Alparslan Hoca: Türkiye, dış politikadaki stratejisini gözden geçirmeli!

Eklenme Tarihi: 03 Eki 2020
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca: Türkiye, dış politikadaki stratejisini gözden geçirmeli!

Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaklaşık bir haftadır devam eden sıcak teması değerlendirerek Türkiye'nin bölgedeki rolü üzerine açıklamalarda bulunan Alparslan Hoca:

"Türkiye genel itibariyle dış politikadaki stratejisini gözden geçirmeli. Azerbaycan meselesi istisna olabilir, Ermenistan o bölgede işgalcidir bunu bütün dünya biliyor. Ancak biz her meselede tarafımızı gösteriyoruz. Ne kadar çok taraf olursan o kadar çok cephede savaşa girersin. Türkiye bu kadar güçlü mü? Bunu ABD yapmıyor, Rusya da yapmıyor!" ifadelerini kullandı.

"Uluslararası hukuka göre işgal edilen bölgeler Azerbaycan'a aittir!"

Azerbaycan ve Ermenistan krizini değerlendiren Alparslan Kuytul Hoca, Ermenistan'ın yalnızca, Ermenilerin yaşadığı bölgeyi değil, 3 katı bölgeyi işgal ettiğini söyleyerek:

"30 yıldır Dağlık-Karabağ bölgesi işgal altında, hala bir çözüme kavuşturulamadı. Ermenistan oranın nüfusunun büyük çoğunluğunun Ermeni olduğuna dayanarak orayı işgal etti ancak uluslararası hukuka göre orası hala Azerbaycan toprağıdır. Dağlık-Karabağ'da yaşayan nüfusunun %70i ermeni olan bölge, o bölgenin aslında 1/3'ü kadar bir bölgedir. Tamamı değil ama Ermenistan o bölgenin tamamını işgal etti. Çünkü buralar epey zengin bir bölge, Ermenistan aslında bu kaynaklara göz dikmiş durumda. Bölgede arabulucu konumda olan ABD, Rusya ve Fransa'da üzerine düşen görevleri yapmadı. Bu mesele 30 senedir devam ediyor" dedi.

Türkiye, Azerbaycan'a cihatçı gönderiyor mu?

Türkiye'nin Azerbaycan'a cihatçı gönderdiğine dair duyumlar olduğunu belirten Alparslan Hoca:

Türkiye, Suriyedeki ya da Irak'taki cihatçılarla, IŞİD güçleriyle sürekli işbirliği halinde, bunları istediği yere gönderiyor. İşine gelince Libya'ya işine gelinse Azerbaycan'a işine gelince başka yerlere... Yani bunları 'milis kuvvet' gibi kullanıyor, şeklinde bazı iddialar var. Bu yalnızca istihbaratın bileceği bir bilgidir.

Dünya basını Türkiye'nin Suriye'deki grupları oraya sevk ettiği söylüyor, Türkiye bunu kabul etmiyor. Hangisi doğru bunu bilemem ama Azerbaycan'ın kendi askeri yok mu? Türkiye oraya yardım etmek istiyorsa belki radar sistemleriyle, sihalarla, ihalarla, buna benzer gelişmiş sistemlerle veya istihbarat vererek yardım edebilir. Kimseye belli etmeden, göstermeden yardım eder, buradaki grupları oraya göndermek çok açık bir şey olur, bu herkese göstermektir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı, 'Türkiye taraf değildir, sadece bize moral veriyor. Yanımızda olduğunu ilan ediyor' dedi ama eğer yapıyorsa bile gizleyecektir. Hiçbir ülke böyle bir şeyi dünyaya duyurmaz. Yapılan bir şey varsa da zamanla ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

"Türkiye 4 cephede savaş veriyor!"

Türkiye'nin dış politikasını gözden geçirmesi gerektiğini belirterek birçok cephede savaş verdiğimizi söyleyen Alparslan Hoca sözlerine şu şekilde sürdürdü:

Türkiye, Suriye'de Rusya ile karşı karşıya, Libya ile Doğu Akdeniz'de karşı karşıya, güya Rusya ile aradaki buzları çözmüştük ama gerek Rusya, gerek Amerika ile ittifak gerçekçi değil çünkü bizim menfaatlerimiz ile Rusya'nın ki örtüşmez, ABD'nin ki de örtüşmez. Hiçbirisi bizim stratejik müttefikimiz olamaz. Bizim düşündüğümüz Orta Doğu ile Rusya'nın, ABD'nin düşündüğü Orta Doğu aynı olamaz, bizim düşündüğümüz Kafkaslar ile Rusya'nın, ABD'nin düşündüğü Kafkaslar aynı olamaz! yani biz stratejik müttefik olamayız, bu yalandan ibarettir.

