Alparslan Kuytul Hocaefendi Bugün Mahkemeye Çıkarıldı!

22 gündür tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 17 Ocak’ta savcılığa ifade verdiği ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçlaması ile ilgili bugün 22. Asliye ceza mahkemesinde duruşması gerçekleşti.

Eklenme Tarihi: 02 Mar 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Kuytul Hocaefendi Bugün Mahkemeye Çıkarıldı!

30 0cak’ta yapılan operasyon sonrası tutuklu yargılanan ve 22 gündür tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi operasyon öncesi, son üç yıl içerisinde yapmış olduğu konuşmalarında geçen bazı hususlar hakkında 03.01.2018 tarihinde açılan soruşturma kapsamında, Adana İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Birimi tarafından konu ile ilgili olarak ifadeye çağrılmıştı.

“Emniyet kurumunu ve Emniyet mensuplarına karşı halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği, darbeyi desteklediği, HDP’li veya PKK sempatizanı olduğu ve derin dinsiz komitenin hükümete sızdığını söylemesi” iddialarına karşılık 17 Ocak’ta savcılığa ifade vermişti.

22 gündür tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 17 Ocakta savcılığa ifade verdiği ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçlaması ile ilgili bugün 22. Asliye ceza mahkemesinde duruşması gerçekleşti.

Bolu ceza evinde bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi segbis (görüntülü görüşme) yöntemi ile duruşmaya katıldı ve ifade verdi. Avukatı Adem Tural duruşmaya iştirak etti. Mahkeme ertelenerek bir sonraki duruşmanın 21 Mayıs 2018 tarihinde olacağı bildirildi.

Hocaefendi’nin 17 Ocak tarihinde savcılığa giderek hakkındaki suçlamalar hakkında verdiği ifade metni sosyal medya da paylaşılmıştı.

17 Ocak 2018 tarihli İfadesinde hakkındaki iddialara cevaben (özetle) şunları söyledi:

Yaklaşık 35 yıldır İslami davet çalışmaları yapan birisi olarak, bu süre zarfında yüzlerce konferans, binlerce sohbet yaptım. Sosyal medya üzerinden de yüzbinlerce insanın beni takip ettiği, görüşlerimi ve yaptığım siyasi tahlilleri benimsediği ilgili herkesçe bilinmektedir. Tüm konuşmalarımda amacım sadece fikirlerimi paylaşmaktır. Bunu, dinimin emri, bulunduğum pozisyonun gereği ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendime vazife görüyorum.

Fikirlerimi paylaşırken hiçbir surette halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim, hiçbir kişi ve kurumu aşağılamak maksadı ile konuşmadım. Beni dinleyen kimseleri de bu yola yöneltmedim. Şayet ben halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, kişi ve kurumları aşağılayan bir kimse olsaydım bugüne kadar beni seven ve takip eden insanların sebep olduğu birçok olumsuz olay yaşanması gerekmez miydi? Beni seven ve takip eden kimseler tarafından böyle bir şey asla olmadığı gibi suç teşkil edebilecek en küçük bir hadiseye de hayatımda adım karışmamıştır. Bu hususta kurucusu olduğum Furkan Vakfı’nın ve şahsımın geçmişi de bugünü de tertemizdir.

Dikkatle incelenmesi durumunda konuşmalarımın Kur’an’ın mesajını anlatmaktan ibaret olduğu, ahlaklı ve huzurlu bir toplum meydana getirmeye dönük olduğu, birleştirici ve vatanın bütünlüğünü vurgulayıcı, bölünmeyi reddeden telkinler içerdiği açıkça görülecektir. Konuşmalarım fikir ve düşünceleri, siyasi kanaatleri ve dini kavramları açıklama hürriyeti çerçevesindedir. Şahsıma yöneltilen 6 meseledeki ifadelerimin tamamı Türk iç hukukunun da önemli bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinde yer alan ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.

Saygılarımla.