Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, İstanbul Müftü Yardımcısı Hüseyin Demirhan’ın: "İtikafın camilerde yapılması esas olmakla birlikte salgın hastalık gibi mücbir sebepler durumunda kadınların evlerde, erkeklerin de evlerinin mescit edindikleri bir odasında şartlarını gözeterek itikafa girmeleri bazı âlimlerimizin görüşleri doğrultusunda caiz görülmüştür" ifadelerini sert sözlerle eleştirdi. “Müftü bu fetvayı nereden almış? Hangi mezhebe göre konuşuyor? Lütfen söyleyin de biz de bilelim. 4 mezhepte de ret edilen görüşü savunan bu alimler kimmiş?” diyen Alparslan Hoca, açıklamalarını şu cümlelerle sürdürdü:
‘Korkmayın, Saltanatınızı Yıkmak İçin İtikâfa Girmiyoruz!’
“Nasuh bir tövbe etmek için itikâf bir vesiledir. Camide bambaşka bir atmosfer vardır, evimizde o atmosfer yok. İtikâf düşmanları, bunu anlamak istemiyorlar. Bunun altında hep başka şeyler arıyorlar. İtikâf 1400 senedir var, bu siyasi bir şey değildir. Korkmayın, saltanatınızı yıkmak için itikâfa girmiyoruz! İtikâf düşmanları ve ‘itikaf evde olmaz mı?’ gibi düşünenler…
‘Mücbir Sebeplerden Bahsediyorsunuz, Utanmıyor Musunuz?’
Müftülük bir yazı yayınlamış, imamlara göndermiş; “İtikâf sünnetinin asıl olan camilerde yapılması olmakla birlikte, salgın vb. mücbir sebepler olması durumunda kadınların evlerde itikâfa girebildikleri gibi erkeklerin de evlerinde mescit edindikleri bir odasında, şartlarını gözeterek, itikâfa girmeleri; bazı alimlerimizin görüşleri doğrultusunda caiz görülmüştür.” diye.
Böyle bir şey olamaz! Müftü bu fetvayı nereden almış? Hangi mezhebe göre konuşuyor? Kim acaba bu alimler? Lütfen söyleyin de biz de bilelim. Kimmiş bu alimler? 4 mezhepte de ret edilen bir görüş bu! Diyelim ki çok zayıf birisi bir laf etmiş, onu mu esas aldınız?
Devletin istediği politikayı güdüyorlar, devletin söylenmesini istediği şeyleri söylüyorlar! Din memuru değil, devlet memurları bunlar! Talimatlara göre iş yapıyorlar! Devlet, bunlara diyor ki; "Böyle böyle konuşun, böyle böyle yazın, camilere gönderin." Neyin hazırlığıdır bu? Camileri itikâfa yasaklama hazırlığı mı?
Erkekler evde itikâfa giremez! İtikâf zaten farz olan bir şey olmadığı için; “Mücbir sebeplerle evde girme” diye bir olaya gerek yok. Mücbir sebep mi var, gerçekten Müftü Efendi? Herkes çalışıyor, 18 gün yasak getirdiler, yollara bakın, her taraf araba dolu, insan dolu, bütün fabrikalar çalışıyor, sadece satış yapan bazı mağazalar kapandı. Bakkalından, kasabına, marketine, her taraf açık, herkes yollar da... Kimi kandırıyorsunuz siz?
Her şey serbest, cami mi yasak? Cami kocaman, herkes ayrı yerde, zaten çoğu zaman itikâfa girilmiyor, itikâfa giren çok az insan var. Bir camide itikâfa giren; ya 3 kişi, ya 5 kişi, ya 10 kişi... Koskoca cami, her birinin arasında 10 metre, 20 metre mesafe var. Utanmıyor musunuz, mücbir sebeplerden bahsediyorsunuz? 5 vakit namaz kılınmıyor mu? O an, daha çok insan var cami de. Cuma namazı kılınmıyor mu? O an da daha fazla insan yok mu camide? O zaman onu da kaldırın! Cuma namazı kılınıyor, 5 vakit namaz kılınıyor, o an da camide diyelim ki; 50 kişi var, Cuma namazında belki 500 kişi var, itikâf da 5 kişi var. Utanmıyor musunuz, mücbir sebepten bahsediyorsunuz?
“Erkeklerin Evde İtikâfa Girmesi Asla Caiz Değildir! Böyle Bir Sünnet Yok, Bu Bir Bidattir!”
Diyelim ki böyle zayıf bir görüş var, ona kalırsa ‘Muta nikâhı caiz’ diyen de görüş var. Şia bunu caiz görüyor diye Muta nikâhı mı yapacağız? Tarihte bir sürü zayıf görüş var, onu mu aldınız? 4 mezhebin görüşü bu değildir.
Efendimiz ne zaman evinde itikâfa girmiş? Şafii mezhebinde kadınlar bile, cami de girmek zorunda! Eğer girecekse, evinde giremez. Siz erkeklere de mi fetva vermeye başladınız? Bu kadar devletin kulu kölesi olmayın! Yazık, yazık! Eninde sonunda ölecek, Allah’a hesap vereceksiniz! "Devletten maaş alıyorsunuz" diye dini değiştirmek zorunda mısınız? Bu kabul edilemez. Mücbir sebep falan yok! Herkes işinde, gücünde hayatını yaşıyor. İslam düşmanı komite Ramazan’ı zehir etti, itikâfı da zehir etmek istiyor, bayramı da zehir edecekler!
Biz itikâfa gireceğiz! Bunun kavgasını vereceğiz! Tüm şehirlerde arkadaşlarımız itikâfa girecek. Gerekirse polis de gelsin, bizi zorla camiden çıkarsın. Mücbir sebep diye bir sebep tanımıyoruz! Böyle bir sebep yok, yalan bu! Zaten itikâfta herkes mesafeli oturacak.