Alparslan Kuytul Hocaefendi: Gelin Allah ve Resulünü Aranızda Hakem Kılın!

Cuma günü yaptığı tefsir dersi sonrası kendisine yöneltilen sorulara cevap veren Alparslan Kuytul Hocaefendi bu hafta “Son bir ayda birçok insan hayatını kaybetti. Bu olayların bitmesi ne ile mümkündür?“ sorusuna verdiği cevapta önemli mesajlar verdi. Bu sorunun çözülmesi için bütün tarafları Allah (c.c) ve Resulünü (s.a.v) aralarında hakem kılmaya davet etti.

Eklenme Tarihi: 29 Ağu 2015
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Alparslan Kuytul Hocaefendi: Gelin Allah ve Resulünü Aranızda Hakem Kılın!

Hocaefendi, sorunların çözümü hakkında önemli tespitlerde bulundu. İşte Hocaefendi'nin konuşmasından başlıklar:

‘Evvela sorun teşhis edilip sonra çözüm sunulmalıdır’

Evvela sorun teşhis edilip ona göre çözüm sunulmalıdır. Doktor ne yapar? Evvela teşhiste bulunur, ne olduğunu anlar, sonra hastalığa göre reçete yazar. Teşhis olmadan tedavi olmaz. Evvela neden bu hale gelindi buna bir bakılmalı.

Neden Osmanlı döneminde böyle bir sorun yoktu? Çünkü Osmanlı döneminde Türkü, Kürdü, Lazı… Birbirine bağlayan çimento vardı. Bu çimento İslam çimentosuydu. Nasıl ki bir binayı ayakta tutan çimento çakılı, kumu, suyu vs. hepsini bir arada tutuyor, ayakta tutuyor ise toplumların da İslam gibi milletini ayakta tutacak, bir arada tutacak çimentoya ihtiyaçları var. Bu çimento evvelden vardı.

Sorun: Herkesi Türk yapmak İstediler!

İslam’ın öğretisinde ırkçılık reddedilmekle beraber İslam’da ırkçılık şirk olarak kabul edildi. Hiçbir ırkın birbirine üstün olmadığı Peygamberimiz tarafından söylendi. Üstünlüğün ancak takva ile mümkün olabileceği duyuruldu. Bununla toplumlar bir arada yaşadılar bu bizim için bir çimento oldu.

Osmanlıdan sonra rejim değişikliği olunca, Cumhuriyet kurulunca dini, çimentoyu kaldırmak istediler, laikliği ilan etmek istediler. Biz laiğiz dediler, dinle aralarına mesafe koydular. O zaman çimento kalmadı. İslam çimentosunu kaldırdıktan sonra yanlış çimento bulduklarına değinen Hocaefendi “İslam çimentosunu kaldırdıktan sonra o zaman herkesi Türk yapalım dediler. Şimdi gâvur Müslüman olur ama bir Kürt, Türk olamaz, bir Kürd de Türk olmaz. Adam annesini, babasını mı değiştirecek!” dedi. Rejimin Kürtleri asimile etme çabasına değinen Hocaefendi sorunun bu noktada çıktığını söyledi.

‘Müslümansanız Allah ve Resulüne Danışın’

Sorunun çözümü için Müslümanım iddiasında bulunan taraflara, Nisa Suresi 59. ayeti hatırlatan Hocaefendi tarafları Allah ve resulünü aralarında hakem kılmaya davet etti. Bu kadar insanın ölmesine gerek olmadığını vurgulayan Hocaefendi bu sorun yüzünden vatanın geri kaldığını, ocaklara ateş düştüğünü, insanların arasına kin ve nefretin girdiğini söyledi. Hocaefendi meselenin Kur’an’ın emrine uyularak Allah ve Resulüne arz edilmesini istedi.

‘Akil Adamlar Heyeti yerine Âlimler heyeti Kurulsun!’

Akil adamlar heyeti yerine ulema heyeti meydana getirilmesi gerektiğini söyleyen Hocaefendi, Kuran’ı Sünneti bilen âlimlerden oluşan bir heyet olsun, her iki tarafta bunu kabul etsin dedi. Hocaefendi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu işi tarafsız âlimler yapsın, hatta gerekirse yurtdışından âlimler olsun. 'Allah ve resulünü ne demişse biz kabul edeceğiz' desinler. Şarkıcılardan akil adamlar meydana getirene kadar, âlimlerden bir heyet meydana getirsinler. Bu heyet de Allah ve Resulünün hükmünü açıklasın.”

‘Turnusol kâğıdı gibi kimin ne olduğu ortaya çıksın’

Bütün tarafların bunu kabul edeceğinin sözünü vermesini söyleyen Hocaefendi bunun sonucunda kimin ne kadar Müslüman olduğunun ortaya çıkacağını söyledi ve bu olayın turnusol kâğıdı görevi göreceğini vurguladı.

Davetini insanlar tarafından izlenmeye ve izletmeye çağıran Hocaefendi bu davetinin, Türkiye gündeminde olmasını ve bu daveti destekleyenlerin de davete katıldıklarını açıklamasını, istedi. Çağrısını devam ettiren Hocaefendi kişilerin sosyal medya aracılığıyla Allah ve resulünün hükmüne razı olup olmadığını da duyurmasını istedi. Hocaefendi “bu mesele kimin ne olduğunu ortaya çıkaran bir mesele olsun” konuşmasıyla çağrısının bir samimiyet testi olduğunu açıkladı.

‘Halk bu daveti kabul eder’

Halkın büyük çoğunluğu Müslüman olduğundan halkın bu daveti kabul edeceğini söyleyen Hocaefendi sözlerine şöyle devam etti: “Bana ne Allah ve Resulünden diyen adam 3-5 kişiyi geçmez, o halde neden Allah ve Rasülünün hükmüne başvurmuyorsunuz? Bu halk Müslüman kardeşim! Bu millet bu savaşı istemiyor! Saraylarda yaşayanlara nasıl olsa bir şey olduğu yok. Ölen Mehmetçik, polis, dağdaki zavallı gençler, aç susuz yaşayan insanlar, fakir fukara… Evleri başlarına yıkılan onlar kimsenin umurunda değil.

Asarız, keseriz bu savaşı sonuna kadar sürdüreceğiz diye konuşanlar böyle konuşana kadar deyin ki kardeşim şimdiye kadar bizim yaptığımız çözüm süreci yanlıştı, bu böyle olmuyor. Biz kendi kafamızdan bir çözüm süreci oluşturmaya kalkıştık, beceremedik bizde hata yaptık sizde bazı aşırılıklar yaptınız. Gelin şimdi gerçek çözüme gidelim. Gerçek çözüm ise ancak Kur’an ve Sünnetin dediğidir.”

‘Korkmayın Allah Adaletlidir’

Kur’an’a ve Sünnete bırakılacak olan meselenin sonucunun tarafsız olacağına değinen Hocaefendi: Korkmayın Allah hepinizin Allah’ıdır, Allah taraf tutmaz. Korkmayın Allah Türkün de, Kürdün de, Arabın da herkesin Allah’ıdır. Allah adaletlidir, Allah’ın dediği en doğrusudur.” dedi.

Hocaefendi “Allah’ın dediğini bilen âlimler görüşlerini söylesinler. Sonuç bildirgesi olarak bunu yayınlasınlar ve bu karara uyulsun bu kardeş kanı akmasın” diyerek sözlerini tamamladı.