İşte Türkiye arayı düzeltmeye çalıştı Rusya ile ama bakın olmuyor, Suriye'de karşı karşıyayız, Libya'da karşı karşıyayız, Doğu Akdeniz'de karşı karşıyayız! Şimdi buna 4'üncü olarak Azerbaycan eklendi bir cephe daha karşı karşıyayız.

Esasında Türkiye birçok cephede şu anda bir nevi savaş veriyor. Bu ne kadar doğru bir strateji, tartışılır. Koskoca Osmanlı bile tek cephede savaş vermeyi tercih ederdi, 2 cephede savaşmak istemezdi. Şimdi Türkiye bir Osmanlı değil, dünya süper gücü değil bu kadar cephede birden savaşa girmesi, ne kadar orduyu, MİT'i, emniyeti güçlendirirse güçlendirsin, bu kadar alanda mücadele edebilir mi? Çok zor.

'Türkiye tarafsız kalıp hakem rolüne bürünmeliydi'

Azerbaycan’a aleni destek vermek stratejik olarak doğru muydu yoksa gizli destek vermek ve bölgesel bir güç olmak istiyorsa biraz da tarafsız gibi davranıp o şekilde hakem rolüne bürünmesi mi gerekirdi? Rusya ve Amerika öyle yapıyor mesela, o kadar gücüne rağmen taraf tutuyor gibi davranmıyor. Alenen herkes bilir ki Amerika İsrail taraftarıdır, İsrail’in kulu kölesi gibi. Buna rağmen Filistinlilerle İsrail arasında çoğu zaman tarafsız gibi hakem rolüne bürünmeye çalışıyor. Büyük devletlerin izlediği strateji budur. Yani büyük olmanın gereği biraz böyle bir şeydir. Taraf tuttuğunuz zaman büyüklüğünüzü kaybediyorsunuz. Neden? Çünkü o zaman sizi masaya oturtmuyorlar. Neden? Çünkü tarafınız belli. Tarafı belli olanı masaya oturtturmuyorlar. O zaman bölgesel güç olamıyorsunuz.

Türkiye bu meselede tarafgir davranmak istemiş böyle bir stratejiyi benimsemiş olabilir. Yani idare edenlerin stratejisi bu olabilir, bunu tercih etmiş olabilirler ama dünyaya baktığınızda büyük devletlerin ekseriyetle izlediği strateji; tarafsız gibi görünüp aslında taraf tutmak böylece masada söz sahibi olmaktır. Türkiye bazı dediklerini yaptırabilir ama bu stratejiyi izlemiyor. Tam tersine her tarafta tarafız. Adeta bütün dünyayı karşımıza almışız.

Türkiye bu kadar güçlü mü? Bunu Amerika da Rusya da yapmıyor. Türkiye’yi idare edenler bu konuyu bir daha düşünmeliler. Sadece Azerbaycan için söylemiyorum, genel itibariyle bu strateji gözden geçirilmelidir. Her meselede çok keskin bir dış politika Türkiye’nin başını büyük belalara sokabilir. Azerbaycan konusu istisna olabilir. O bölge (Dağlık-Karabağ) zaten Azerbaycan’ın hakkıdır. Bunu bütün dünya biliyor. Ermenistan orada işgalcidir. Bunu da herkes biliyor. Bu mesele ayrı tutulabilir ama Türkiye bunu genel bir strateji haline getirmiş her meselede taraf tutuyor.

Elbette mazlumdan tarafız ve olmalıyız. Ben açık konuşabilirim ama devletin başındakiler biraz daha siyasete göre konuşmalılar çünkü sorumluluk onlarda. Biz önemli meselelerde açık tavır koyacağız ve onların elini kuvvetlendireceğiz ama onlar biraz daha siyasi davranmayı bilmeliler. Yani Türkiye izlediği stratejiyi gözden geçirmelidir" cümlelerini kaydetti.