Alparslan Hoca'nın skandallarla dolu mahkemesinden yeni bir utanç: Adli tıp raporu kabul edildi!

Alparslan Hoca hakkında açılan skandal mahkemenin 4'üncü duruşması bugün (16 Şubat) Adana 28'inci Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Hakimin kararı "Pes!" dedirtti.

Eklenme Tarihi: 16 Şub 2021
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Hoca'nın skandallarla dolu mahkemesinden yeni bir utanç: Adli tıp raporu kabul edildi!

Alparslan Hoca'nın skandal mahkemesinden yeni bir utanç!

Alparslan Kuytul Hoca, başkasının "Atatürk'e hakaret" ettiği konuşmasından dolayı bir kez daha hakim karşısına çıktı. 3'üncü duruşması 1 Ekim tarihde görülen skandal mahkeme, konuşan kişi ile Alparslan Hoca'nın farkını ayırt edememiş, görüntü ve ses kaydı isteyerek Ankara Adli Tıbba göndermişti. Adli Tıp, Ankara'da görüntüleri inceleyecek bir birim olmadığı gerekçesiyle İstanbul'a gönderdi. İstanbuldan gelen raporun sonucu, duyanlara aklı tutulması yaşatacak cinstendi! Alparslan Hoca ile video kaydında konuşan kişinin yüz yapılarının tamamen farklı olduğu ancak ses kaydının yeniden incelenmesi gerektiği bildirildi.

Skandal Üstüne Skandal!

Skandallar zinciri yaşanan mahkemenin 4'üncü duruşması bugün (16 Şubat) Adana 28'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti.

Savcı, dava esnasında; “Dosyada somut, şüpheden uzak ve kesin bir delil bulunamaması sebebiyle...” ifadesini öne sürdü. Böyle bir durumda, 'Şüpheden, sanık yararlanır' ilkesi ortaya çıkar ve 'Dosyada yeterli delil olmadığından' beraat kararı verilmesi gerekir. Ancak durum bunun tam tersi yöndeydi.

Dosyadaki tüm skandalların üstüne bir skandal daha yaşandı! Savcı beyanını; "Yeniden delil toplanması gerekliliği" ile tamamladı.

Alparslan Hoca'nin avukatı, dosyada yeterli delil olmamasının ancak beraat gerekçesi olabileceğini, bu durumda müvekkili hakkında verilecek tek kararın beraat olduğunu ısrarla belirtti. Ancak hakim, dosyayı ses analizi için tekrar bilirkişiye gönderme kararı vererek hukuk tarihine kara bir imza attı.

Bilikişi raporunda, konuşan kişi ile Alparslan Hoca'nın görüntü yönünden farklı kişiler olduğunu onaylasa da seste benzerlik olup olmadığını anlayabilmek için yeniden ses analizi yapılacağı aktarıldı. Mahkeme heyeti dosyayı, ses kayıt örneği alınması için Adana Adli Tıp Kurumuna gönderdi. Ancak Adana'da ses kayıt örneği almanın mümkün olmadığının (!) anlaşılması halinde, Alparslan Hoca'nın İstanbul'a gönderilmesi yönünde ara karar verildi. Duruşma 10 Haziran'a ertelendi.

Alparslan Hoca'nın; "Bu videodaki kişinin ben olmadığımı bakkal dahi anlar!" dediği meselenin adli tıp raporunda muğlak bırakılması bir hukuk garabeti olarak nitelendirildi.

Konuyla ilgili Furkan Vakfı sosyal medya hesabından yapılan paylaşım şu yönde oldu;

ATATÜRK'E HAKARET MAHKEMESİNİN 4. DURUŞMASINDA (16 Şubat 2021) YAŞANAN SKANDAL Alparslan Kuytul Hocaefedi’ye başkasının konuşmasıyla açılan skandallar zincirine dönüşen davanın son duruşmasında skandallar devam etti.⤵️

— Furkan Vakfı (@furkanvakfi) February 17, 2021

Adli Tıp Kurumundan Skandal Rapor !

Adli Tıp Kurumu, görüntüleri Ankara'da inceleyecek bir birim olmadığını ifade ederek kayıtları İstanbul'a göndermişti. İstanbul'dan gelen raporun sonucu ise duyanlara aklı tutulması yaşatacak cinstendi! Alparslan Hoca ile video kaydında konuşan kişinin yüz yapılarının tamamının farklı olduğunu belirten rapor, söz konusu kişilerin 'aynı olmaması mümkündür' ifadesini kaydederek kesin bir ayrım yapılabilmesi için sanığın İstanbul'a sevkini istedi. Rapora veryansın eden Alparslan Hoca;

"İki kişi arasındaki farkı anlayamayan adli tıp, adli tıp mıdır? Bir kurum kendini nasıl bu kadar alçaltır? Memleket ne hale geldi! Benim İstanbul'a sevkimi isteyerek mahkemeye talimat veren bir adli tıp olabilir mi?" diyerek mahkemenin siyasi bir baskıyla devam ettiğini ifade etti.

Alparslan Hoca, karanlık odakların bu dava ile neler hedeflediklerini şöyle anlattı:

'Skandal mahkemenin 4 amacı var!'

Beni mahkemeye çağırdılar, mahkemeye gittim. Dedim ki: Hâkim bey, sizden aldığımız video işte bu değil mi? Avukatım gösterdi, sizin mahkemenizden alınan video işte bu şahıs, bir de bu şahsa bakın yani kendimi göstererek o şahıs ile ben aynı mıyım hâkim bey? Hâkim de ses yok, bilgisayarda seyrediyor o konuşan kişiyi. Ben de karşısındayım. Şimdi o kimseyle benim farkımı görmemek mümkün mü? Aynı o şekilde. Hâkim görmek istemiyor.

Dedim ki “Hâkim bey bu iş şundan kaynaklanıyor, bu soruşturmanın veya kovuşturmanın başlatılmasının birkaç tane hedefi var:

Birinci hedef: Bu süreçte bana yapılan zulüm esnasında benim mücadelem, ailemin mücadelesi, dava arkadaşlarımın mücadelesi toplumda büyük bir kesim tarafından takdir edildi. Bunların içerisinde Kemalistler de var, solcular da var. O insanların beni sevmemesini sağlamak için sizin sevdiğiniz ara sıra bir twit ile destek verdiğiniz Alparslan Kuytul, sizin çok sevdiğiniz Mustafa Kemal hakkında konuşuyor demek için. Onlardan beni sevenler sevmez olsun diye bunu yaptılar.

İkinci hedef: Beni yıldırmak, usandırmak; seni böyle uğraştırırız, sen istersen öyle bir konuşma yapma, biz yine seni mahkemelerde süründürürüz mesajı vermek.

Üçüncü hedef: Bana zülüm etmek, acı çekmemi sağlamak, zaman kaybettirmek, mahkemelerle uğraştırıp zaman kaybedeyim, İslami hizmetlerle uğraşmayayım, mahkemeler ile boğuşmaktan hizmet yapamayayım.

Dördüncü hedef: O konuşan kişiyi ihbar etmiş olayım. Konuşan ben değilim hâkim bey, bak filan kişi diyeyim. Beni onun hakkında ihbarcı durumuna düşürmek istiyorlar."