Alparslan Kuytul Hoca, Cuma günü (21 Şubat 2024) yaptığı tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. DEM Parti Eş Genel Başkanı’nın kayyum kararına tepki olarak yaptığı açıklamada “Erdoğan’a soruyoruz. Van’a kayyum atayarak var olan süreci dinamitlemek mi istiyorsunuz?” sözlerine ilişkin sorulan soruyu Alparslan Hoca şöyle cevap verdi:
Kayyum Atamaları: Bahçeli’ye Karşı Bir Tepki Mi?
Cuma günü yapılan tefsir dersinin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı'nın kayyum atamalarına yönelik açıklamalarına karşı Alparslan Hoca’dan dikkat çeken bir yanıt geldi. Alparslan Hoca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’nin 22 Ekim 2024'te Öcalan'a seslenerek başlattığı sürecten memnun olmama ihtimaline dikkat çekti: "Cumhurbaşkanı Bahçeli’yle anlaşamıyor da Bahçeli’nin o projesine taraftar değil de bunu dinamitlemek için mi? “Sen benim başlattığım çözüm sürecini dinamitledin, ben de senin başlattığın bu süreci dinamitlemek için bunları yapıyorum” demek mi istiyor? Onu kendisine sormak lazım."
Son dönemlerde yapılan kayyum atamalarının Erdoğan'ın bu süreçten duyduğu bir rahatsızlık olarak yorumlanabileceğini ifade etti. Alparslan Kuytul Hoca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kayyum atamalarıyla Bahçeli’nin başlattığı çözüm sürecini dinamitlemek isteyip istemediğini sordu. “Cumhurbaşkanı, Bahçeli’nin başlattığı süreçten memnun olmayıp dinamitlemek için mi DEM Parti’nin belediyelerine İçişleri Bakanlığı ve yargının eliyle kayyum atıyor?” dedi.
Dosyalar Hazırlanıyor, Kılıfına Uyduruluyor
Alparslan Hoca, kayyum atamalarındaki tutarsızlığı şu sözlerle ifade etti: “Dosyalar hazırlanıyor, kılıfına uyduruluyor. Dün hiçbir şey yokken, tertemiz bir belediye başkanıyken, bugün soruşturmalar, terörle bağlantılar falan hazırlanıyor. Adam hapse atılıyor.”
Kayyum Atamalarının Sebebi Ne Olabilir?
Alparslan Hoca, Dem Partili belediyelere yönelik yapılan kayyum atamalarının bir başka sebebinin ise PKK Lideri Öcalan'ı sıkıştırmak olabileceğini ifade etti: "Apo'yu köşeye sıkıştırmak ve “Çok fazla talepte bulunma” demek istiyor olabilir. “Eğer dediğimizi yapmazsan silah bırakma çağrısı yapmazsan bize çok şart koşarsan biz de bütün belediyelerine kayyum atayacağız” mesajı vermek için olabilir. Yok, eğer Cumhurbaşkanı Bahçeli’yle o hususta anlaşamıyorsa belli etmiyorsa sadece bu şekilde yaparak o bu süreci gerçekten de bitirmek istiyor olabilir."
Bahçeli’nin Sağlık Durumu
Alparslan Hoca, Devlet Bahçeli'nin son dönemdeki sağlık durumu hakkında dikkat çekici bir değerlendirmelerde bulundu. Alparslan Hoca, Bahçeli'nin sağlık durumunun gerçekten hastalıkla mı ilgili yoksa başlattığı sürecin sonuçlarıyla mı bağlantılı olduğunu düşündüğünü ifade etti:
"Biz Bahçeli konuştuğunda, devlet konuşuyor olarak kabul ederiz. Yani, Bahçeli aslında devletin politikalarını açıklayan bir kişidir. Dolayısıyla, başlattığı süreç de devletin bir projesi olarak görülmelidir" diyen Hoca, Bahçeli'nin süreci kendi inisiyatifiyle başlatıp başlatmadığını sorguladı. Alparslan Hoca, "Bahçeli bunu kendiliğinden başlattıysa çok düşük bir ihtimal ama diyelim ki öyleyse ve derin devlet de buna kızdıysa bana öyle geliyor ki böyleyse Bahçeli ölebilir bile." diyerak derin devlet denilen yapılanma tarafından verilen bir tepki olabileceğini belirtti.
Alparslan Hoca, geçmişte Turgut Özal'ın benzer bir süreçte zor durumda kaldığına ve bazı spekülasyonlara değinerek, "Özal da benzer bir şekilde devlete karşı bir girişimde bulunmuş ve sonrasında bu süreç trajik bir şekilde sonuçlanmıştı. Bazı kişiler, Özal’ın öldürülmesinin ardından ‘zehirli içecekler’ gibi ifadeler kullanmışlardı" dedi.
Alparslan Hoca, sözlerine devam ederek, "Eğer Bahçeli hastalık nedeniyle hayatını kaybederse ve bu süreç hemen sonlandırılırsa, bu durumu suikast olarak değerlendirebilirim. Fakat eğer Bahçeli hayatta kalırsa ve sürece devam edilirse, o zaman bu durum tamamen doğal bir hastalık sonucu olarak kabul edilecektir" dedi.
Son olarak, Alparslan Hoca, Türkiye’deki derin devletin varlığına işaret ederek, bu tür güç odaklarının Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürece karşı olabileceğini ve bu yüzden Bahçeli'nin yalnızca hastalığı nedeniyle değil, aynı zamanda devletin izni olmadan gerçekleştirdiği hamleler nedeniyle de cezalandırılmak istenmiş olabileceğini ifade etti.
Açıklamanın tamamını izlemek için tıklayınız