o haberler hala duruyor. O haberin de kaldırılması için avukatımız başvuruda bulundu.

‘Bizim Şerefimizi, Namusumuzu Kim Koruyacak?’

Bu haberlerin Takvim Gazetesi’nden kaldırılmasını isteyeceğiz ve bunun arkadaşlar tarafından duyurulması önemli. Şefik Çalık’ın aldığı cezanın çok bir önemi yok çünkü zaten yatarı yok, hem de bu suçu defalarca işlemiş olduğu halde! Koskoca bir gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapıyor ve herkese böyle hakaretler ediyor. Ondan sonra ceza almıyor. Nasıl bir iş? Birincide yatmadı; hükmün açıklanması geriye bırakıldı, tamam ikincide de yaptı! 1 aysa 1 ay girsin, hapishane görsün! Yok, 3 ay diyor ama 3 ay da yatmıyor. Bu adalet mi şimdi? O zaman bu hükmün ne manası var? Bu adam böyle devam mı etsin? Tek o değil, onun gibiler böyle devam mı etsinler? O zaman bizim şerefimizi namusumuzu kim koruyacak?

Şefik Çalık gibi gazetecilerin ellerinde adeta silah gibi bir yayın organı var; istediğini karalıyor, istediğini göklere çıkartıyor. Bu insanlar bu silahı kötüye kullanıyorlar. Bana attıkları iftiraların hepsinden ben beraat ettim üstelik. Zaten öyle bir şey olmadığını herkes biliyordu ama kasten mahkemeyi uzattılar. Birkaç ay evvel o iddialardan da beraat ettiğim halde bu iftiraları atanlara hiçbir şey olmuyor. Bu adam yarın bir başkasına yine aynısını yapsa, bana bir kez daha yapsa yine mi böyle olacak? Bu mu adalet? 3 yıldan aşağı olursa yatarı yok, o zaman istediği kadar küfür etsin! Herkesi yanlış şekilde yönlendiriyorlar, insanların beni yanlış tanımasına neden oluyor. Silahtan daha tehlikeli bu! Bir insan başka birine kurşun sıkarsa suç ama Şefik Çalık’ın ve onun gibilerin yaptığı şey kurşundan beter. Bu, adalet değildir!”

Açıklamanın tamamını dinlemek için;