Alparslan Hoca, Mustafa İslamoğlu’nun İfadelerini Değerlendirdi: “Laikliği tavsiye eden İslamcı olamaz!”

Alparslan Hoca, “En çok pişman olduğum şey, bir dönemimi İslamcı olarak geçirmek. 84 milyonun sırtını sıvazlasak hüngür hüngür ağlarız. Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz." Diyen İslamoğlu’nun sözlerini değerlendirdi.

Eklenme Tarihi: 14 Şub 2022
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca, Mustafa İslamoğlu’nun İfadelerini Değerlendirdi: “Laikliği tavsiye eden İslamcı olamaz!”

Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca, İlahiyatçı Mustafa İslamoğlu’nun; "En çok pişman olduğum şey, bir dönemimi İslamcı olarak geçirmek. 84 milyonun sırtını sıvazlasak hüngür hüngür ağlarız. Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz." Açıklaması hakkında değerlendirmede bulundu.

“Eğer konuşmanın başı da sonu da böyle ise burada anladığım kadarıyla İslamcı olduğundan pişmanlık duyuyor. Eğer bunu söylerken; 'İslamcı diye bir kavram kullanmayalım, Müslüman olalım, Müslümanız diyelim yeter.’ gibi bir şey kastediyorsa bunda sorun yoktur.

Ama İslamcı derken ‘Biz eskiden İslam devleti istiyorduk, İslam medeniyeti istiyorduk, ondan pişmanım. İslam devleti, İslam medeniyetine gerek yokmuş, bunu anladım. İşte İslam devleti olmadığı halde bakın Müslümanlar tarafından idare edilince ne hale geldik, siyasal İslam bizi ne hale getirdi?’ diyorsa bu sözlerle AKP hükümetini eleştiriyorsa evvela şunu belirteyim, laikliği tavsiye eden ‘İslamcı' olamaz.” Dedi. Alparslan Hoca, açıklamasının tamamında su ifadeleri kaydetti:

‘Laikliği Tavsiye Eden İslamcı Olamaz!'

“Evvela şunu belirtelim, AKP ne kadar İslamcıdır? AKP, laikliği tavsiye eden bir parti değil mi? Bu bir. İkincisi AKP, İslamcı olarak kabul edilemez zaten kendisini böyle tanımlamıyor. AKP'ye zorla İslamcı yaftası vurmanın âlemi yoktur. İlla da “Sen mutlaka İslamcısındır.” dememin bir gereği yok.

Adam “Ben İslamcı değilim.” diyor ve laikliği tavsiye ediyor. O halde buna İslamcı denilemez. Ayrıca bu aslında İslamcılığın değil parti metodunun başarısızlığıdır. Parti, iktidar olduğu zaman, kim olursa olsun, menfaatçiler etrafına toplanır. Kim iktidar olursa olsun. Bugün bu iktidar değişsin, CHP gelsin, onun da etrafına bir sürü yiyici takımı, müteahhitler, rüşvetçiler, şunlar bunlar toplanacaktır.

Bu aslında bu düzen içerisinde parti olmanın kaderidir. İktidara talip olanlar bunlarla karşılaşır. Çok büyük bir dirayet lazımdır. Kendileri çok takva sahibi olacaklar, hiçbir şey yemeyecekler, alınları açık olacak ve kimseye de yedirmeyecekler. Eğer kendileri birazcık yerlerse kimseyi durduramazlar. Herkes “Sen yiyorsun da ben mi yemeyeceğim?” der ve onlar da yemeye başlarlar. Dün hiçbir şeyi olmayan siyasetçilerin bugün bir sürü şeyleri var. Besbelli ki bir şeyler yemişler. Şimdi onlar nasıl olur da hırsızları durdurabilirler? Nasıl “Hırsızlık yapmayın.” diyebilirler?

‘Bu İslamcılığın Değil, Parti Metodunun Sonucu!’

Bu aslında İslamcılığın sonucu değil parti metodunun sonucudur. Eğitmediğiniz insanlarla mücadele veremezsiniz. Eğitmediğiniz insanlara mevki makam verdiğiniz zaman, ihale verdiğiniz zaman onlar bozulacaktır. Parti böyle bir eğitim mi yapıyor?

Recep Tayyip Erdoğan Hoca mıdır, hayatında kimi eğitmiş? Kendisi ne kadar eğitim görmüş? Ömründe kaç kitap okumuş, kaç sene diz çökmüş ders almış, kaç sene ders vermiş? Zaten hayatında böyle bir şey yok. Gençliği sporla siyasetle geçmiş, ilimle alakası yok. Şimdi bunlara bakıp da “Demek ki İslamcılık bu, demek ki böyle olmuyor.” denilemez. Bunun İslamcılıkla alakası yok.

Bu eğitimsizlik, kadrosuzluk ve parti metodunun sonuçlarıdır. Parti olup da iktidar olursanız etrafınızda yalaka takımı çoğalır, yiyici takımı çoğalır. Onları kovmanız gerekir ama menfaatiniz gereği onları kovamazsınız. O zaman da sonucu bu olur. Bu İslamcılığın fiyaskosu değil, parti metodunun, eğitimsiz insanların, kadrosuz hareketlerin fiyaskosudur.”