Tefsir dersinin ardından gündemdeki konuları değerlendiren Alparslan Hoca, kendisine yöneltilen "Bilim ve Sanat Vakfı tarafından, Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile 2010 yılında açılışı yapılan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtladı.
Üniversitenin kapatılmasını diktatörlük olarak değerlendiren Alparslan Hoca, kapatılma gerekçesi hakkında da şunları söyledi:
"Yalana bakın, gerekçe şu: “İşte bu üniversitenin masrafları karşılanamayacağından...” Sana ne karşılanır karşılanmaz. Karşılanmazsa, kapanır gider zaten, bırakın böyle komik gerekçeleri." Tıpkı bize yapıldığı gibi. Yani güvenlik gerekçesiyle bütün konferanslar iptal ediliyordu, hep aynı yalan. Hep aynı yalanla yüzden fazla konferansımızı iptal etmişlerdi. Utanın, bu kadarı da olmaz. Koskoca devletsin, bir konferansın güvenliğini mi sağlayamıyorsun? Hep aynı yalancılık. Şimdi de böyle, üniversitenin geliri, giderini karşılayamazmış(!) Sana ne, karşılar karşılamaz."
Üniversitenin kapatılmasının ardındaki asıl gerçeği herkesin bildiğini belirten Alparslan Hoca, devleti yönetenlerin kin ile hareket etmemesi gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Herkes biliyor ki Ahmet Davutoğlu’na kinden ve nefretten dolayı bu kararı aldılar. Karşınızda çocuk mu var? Bu toplum bu kadar aptal değil. Senin, siyasi rakip istemediğini anlamıyorlar mı? Dün beraberken iyiydin, güzeldin. O üniversiteyi beraber açtın, açılışını beraber yaptınız. Şimdi saflarınız ayrılınca; devlet gücünü kullanarak herkesi susturuyorsun. İnsan bu kadarda vefasız ve düşmanca bir tavır içerisinde olmaz. Devleti idare edenlerde kendi vatandaşına böyle kin olmaz. Bu ne nefret!"