Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Furkan Vakfı davası bugün görüldü. Alparslan Kuytul Hoca ve Furkan Vakfı Başkanı Ali Alagöz, cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Söz konusu dosyadan çıkarıldığı ilk duruşmada tahliye edilmesine rağmen 24 saat geçmeden siyaseten tekrar tutuklanan Alparslan Hocanın duruşması Adli tatil sebebiyle nöbetçi mahkemede görüldü.
Ocak ayında tahliye verilen dosyada hiçbir gelişme olmamasına rağmen nöbetçi mahkeme de zulme ortak oldu ve tutukluluğun devamına karar verdi. Duruşma 6 Eylül'e ertelendi.
SEGBİS üzerinden bağlanarak savunmasını yapan Alparslan Hoca, suçlamalara ilişkin "Önce içeri alıyorlar. 2 yıla yakın beni bekletiyorlar. Sonra kendini savunabilirsin diyorlar. Lanet olsun böyle adalete. Ben neden hapisteyim? Yukarıdakiler böyle istiyor çünkü. Böyle adalet mi olur?" ifadelerini kullandı.
Suç örgütü kurmak ve dolandırıcılıkla suçlanan Alparslan Hocanın savunmasından alıntılar;
Suçu olan pişmanlık duyar. Suçum yok ki pişman olayım. Bizi sindiremeyecekler.
Bu yapılanlar ilk defa bana yapılmıyor. Nicelerine yapıldı. Ama bize yapıldığı kadar alçakça yapılmadı. Benim evimde 40-50 yıllık eşyalar var. Ben bunları söylemeye utanıyorum ama beni mecbur ettiler. Tüm mesele eleştiriyor olmamız. Ben şu anda suçsuzluğumu ispat etmeye çalışıyorum. Hukuk devleti böyle mi olur? Komik bir durum bu. Önce içeri alıyorlar. 2 yıla yakın beni bekletiyorlar. Sonra kendini savunabilirsin diyorlar. Lanet olsun böyle adalete. Ben neden hapisteyim? Yukarıdakiler böyle istiyor çünkü. Böyle adalet mi olur?
Vakfın parası, vakfın kasasından çıktı, Evimizdeki ayakkabı kutularından değil. Bunların yapmak istediği şey benim itibarıma suikast yapmak. Buradan kahraman olarak çıkmamı istemiyorlar.
Bütün mesele, tevhidi anlatmamdır. Allah'tan başka otorite yoktur, Allah'ın dünyasında Allah'ın dediği olmalı dediğimde, kendi dediği olanlar rahatsız oluyor. İnsanlar Allah'ın kulllarıdır, O'nun dediği olmalıdır.
Bana bu itibar suikastini yapanlara hakkımı haram ediyorum.
