28 Ocak 2019’da “Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin Tahliyesi ve Sonrasında Yaşananlar” başlıklı bir söyleşi programına katılan araştırmacı-yazar Rumeysa Sarısaçlı Hocahanım, kendisine iletilen bir soru üzerine Alparslan Hoca’ya duyulan büyük muhabbeti ve gerekçelerini dile getirdi.
“BU TARZ SEVGİLER ZORAKİ VERİLEMEZ”
Program sunucusunun, “Alparslan Kuytul Hoca’nın üç gün süren mahkemesi boyunca binlerce kişi adliye önünde akşamladı, daha önce de 30 Ocak operasyonu sonrası Adana Emniyeti önünde geceli-gündüzlü 10 gün boyunca olumsuz hava şartlarında beklemişlerdi. Bu muhabbetin kaynağı nedir?” sorusu üzerine Hocahanım: “Bu tarz sevgiler zoraki verilemez” dedi. “Sevenleri Alparslan Hoca’ya sadece böyle mahkeme günlerinde değil, her ortam ve platformda sahip çıkmaktadırlar. Son bir yıldır da bu sevgilerini açıkça gösterdiler. Zaten bu tarz sevgiler insanlara zoraki verilemez. Sen bir insanı zorla kışın ortasında gece-gündüz dışarda olumsuz şartlarda bekletemezsin. Sen binlerce insana, çoluk-çocuğa, yaşlı-gence yağmur çamurda ‘mahkemeyi takip et’ desen, bir iki saat bekler ve sonra evine giderler. Ancak kimse eve gitmeyi dahi düşünmedi. Bunu ancak muhabbet yaptırır.” diyen Hocahanım, Alparslan Hoca’ya karşı olan sevgi selini de şu ifadelerle açıkladı:
ZULME KARŞI DİK DURUŞU BU SEVGİYİ KATMERLEMİŞTİR
“Alparslan Hoca, Türkiye’de yetişmiş nadir alimlerdendir. Kanaatimce İslam ümmeti içerisinde nadir olan ve 40 yıllık Tevhid davası uğruna adanmış hayatıyla tarihe geçmiş bir şahsiyettir. Çok şükür ki insanlar onun kıymetini kendisi hayattayken anladılar ve geçirdiğimiz son bir yılda bunu ortaya koydular. Bir taraftan İslam’a verdiği emek ve yetiştirdiği talebelerin ortaya koyduğu mücadele bu sevgiyi oluşturmuştur. Diğer taraftan, Ümmet-i Muhammed’e duyduğu sevgi, tasa ve sancı ona olan muhabbetti arttırmıştır. Aynı zamanda mazlumlara sahip çıkması, onlara yapılan zulmü her fırsatta dile getirmesi, hatta kendisine birtakım suçlamalarda bulunulacağını bilse dahi zulme karşı dik duruşu bu sevgiyi katmerlemiştir.” ifadelerini kullandı.