Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin son üç yıl içerisinde yapmış olduğu konuşmalarında geçen bazı hususlar hakkında açılan soruşturma, Adana İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Birimi tarafından 03.01.2018 tarihinde avukatı aracılığıyla şahsına iletilmiş ve konu ile ilgili olarak ifadeye çağrılmıştı. Bugün ifade vermek için Adana Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcılığına giden Alparslan Kuytul Hocaefendi geçtiğimiz günlerde de “29 Mayıs 2016’da İskenderun’da ‘otobanı kapatma’ iddiasıyla” ifade vermişti.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Adana İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Birimi tarafından 03.01.2018 tarihinde avukatı aracılığıyla şahsına iletilen ve ifade vermesi istenilen iddialara cevabında (özetle) şunları söyledi:
Yaklaşık 35 yıldır İslami davet çalışmaları yapan birisi olarak, bu süre zarfında yüzlerce konferans, binlerce sohbet yaptım. Sosyal medya üzerinden de yüzbinlerce insanın beni takip ettiği, görüşlerimi ve yaptığım siyasi tahlilleri benimsediği ilgili herkesçe bilinmektedir. Tüm konuşmalarımda amacım sadece fikirlerimi paylaşmaktır. Bunu, dinimin emri, bulunduğum pozisyonun gereği ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendime vazife görüyorum.
Fikirlerimi paylaşırken hiçbir surette halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim, hiçbir kişi ve kurumu aşağılamak maksadı ile konuşmadım. Beni dinleyen kimseleri de bu yola yöneltmedim. Şayet ben halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, kişi ve kurumları aşağılayan bir kimse olsaydım bugüne kadar beni seven ve takip eden insanların sebep olduğu birçok olumsuz olay yaşanması gerekmez miydi? Beni seven ve takip eden kimseler tarafından böyle bir şey asla olmadığı gibi suç teşkil edebilecek en küçük bir hadiseye de hayatımda adım karışmamıştır. Bu hususta kurucusu olduğum Furkan Vakfı’nın ve şahsımın geçmişi de bugünü de tertemizdir.
Dikkatle incelenmesi durumunda konuşmalarımın Kur’an’ın mesajını anlatmaktan ibaret olduğu, ahlaklı ve huzurlu bir toplum meydana getirmeye dönük olduğu, birleştirici ve vatanın bütünlüğünü vurgulayıcı, bölünmeyi reddeden telkinler içerdiği açıkça görülecektir. Konuşmalarım fikir ve düşünceleri, siyasi kanaatleri ve dini kavramları açıklama hürriyeti çerçevesindedir. Şahsıma yöneltilen 6 meseledeki ifadelerimin tamamı Türk iç hukukunun da önemli bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinde yer alan ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.
Saygılarımla.
Alparslan KUYTUL