Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, son dönemdeki vaka artışlarına bayramdaki ziyaretleşmeleri sebep göstermesi üzerine sert eleştirilerde bulundu. “Bu mikrop yurtdışından gelmedi mi bu ülkeye? Başka devletlerin yetkililerine gidip ‘Turist gönderir misiniz?’ diye yalvardığınız o turistler var ya, işte onlar getiriyor o virüsü, bayram değil.” Diyen Alparslan Hoca açıklamasını şöyle sürdürdü;
‘Cumhurbaşkanı ya aldatılıyor ya da o da projenin içerisinde’!
“Cumhurbaşkanını nasıl yönlendiriyorlar belli. Cumhurbaşkanı açıkça yönlendiriliyor. Cumhurbaşkanı şunu iyi bilsin ki: Eğer gerçekten böyle bir virüs varsa ve gerçekten de vaka sayısı arttıysa bunun sebebi o çok istediğiniz turistlerdir! Bayram değil… Bu mikrop yurtdışından gelmedi mi bu ülkeye? O çok sevdiğiniz, “Aman aman gelsin.” dediğiniz, yalvardığınız turistler; gidip de başka devletlerin yetkililerine “Turist gönderir misiniz?” diye yalvardığınız o turistler var ya, işte onlar getiriyor o virüsü, bayram değil.
Ya aldatılıyor ya da o da bu projenin içerisinde. Sürekli yok hacdan kaynaklanıyor, yok Kurban Bayramı’ndan, yok Ramazandan, yok teravih namazından… Hep dinden kaynaklanıyor. Hiç turizmden kaynaklanmıyor. Hiç Avm’lerdeki kalabalıktan kaynaklanmıyor. Hiç uçakta, dolmuşta, otobüste yan yana oturmaktan kaynaklanmıyor. Pazarlarda üst üste olmamızdan kaynaklanmıyor. Hep ya Kurban Bayramı’nda ziyarete gitmiş ondan kaynaklanıyor ya da camiye gitmiş ondan kaynaklanıyor. Allah’tan korkun!
Alparslan Hoca, yanan
ormanlar hakkında: Devlet bu konuda sınıfta kaldı!
'Sayenizde Bayram Unutuldu!'
Yaşam tarzı derken neyi kastediyor? Bizim milletimiz Müslümandır. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda akrabalarını ziyaret eder. Virüs meselesini dikkate alan insanlar uzaktan da olsa bayramlaşır, olur biter. Halkımızın yaşam tarzında gördüğü problem bu mu? Görüşmemiz, bayramlaşmamız mı problem? Ben Sayın Erdoğan’a başka bir şey söyleyeyim, asıl problem şu; millet sayenizde bayramı unuttu. Bayram kalmadı. 20 senedir iktidarsınız. Güya dindar nesil meydana getirecektiniz. Getirdiğiniz nesil meydanda. Ateistleri çoğalttınız, deistleri çoğalttınız. Ve bayramlaşma diye bir şey kalmadı. Millet bayramı tatil için fırsat biliyor. Tatile çevirdiler. Tatil yerlerine gidiyorlar. Eğer gerçekten vaka sayısında artış var ise bu yüzdendir. Bayram yok ki. Kim kime gitti?
'Sevinin, İstediğiniz Oldu!’
Bayram namazında kaç kişi vardı? Cami boş değil miydi? Cuma namazı boş, içerisi boş, dışarısı boş. Hala camiyi mi suçluyorlar? Hala bayramı mı suçluyorlar? Bayram yapan mı var ki? Bayram mı bıraktınız ki?
Her bayram 9 gün tatil. Uzatmayın bu bayramı. 9 güne çıkartmayın şu bayramı. Tatilcilerin hoşuna gitsin diye, zina dolu otellerinizin sahipleri daha çok para kazansın diye yaptığınız 9 gün tatili iptal edin. Bayram, bayram olmaktan çıktı. Akrabayı ziyaret edeceksin. Hiçbir akrabayı bulamıyorsun. 9 gün olunca herkes bir yerlere gidiyor. Akrabalık bitti, bayram bitti. Sevinin! İstediğiniz oldu.
Covid-19 bahanesiyle istediğinizi yaptınız. ‘Sosyal mesafe’ diye diye insanı sosyal varlık olmaktan çıkarttınız. Akrabalık bırakmadınız. Arkadaşlık bırakmadınız. Bayramlaşma diye bir şey de bırakmadınız.
'Ne Zamandan Beri Fiziki Mesafeye Sosyal Mesafe Denir Oldu?’
İki insan arasındaki mesafeye” fiziki mesafe” denir, sosyal mesafe denmez. Neden adını sosyal mesafe olarak koydular? Bunun adı fiziki mesafe olmalıydı. Onların istediği fiziki mesafe olması değil. Aramızdaki 1-2 metre mesafe olması değil. Onların istediği sosyal hayatın bitmesi. Aranıza sosyal mesafe koyun diyorlar. Yani görüşmeyin, diyorlar.
Her şey planlı! Bu kavram da özel olarak düşünülmüş, planlanmış bir kavram. İki insan arasındaki mesafeye fiziki mesafe denir. Biz Türkçeyi yeni mi öğreniyoruz? Ne zamandan beri fiziki mesafeye sosyal mesafe denir oldu? Böyle diye diye ne bayram bıraktılar ne cami ne cemaat... Bayram namazında bile camiler bomboş!”
