Alparslan Kuytul Hoca, dün gerçekleştirdiği açıklamada, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı kabinesinin aldığı ‘Tam kapanma’ kararları hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. Alınan kararlar hakkında; “Hiç kimse tüm bunların korona virüs sebebiyle yapıldığını bize söyleyemez. Siyasi bir proje olduğu meydanda! İşin içinde çelişkiler var, yalanlar var!” dedi. Tüm dünyayı etkisi altına alacak büyük bir projenin uygulanmakta olduğunu vurgulayan Alparslan Hoca, açıklamasında şu cümleleri kaydetti:
‘Dünya Demokrasiden Vazgeçiyor, Diktatörlüğe Hazırlanıyor!’
“Ramazanı zehir ettiler, etmeye devam ediyorlar! Öyle ayarladılar ki; bayramın sonunda turizm için açacaklar! Turizmi düşünüp, ekonomiyi düşünüp dini düşünmeyenleri Allah rezil etsin, turizm için Ramazan’ı satanları Allah rezil etsin’ bu iş tamamen Ramazan düşmanlığıdır, başka bir açıklaması yoktur!
İkinci bir maksat ise; memleket diktatörlüğe götürülmek istenmektedir. “Otur” deyince oturan, “Kalk” deyince kalkan bir kitle meydana getirilmek istenmektedir. Dünya diktatörlüğe hazırlanmaktadır. Yalnız bizim ülkemiz de değil, Avrupa ve Amerika da yavaş yavaş demokrasiden vazgeçiyor. Dünya diktatörlüğe hazırlanıyor!
‘Hasta sayısı azalırken ölüm sayısı artıyor! İstedikleri gibi yazıyorlar!’
Virüsle ilgili şunu söyleyeyim; 25 Kasım’da hasta sayısı 6 bin 814, ölüm sayısı 168. 10 Nisan’da hasta sayısı 2 bin 497. Azalmış yani... Hasta sayısı azaldığı halde ölüm sayısı artmış, nasıl oluyor? Üstelik nice insanlar, risk grubunda olanlar aşılandılar, ölüm sayısının azalması gerekirdi. Daha çok artmış! Vaka sayısını ise konuşmaya bile gerek yok, onu istedikleri gibi ayarlıyorlar. Bizim vücudumuzda da birçok virüs vardır ancak bunlar bize bir şey yapamıyorsa sıkıntı yok,demektir. Yani önemli olan vaka sayısı değil, hasta sayısıdır.
Hasta sayısı azalıyor, 25 Kasım’da 6 bin, 814 10 Kasım’da 2 bin 497, hasta sayısı azalmış, o zaman ölüm sayısının da azalması gerekirdi ancak ölüm sayısı yükselmiş. Dün itibariyle ölüm sayısı 253’tü. İstedikleri gibi yazıyorlar.
Dün Antep’te bana bir şey anlattılar; 2 kişinin yakını ölmüş ve hastane çalışanları geliyor, “Eğer müsaade ederseniz, ölüm sebebi olarak korona yazacağız” diyorlar. Bunu bana anlatanlar eğer cesaretleri varsa video çekip yayınlasınlar, hastane çalışanları neden böyle bir şey yapmak istiyor? Çünkü devletten para alacaklar!
Eskiden Covid-19’a özel hastaneler bakmıyordu, devlet hastaneleri bakıyordu. Şimdi özel hastanelere de izin verildi o yüzden ölüm sayısı hızla arttı. Siyah gözlüklüler ölüm sayısının artmasının istedikleri için, bu yetkinin özel hastanelere verilmesini sağladılar ve özel hastanelerde de ölüm sayısının artmasını sağlandı. Böylece Ramazan zehir edildi!
Ama burada bir çelişki yok mu? Hasta sayısı düşmüş, ölüm sayısı artmış hem de aşı yapıldığı halde, bu normal mi? Test sayısını azaltarak vaka sayısını tekrar düşürüyorlar! Yükselttiler, yükselttiler, Ramazan’ın ortasına kadar, son birkaç gündür azaltmaya başladılar. 55 bin, 60 bin civarındaydı vaka sayısı, 35 binlere düşürmüşler, istedikleri gibi ayarlıyorlar. Test sayısını azaltırsan vaka sayısı tabi ki düşer!
Zaten testlerin güvenilirliği yok! Adam günde 4 defa test yapmış kişi pozitif ikisi negatif! Testler zaten güven vermiyor ve aslında Covid-19 virüsü hala izole edilebilmiş değil, diğervirüslerden ayrılabilmiş değil, bir fotoğrafı çekilmiş değil, yalan söylüyorlar! Dolayısıyla üzerinde çalışılabilmiş değil, anlaşılabilmiş değil. Kasten izole etmiyorlar, böylece her öleni Covid-19 yazabiliyorlar. Adamda Covid-19 var belki ama ondan mı öldü gerçekten?!
Mesela neden bu sene zatürreden ölen yok? Çünkü hepsine Covid-19 yazılıyor. Sayı artıyor ve bu şekilde Ramazan zahir ediliyor. Demek ki devlet içindeki din düşmanı komite bu güce ulaşmış durumda ve hükümete dediğini yaptırıyor! Nasıl yaptırıyorsa yaptırıyor! Dosyaları mı koyuyorlar önüne, tehdit mi ediyor, aldatıyorlar mı, bir şekilde yaptırıyorlar ve Ramazan düşmanlığı devam ediyor. Geçen sene sokağa çıkma yasağı yoktu, teravih yasaktı, bu sene sokağı çıkma yasağı da koydular, geçen sene bayramı zehir ettiler bu sene de aynısını yaptılar!
