Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, itikaf ibadeti hakkında yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı’na, müftülere ve cami imamlarına sert çıkıştı. Hiçbir Diyanet İşleri Başkanı’nın, müftülerin, cami imamlarının itikaf sünnetini gerçekleştirmediğini belirten Alparslan Hoca, “Bu görevlilerin topluma örnek olması gerekmez mi?” diye sorgularken şu eleştirileri kaydetti:
'Camileri, yalnızca namaz kılınan mabetlere dönüştürdüler!'
“İtikaf gerçekten çok faydalı bir ibadettir ve bize bunu terk ettirdiler, unutturdular. Camiler yalnızca namaz kılınan yerler oldu. Camide yemek yenmez, uyunmaz, sohbet edilmez gibi saçma sapan inançlar aşıladılar. Camide yemek de yenir, uyunur da… Peygamberimiz camide devlet meselelerini konuşuyordu, o bir devlet başkanıydı, o gün için cami parlamento idi, aynı zamanda başka devletlerden gelen elçileri camide ağırlıyordu Efendimiz, Hristiyan elçileri camide ağırlıyordu, onlarla camide görüşme yapıyordu, cami her şeydi.
Camilerin bu fonksiyonunu kaybettirdiler, yalnızca 5 vakit namaz kılınan ve kapısı örtülen bir mabede dönüştürdüler. Aslında camilerde faaliyet istemedikleri için bunu kasten yaptılar. Neden sünnet namaz özellikle unutturulmadı da, bu unutturuldu? Çünkü insanların geçmişin muhasebesini yapmasını istemiyorlar, 10 gün orada kalan düşünen, tefekkür eden, muhasebe yapan bir insan dini duyguları kuvvetlenir ve bütün hayatı etkilenebilir.
Her sene 10 gün itikafa giren bir insanın 10 günü, 10 ayını etkileyebilir. İslam düşmanları bunu istemedi ve itikafı unutturdular. Biz, 20 yıldır bu konu üzerinde duruyoruz, İnşallah pandemi bahanesiyle itikafı yine rezil etmezler, iptal etmezler, zehir etmezler. Bizim derdimiz üzüm yemektir, Allah’da şahit, kullarda, arkadaşlarımız da, hepsi şahittir. Bizim derdimiz sadece itikaf yapmaktır. Bazı iftiracıların, iftira attıkları gibi provokasyon vesaire değil, eğer öyle bir niyetimiz varsa; Allah bizim belamızı versin, yoksa böyle diyenlerin belasını versin! Tek hedefimiz gidip orada itikaf yapmak, kendimize gelmek, Rabbimizle diyaloğumuzu sağlamlaştırmak, geçmişin muhasebesini yapmaktır.
Ben itikafta hiç konuşmuyorum bile, benimle beraber itikafa girenler yüzümü bile pek görmez. Namazdan namaza, namazı cemaatle aşağıda kılıyorum, sonra çıkıyorum balkona orada kalıyorum, sonra tekrar namaz vaktinde aşağı iniyorum, tek başıma yukarıda kalıyorum. Ben oraya konuşma yapmaya gitmiyorum, bir hadise çıkartmaya da gitmiyorum, ben orada kendime zaman ayırıyorum, diğerlerine de bunu tavsiye ediyorum. Arkadaşlar beni hiç görmüyor gibi oluyor, sadece iftarda, sahurda beraber yemek yiyoruz, onun dışında beni pek gördükleri yok. Onun için son gün bazıları rica ediyor, hocam biraz sohbet etsek, diye son gece bazen böyle çay içip sohbet ettiğimiz oluyor o kadar.
'İmam Efendi bizim itikaf yaptığımıza inanmıyorsa, gelsin bizimle itikafa girsin!'
