Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, okulların açılmasına yönelik yaptığı değerlendirmede, okullarda örgün eğitime ara verilmesi kararının tamamen siyasi maksatlarla alındığını vurguladı. Bilim Kurulunun aldığı kararlar ile hükümete yön vermeye çalıştığını belirten Alparslan Hoca, hükümetin alınan yeni karara sahip çıkması gerektiğini ifade etti.
Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un okulların açılmasını istemediği yönünde tahminleri olan Alparslan Hoca: “Kanaatimce, istifa ettiği söylenen eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, aslında görevden alındı. Ziya Selçuk, bu tedbirlerin devam etmesi, okulların açılmaması taraftarıydı.” İfadelerini kullandı. “Ülkede eğitim diye bir şey kalmadı” diyen Alparslan Hoca sözlerine şöyle devam etti:
‘Bilim Tamamen Siyaset Olmuş!’
“Geçen sene AVM’lerin açık ama okul ve camilerin kapalı olması kararı tamamen yanlıştı. Siyasi maksatlarla alınmış bir karardı. Siyasi maksat denince illa da hükümet anlaşılmamalıdır. Bu, aslında dünya çapında büyük bir proje, büyük devletlerde bu projenin içerisindedir. Bütün sosyal, siyasi ve dini faaliyetleri bitirmek için bu proje yapıldı. İnsanlar bir araya toplanmasınlar, diye bu proje yapıldı.
Türkiye’deki derin devlet de bu projeyi destekledi. Ben hükümetin bu projeye çok taraftar olduğunu zannetmiyorum. Baştan beri hükümetteki bazı yetkililerin bu projeye çok taraftar olmadığını hissediyorum. Fakat derin devlet; memlekete hükmeden asıl güçler, hükümet dışı güçler bu projeye katıldılar ve faaliyetlerin bitirilmesi için bunu kullandılar. Bilim kurulu vasıtasıyla bu projeyi sürdürdüler. Bilim kurulu üyeleri böyle gerekiyor dediği zaman bakan ne yapsın, cumhurbaşkanı ne yapsın?
‘Ziya Selçuk Aslında Görevden Alındı!’
Bilim kurulu ile hükümete yön verdiler. Hatırlayın, Türkiye’de vaka bile yoktu, birtakım önlemler almaya başladılar. Daha kimse ölmemişti; camiler kapatıldı, okullar kapatıldı. Ben o zaman buna karşı geldim. Bakın, şimdi günde 300 kişi ölüyor, okulları açıyorlar. Yani ya o yanlış, ya bu yanlış. Hangisi doğru?
Bence şimdi ki doğru... Kanaatimce, istifa ettiği söylenen eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, aslında görevden alındı. Ama bu işin adabı; istifanı ver, derler; istifa etmiş gibi görünür. Cumhurbaşkanı görevden almış gibi olmasın. Bakan düzeyinde işin adabı bunu gerektiriyor. Bakan kendisi istifa etmiş gibi gösterilir.
Kanaatimce görevden alındı ve yine kanaatimce sebebi; Ziya Selçuk bu tedbirlerin devam etmesi, okulların açılmaması taraftarıydı. Hükümetse artık okulların açılması gerektiğini düşünüyor. Her şey tamamen rezil oldu, berbat oldu. Eğitim diye bir şey kalmadı. Saçma sapan bir online eğitim! Çocukların hepsinin interneti yok, internet dayanmıyor. Bir sürü para ve herkesin interneti sınırsızda değil, birçoğunun sınırlı, sınırsız olanda çok azdır. Ayrıca bazı evlerde internet bile yok.
‘Selçuk, Tarihe En Başarısız Milli Eğitim Bakanı Olarak Geçti!’
Velhasıl rezil bir 1,5 sene geçirdiler. Eğitimi mahvettiler. Hükümet bu yanlıştan dönmek istedi. Ziya Selçuk’un görevden alındığına inanıyorum. Yeni gelen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ya bu konuda söz vermiş ya da asıl görüşü böyleydi her neyse. Bu görüşte olduğu için bakan yapıldı belki de. Geldiği andan itibaren “Okulları açacağız” dedi. Besbelli ki öncekinin görevden alınma sebebi bu...
Bence doğru olan da budur. Bütün sistemi altüst edip felç etmek, bütün eğitimi bitirmek kabul edilemez. Camileri kapatmak kabul edilemez. Hayatı durdurdular! Ekonomi de berbat oldu, eğitim de berbat oldu. Sosyal, siyasi, dini faaliyetler de berbat oldu. Yeter, bu yalanı artık bırakın! Başka maksatlar için pandemiyi kullanıyorlar. Bugün günde 300 kişi ölüyor okulları açacağız, diyorlar. Niye daha evvel kapattınız? Demek ki o gün söylediklerim doğruymuş. O gün açılmalı, kapanmamalıydı. Her şeyi altüst etmeye gerek yoktu.
Böyle saçma sapan eğitim mi olur? Ben, önceki Millî Eğitim Bakanının kesinlikle başarılı olduğuna inanmıyorum, ilk günden belli etmişti. Berbat etti eğitimi. Çok başarısız. Herhalde tarihe en başarısız Milli Eğitim Bakanı olarak geçti. Peki, bütün suç onun mu? Hayır. Bence bu derin devletin kararıydı, o da onlara uydu. Bütün suç onun değil ama o da suçlu.
‘Hükümet bu Karara Sahip Çıkmalı!’
Hükümet bu karara sahip çıkmalıdır. Bir daha bilim kurulu şöyle tavsiyede bulundu, falan şunu dedi vs bunlara bakmamalıdır. Bilim kurulu dediğiniz de sonuçta birilerinin tesiri altında olabilirler. Bu memlekette hakimlere bile talimat geliyor. Bilim kuruluna mı gelmeyecek?
Bundan önce televizyona bilim kurulu üyesi sıfatıyla çıkartılan profesörler; okullar açılamaz, şöyle tehlikeli böyle tehlikeli diye konuşanlar 1-2 haftadır okullar açılmalı, açılabilir, şöyle önlemler alınırsa olur diye konuşmaya başladılar. Bilim de tamamen siyaset olmuş. Aynı adamlar bugün başka türlü konuşuyorlar. Hükümet tavrını koyunca birçok