‘Ortada siyasi bir proje var!’
Hiç kimse tüm bunların korona virüs sebebiyle yapıldığını bize söyleyemez. Siyasi bir proje olduğu meydanda! İşin içinde çelişkiler var, yalanlar var, Bill Gates’in yaptığı açıklamalar var, 2015’te virüsün çıkacağını söylüyor. 2000 yılında ikinci baskısı yapılış olan ‘Kehanetler’ adlı kitapta;2020 yılında virüsün çıkacağı yazıyor, insanların sokaklarda maskeyle dolaşacağı söyleniyor. Yani bu işin bir proje olduğu meydanda ve dünya değişime hazırlanıyor. Büyük değişimler, ya büyük savaşlardan sonra oluyor ya büyük olaylardan sonra… Osmanlıyı yıkmak için büyük savaş lazımdı, dünya savaşı çıkarıldı, Orta doğuya şekil vermek için Irak’ın Suriye’nin işgali lazımdı, bunlar yapıldı! Büyük projeler için milyonlar öldürülür! Büyük projeler için büyük korkular meydana getirilir!
Ve sanal bir aleme insanları hapsetmeyi planlıyor olabilirler. Dijital para çıkartılıyor, insanlar evlerine hapsediliyor, daha özgürlükçü kanunlar değiştirilip daha az özgürlükçü kanunlar çıkarılıyor. Baskı arttırılıyor, toplum itaate hazırlanıyor, demokrasiden vazgeçiyorlar, diktatörlüğe hazırlanıyorlar.
Birçok plan olabilir bu büyük projenin arkasında; mesela onlardan biri de; nasıl ki hayatımızın sanal olmasını istiyorlarsa, eğitimin de sanal olmasını hatta ete varana kadar… Suni et çıkarıyorlar, Kurban bayramına az kaldı, şimdiden hazırlıklarına başladılar; sığırlarda da Covid görüldü diye… İnsanlar artık hayvan eti değil, suni etler tüketmeye başlayacaklar tabi onların da ne gibi zararları çıkacak, onları da göreceğiz.
Tüm Bunları Yapmaktaki Amaçları Ne?
Peki, bunu eden yapmak istiyorlar? Demek ki bunun fabrikalarını kuracaklar, bir merkezden satımı gerçekleştirecekler, hayvancılığı bitirecekler, insanları fakirleştirecekler her şey birkaç zenginin kontrolünde olacak! Şu an da hayvancılık köylülerde. Bu açgözlüler onların da kazancına göz dikmişler, suni ayranlar, etler, sütler,yumurtalar, … Bunlar hayvancılığı da bitirip bunları fabrikasyona çevirip para kazanma peşindeler, onun için de bu virüsü çıkarmış olabilirler.
Bir hedef de, diktatörlüğün dışında bir hedef de, bu! Bazı meslek gruplarını bitirme, ekonomiyi bitirme, tamamen onlara bağlı olma haline getirecekler! Böylece daha çok zengin olma planları görülüyor. Zaman geçtikçe şifreleri daha da açığa çıkıyor! Hâlbuki kendileri dememiş miydi “Hayvanlara bulaşmıyor” diye şimdi de, “bulaşıyor” mu diyorlar!
“Türkiye de bu plana ”Evet” demiş!”
Türkiye de bu oyuna “Evet” demiş vaziyette, devletler bu planı bilseler de işlerine geldiği için ortaya çıkarmıyorlar! Onlar da bu plana ortak oluyorlar! Sonuçta; diktatörlüğün olması, herkesin susması muhalefetin susması, sosyal ve dini hayatın bitmesi, iktidar sahiplerinin hoşuna gider. Yapılan budur.
Ramazanı zehir ettiler, bayramı zehir ettiler, bunu turizm için yaptıklarını söylüyorlar, kanaatimce asıl mesele o da değil, o da milleti ikna etmek için uydurulan bir yalan! Turizm için de değil, aslında İslam düşmanlığı yapılıyor ama idarecilerden Müslüman olanları ikna etmek için turizmle onları aldatmış oluyorlar.
“Millet uyumaya devam etsin!”
Millet uyumaya devam etsin, her şeye inanmaya devam etsin, uyumak isteyenlere yapacak bir şey yok! Uyanmak istemeyenlere yapacak bir şey yok! En azından şunu diyebilirlerdi;
‘Siz neden bunu ramazanda yaptınız? Neden ramazandan önce sokağa çıkma yasağı saat 21.00’deydi, neden iftar zamanına çektiniz? Neden Ramazanda tam kapanma? Nedenyatsı kılabiliyor da, teravih kılamıyoruz? Neden bayramda sokağa çıkma yasağını koyuyorsunuz, akrabalığı mı bitirmek istiyorsunuz? Neden fabrikalar açık? Neden siz kongrelerinizibitirdikten sonra bunu yaptınız? Neden uçakta, dolmuşta herkes yan yanayken bu sahte tedbirleri aldınız?’ Bu kadarınıbile söyleyemeyenler belalara layıktırlar! Alınan bu kararları reddediyoruz, nefretle kınıyoruz!