Biz itikafta gerçekten itikaf yapıyoruz, inanmayan, güvenmeyen varsa gelsin bizle beraber itikafa girsin, cami herkese açık, iftira atmasın. İmam efendi iftira atıyorsa, bunların derdi itikaf değil, bilmem ne, diyorsa utanmaz, sende gel, evin hemen caminin avlusunda utanmaz! Namaz kıldırma memuru! Adam ol da, gel bizimle beraber itikafa gir, gel gör bakalım biz ne yapıyoruz. Camidesin zaten 5 vakit namazı kıldırıyorsun, orada kal. Bir şey lazım olursa yine git evine, evi zaten caminin avlusunda. Gel bizimle kal, bak bakalım niyetimiz kötü bir şey mi, gerçekten burada itikaf mı yapıyoruz, ne yapıyoruz… Ömründe itikaf yapmayan adamlar ne anlayacaklar ki itikafın sevabından, itikafın kazandırdıklarından umurunda mı ki?
Diyanet Başkanı, müftüler, imamlar neden itikafa girmiyor?’
İmamlar, müftüler neden itikafa girmiyor? Diyanet başkanı neden itikafa girmiyor? Diyanet Başkanı 10 olmasa bile en azından 3-5 günlüğüne işlerini camide de yapabilir. Bazı meseleleri cami de takip edebilir, yardımcıları var, yardımcılarına da bırakabilir. Örnek olması gerekmez mi? Bu ülkede o kadar diyanet başkanı geldi geçti, ben hiç birinin 1 gün itikafa girdiğini duymadım, hatırlamıyorum. Onlar girselerdi müftüler de girerdi, müftüler girseydi, imamlar da itikafa girerdi. İmamlar, müezzinler girseydi belki cemaatten girenler olurdu.
20 yıldır itikafa giriyoruz ne cami cemaatinden birisi gelip itikafa giriyor, ne imam gelip itikafa giriyor, bu kadar mı unuttuk itikafı? Ve bunların içinden bazılarının utanmadan böyle konuştuğunu duydum. Daha evvel de yanlış yapan imam, yanlışını devam ettiriyormuş ve böyle konuşuyormuş. Senin utanman varsa gelirsin, bizimle beraber itikafa girersin, senin camin zaten. Senin camin, gel beraber girelim bak bakayım provokasyon mu yapıyoruz, itikaf mı yapıyoruz?
İftira atma öleceksin, hesap vereceksin Allah’a, hepimiz öleceğiz, hesap vereceğiz iftira atma! Halimizi biliyorsun ama buna rağmen iftira atıyorsun. Kime çalışıyorsun sen? İmam mısın, siyah gözlüklülerin adamı mısın? Artık şüphe ediyorum, yani imam gibi değil, sanki siyah gözlüklülerin adamı, onlara çalışıyor gibi… Onlarla diyaloğu var sanki! Böyleleri de var, bunlar bilinmediklerini zannediyorlar ama her şey ortada! Bizim maksadımız, yalnız itikaf yapmaktır, başka bir maksadımız yok. İftira atıp da önümüzü kesmesinler, biz itikafı yapacağız, bize engel olmak istiyorlarsa kendileri bilir. Eğer tarihe böyle geçmek istiyorlarsa, itikafa engel olan AKP hükümeti olarak tarihe geçmek istiyorlarsa buyursunlar itikafa engel olsunlar!
İftara engel oldular, teravihe engel oldular, itikafa da engel olsunlar günahlarını daha da çoğaltsınlar! ‘Pandemi’ diyerek yalan söyleyip durmasınlar, pandemiyle ne alakası var? Koskoca cami içinde 3-5 kişi, 10 kişi, aralarında 10 metre, 20 metre mesafe var. Dolmuşta bile yan yana oturuyoruz, uçakta yan yana oturuyoruz, camide itikafa girilse ne olur? ‘Mesafeli durun’ diyorsanız, maske şartı koşuyorsanız siz bilirsiniz. Zaten tek başına kalan bir insanın maske takmasına gerek yok, itikafı yasaklama günahına girmesinler.
Bu sünnetin devamı lazım, biz sünneti ihya etmeye çalışıyoruz, unutulmuş bir sünneti canlandırmaya çalışıyoruz, başka bir gayemiz yok. Ramazan düşmanları itikaftan rahatsızdır, hükümet onlara itaat etmesin! Yeter her meselede itaat ettiği! Hiç olmazsa itikaf meselesinde onlara itaat etmesin. Biz itikafa gireceğiz, polis de gelip çıkartıyorsa, çıkarsın!